Sayfalar

27 Ocak 2014 Pazartesi

Eğlence Parkı – Stephen King

İnkılap Kitabevi’nin tescilli markası olan Sayfa6 yayınlarından bu sene çıkan Eğlence Parkı, Amazon’un yılın en iyi 100 kitabı arasında. Bu yıl Stephen King’in Medyum isimli romanının devamı olarak yazdığı Doktor Uyku da çıktı. Eğlence Parkı 291 sayfa. Kısaca söylemem gerekirse tek bir sayfasında bile sıkılmayacağınız harika bir roman. Olaylar, tahmin edebileceğiniz üzere bir eğlence parkında geçiyor. Kahramanımız Devin Jones 21 yaşındadır, 1973 yılında üniversite masrafları için biraz para kazanmak ve büyük bir aşkla tutulduğu ama kendisini terk eden kız arkadaşını unutabilmek için bir eğlence parkında işe girer. Devin işe girmeden kısa süre önce eğlence parkının Dehşet Tüneli’nde genç bir kız cinayete kurban gitmiştir ve lunapark çalışanları arasında kızın hayaletinin görüldüğüne dair bir söylenti dolaşmaktadır. Devin özellikle bu hayaletin yakın arkadaşı Tom tarafından görülmesi üzerine kendini kaptırır ve Tom’un kız arkadaşının da yardımıyla olayı araştırmaya başlar. Diğer taraftan Devin’in, ölümcül hastalığı olan 10 yaşındaki oğlu Mike ile yakındaki büyük köşkte oturan genç ve güzel Annie ile arkadaş olması, onları da bir şekilde olayın içine iter. Stephen King’in yine sıcacık anlatımı ile hem duygusal hem de heyecanlı bir roman, kitabı elinize alır almaz nasıl bittiğini anlamayacaksınız. Bu arada kitabın kapak tasarımını da çok beğendiğini ekleyeyim. Sırada Doktor Uyku var:) Keyifli okumalar.

20 Ocak 2014 Pazartesi

Fruits Basket

2001 yapımı ve 26 bölümden oluşan bu seride, kahramanımız lise öğrencisi bir genç kız olan Honda Tohru’dur. Annesini trafik kazasında kaybeden Honda dedesinin yanında kalmaktadır ancak dedesinin evi de tadilata girince dedesi ondan bir süre için bir arkadaşında kalmasını ister. Honda ise durumlarının müsait olmadığını bildiğinden arkadaşlarından böyle bir şey isteyemez ve ormanın derinliklerinde kurduğu çadırda yaşamaya başlar. Bir gün okula giderken ormana yakın bir eve yolu düşer, bu evde okulda yakışıklılığından dolayı Prens lakabıyla tanınan Yuki Sohma, iki kuzeniyle oturmaktadır. Yakışıklılıktan ziyade adeta bir kız gibi güzel olan Yuki aynı zamanda nezaketi ile de dikkat çeker, bir gün Honda’nin ormanda çadırda kaldığını öğrenir, bunun üzerine, çadırın da kullanılamaz hala gelmesiyle, Yuki, kuzeni Kyo ve büyük kuzenleri Shigure’nin ısrarları sonucu Honda onlarla kalmaya başlar, bunun karşılığında da onlara yemek yapıp evi toplar. Bu yakınlık sonucu Honda, Sohma ailesinin sırlarını da öğrenir, Sohma ailesinin bazı fertleri Juunichi lanetine sahiptir, bu lanete sahip kişiler karşı cinsten biri tarafından kucaklanınca 12 Çin burcundaki hayvanlardan birine dönüşmektedir, Yuki fare, Shigure köpek, Kyo ise 12 Çin burcundan biri olmadığı halde efsanede yer alan kediye dönüşür. Honda gittikçe Sohma ailesinin içine daha çok girer ve zamanla aile fertlerini tanır, bu arada nezaketi, sevimliliği ve her zaman gülen yüzüyle özellikle Yuki ve Kyo için çok önemli bir insan haline gelir. Bu arada Meyve Sepeti anlamına gelen animenin ismi ise, Honda’nın küçükken arkadaşları tarafından meyve sepetindeki pirinç topağı olarak adlandırılması. Değişik konusu ve yer yer hafif romantizmiyle sıkılmadan izlenebilecek keyifli bir anime, bu arada serinin müziklerini de çok beğendiğimi ekleyeyim, türün sevenlerine tavsiye ederim, iyi eğlenceler!

12 Ocak 2014 Pazar

Ben Bir Ağacım – Orhan Pamuk

Orhan Pamuk’un Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan bu son kitabı, yazarın önceki kitaplarından seçme bazı bölümler ile henüz yayınlanmamış son kitabından bir bölüm içeriyor (yazarın alıntılar yaptığı romanları Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Öteki Renkler, İstanbul – Hatıralar ve Şehir, Kar ve Kafamda Bir Tuhaflık isimli henüz yayınlanmamış romanı. Pamuk, kitaba yazdığı önsözde “en kolay anlaşılabilir ve en güçlü olanları” seçmeye çalıştığını yazmış, “kolay anlaşılmak ve güçlü söz her zaman yan yana gelmez,” diye de eklemiş. Orhan Pamuk, bu kitabı için seçtiği bölümlerin kendisinin en sevdiği ve oynamaktan en zevk aldığı bölümler olduğunu yazmış, bu metinleri kitaba alırken de bazı değişiklikler yaptığını söylemiş.

“Okura Not: Kim Anlatıyor?” Başlıklı önsöz yazısından da hoşuma giden şu cümleye yer vermek isterim: “Romancılık, insanın kendi hayatından başka birinin hayatı gibi, başkalarının hayatlarından da kendi hayatıymış gibi söz edebilme hüneridir.”

118 sayfalık kitap gerçekten seçme güzellikteki metinler içeriyor, yazarın hayranlarını çok mutlu edecek bir kitap, henüz Orhan Pamuk okumadıysanız da özellikle tavsiye ederim, eminim bu kitabı okuduktan sonra bölümlerin devamını okumak için kitapların kendilerini almak isteyeceksiniz. Bu arada kitabın kapak resmi de yazar tarafından kitaba özel olarak yapılmış. Keyifli okumalar.

4 Ocak 2014 Cumartesi

Art Journal- Bölüm 3

Eveet, uzun zamandır üzerinde çalıştığım art journalim sonunda bitti!! Oldukça kabarık bitmiş defteri elime almak çok keyifli oldu gerçekten. Aşağıda son sayfalardan bir kaç seçmeyi sizlere sunuyorum:))