26 Aralık 2017 Salı

Cadı Tohumu - Margaret Atwood


Doğan Kitap, Vintage Yayınevi’nin Hogarth Shakespear serisini Shakespear Yeniden adıyla dilimize kazandırıyor. Seri, ölmümünün 400.yılı dolayısıyla başlatılmış, ünlü eserlerinin çağdaş yazarlar tarafından yeniden yorumlandığı roman serisi. Seride bu kitap dışında Jeanette Winterson’un Kış Masalı’nı yeniden yorumladığı Zaman Boşluğu (çevrilmiş), Anne Tyler’ın Hırçın Kız’ı yeniden yorumladığı Sirke Kız, Howard Jacobson’un Venedik Taciri’ni yeniden yorumladığı Benim Adım Shylock, Edward St.Aubyn’ın Kral Lear yorumu, Tracy Chevalier’in Othello yorumu, Jo Nesbo’nun Macbeth yorumu ve Gillian Flynn’ın Hamlet yorumu bulunuyor. Gördüğüm kadarıyla şimdilik sadece Zaman Boşluğu çıkmış bu kitabın dışında. Daha önce Jeanette Winterson’un Bedende Yazılı kitabını okumuş ve beğenmiştim, dolayısıyla Zaman Boşluğu ilgimi çekebilir diye düşünüyorum.

Kanadalı yazar Margaret Atwood’un Kör Suikastçi kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Cadı Tohumu, yazarın Shakespear’ın ünlü ve en beğenilen eserlerinden olan Fırtına’yı yeniden yorumu. Bu kitabı okumadan önce İş Bankası Yayınları’ndan çıkan Fırtına oyununu da okumuştum, gerçi Cadı Tohumu’nun sonuna bu oyunun özetini eklemişler ama orijinalini okumak çok daha keyifli oldu tabi ki.



Fırtına’dan kısaca bahsedecek olursak Milano Dükü Prospero, yerine geçmek isteyen hain kardeşi ve yardakçıları tarafından 3 yaşındaki kızı Miranda ile beraber su alan bir tekneye bindirilip sürülür, ancak şans eseri Prospero ve kızı ıssız bir adaya ulaşıp hayatta kalmayı başarırlar. Kendisini kitaplarına, büyü ve sihire veren Prospero, adada yaşayan yabani Caliban’ın ( gönülsüz) ve cin Ariel’in hizmetleriyle yaşamını sürdürür. 12 yıl sonra garip bir tesadüfle Prospero’nun bahtsızlığından sorumlu kişiler -Ariel’in de işiyle- deniz kazası geçirip Prospero’nun adasına düşer. Yıllarca intikam arzusu ile yaşayan Prospero bu fırsatı çok iyi değerlendirecektir...

Atwood 326 sayfalık bu romanında, ilginç bir kurgu ile oyunu günümüze uyarlamış. Çok başarılı, orta yaşını geçmiş bir sanat yönetmeni olan Felix, çok güvendiği sağ kolu Tony tarafından türlü hile ile işinden edilir. Bu darbe ile yıkılan Felix eski hayatını tamamen geride bırakıp 3 yaşında kaybettiği biricik kızı Miranda’nın hayali arkadaşlığı ile her türlü konfordan uzak bir kulübeye yerleşir. Uzun zaman kendiyle başbaşa kaldıktan sonra yeni bir kimlikle Fletcher Hapishanesi’nde mahkumların rehabilite edilip yeni beceriler kazanması için açılan bir kursa eğitmen olmak için başvurur. Sonuçta orada her sene Shakespeaer oyunları oynanır hale gelir, Felix de onların çok sevilen tiyatro öğretmeni ve yönetmeni olur. Aynen Fırtına oyununda olduğu gibi şans Felix’e güler ve ona oyun oynayanlar cezaevine sergilene oyunu görmeye ve bir nevi denetleme yapmaya gelirler, aynen Prospero gibi Felix de bu fırsatı çok iyi değerlendireceklerdir. Mahkumların sergileyeceği oyun ise Fırtına’dır...

Moda Sahnesi'nde sergilenmekte olan Fırtına oyunundan bir sahne... Miranda ve Ferdinand...

İlk başta Atwood’un bu kadar benzer ve açık bir tema kullanmasını, Fırtına oyununun öğelerini gözümüze sokmasını yadırgamıştım doğrusu, ama resimde ‘espri kopya’ denen bu olguda örneğin sadece orijinal resmin düzenlemesini kullanmak yeterli değil, eserin orijinalinin açık bir şekilde hatıraltılması gerekiyor, dolayısıyla bu açıkça göstermelerin olması gerekiyormuş, ayrıca Atwood bu unsurları o kadar ustaca kullanmış ki, düşüncelerim tamamen değişti. Örneğin Felix’in kızı hayali Miranda (dikkat biraz spoiler:) aslında Miranda’nın değil Ariel’in yerinde kullanılmış vs vs...


Sonuç olarak kitabı beğendim - bayılmadım ama güzeldi diyebilirim. Sadece kitabın sonunda sanki biraz uzatılmış, tiyatro oyunundaki her mahkum karakterinin oyundan sonraki olası kaderi hakkında yorum yapıyor, bu kısım daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum, sonuçta okur esas hikayeyle ilgileniyor. Yine de dediğim gibi hoş bir kitaptı. Serinin diğer kitaplarını da merakla bekliyorum ve Zaman Boşluğu’na da kesinlikle göz atacağım. Shakespeaer seviyorsanız hele mutlaka bakın. Keyifli okumalar dilerim. 

Resim 2: http://mimesis-dergi.org/wp-content/uploads/William_shakespeare_dm.jpeg
Resim 3: https://twitter.com/yasarbayramgul (Oyunculardan Yaşar Bayram Gül'ün twitter'ından)


6 yorum:

  1. Orijinal eserlerin böyle yeniden yorumlandığını bilmiyordum, ilginç aynı zamanda. Gerçi benzer şeyler internet ortamında yapılıyor mesela Indiana Joness için bir dolu film öyküsü yazılmış. Bir tane de ben yazdım hatta:)))Indiana Jones 5 için. Sadece sinopsisi yazdım bıraktım:))Hırçın Kız'ı çok severim, dizisini de izlemiştim yıllar önce, Liz Taylor'lu olan filmini de. Demek yeniden uyarlanmış. Hoş olmalı:)

    Emeğine sağlık Eren'ciğim,
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet Müjde Abla hoş bir şey gerçekten, sizin elinizden çıkan Indiana Jones'u merak ettim doğrusu:) Hırçın Kız çok uyarlanmış bir eser sanırım, ben de 1-2 tanesini izlemiştim:) çok teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)

      Sil
  2. bahsettiğiniz kitapların bazılarını biliyordum ama yeniden uyarlama olduğundan habersizdim. Öğrenmiş oldum çok iyi oldu teşekkürler:) Atwood'dan Tufan Zamanı'nı okumuştum sevmiştim de ama devam etmek kısmet olmadı. İyi okumalar olsun Eren Hanım Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumadıysanız Kör Suikastçı çok beğendiğim bir romanı olmuştu, ben teşekkür ederim Gül Hanım, keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)

      Sil
  3. alla alla çok ilginç bilgiler bunlaar. atwood un dizisini izlediim. handmaids tale :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağ ol Deepcim, evet bu senenin en iyi dizilerinden biri diyorlar, ben de bakmak istiyorum, sevgileer:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...