Yukio Mişima'nın büyük bir hayranı olduğumu belki biliyorsunuzdur. Altın Köşk Tapınağı yazarın çok bilinen eserlerinden biri olmasına rağmen dilimize çevrilmemişti. Hatta ben de bir süre önce Can Yayınları'na e-posta gönderip eserin çevrilmesini rica etmiştim. Onlar da beni kırmamış (:)), ekim ayında eseri yayınlamışlar. Çeviri orijinal dilinden Ali Volkan Erdemir tarafından yapılmış.
Yukio Mişima'dan yazarın önceki kitaplarını tanıtırken fazla fazla bahsetmiştim. Yazar bu eseri 1956'da yazmış, erken dönem eserlerinden biri olduğu söylenebilir, Thirst of Love (1950), Dalgaların Sesi (1954), Bereket Denizi dörtlemesi (1969).
270 sayfalı roman çoğunlukla güzellik üzerinde duruyor. Kahramanımız Mizoguçi keşiş olan babasının ölümüyle, babasının da büyük hayranlık duyduğu Altın Tapınak'a çömez olarak alınır.
Kyoto'daki Altın Tapınak
Mizoguçi kekemedir, bu sözde kusuru onda güzellik konusunu bir takıntı haline getirmiştir. Bir güzellik abidesi kabul edilen Altın Tapınak da dolayısıyla Mizoguçi'nin hayran olduğu bir yerdir ve hatta tapınak onun için güzelliğin zirvesi olduğundan, güzellik takıntısının da odağı olur. Bu takıntı Mizoguçi'nin hayatını nasıl etkileyecektir acaba?
Mişima gerçekten muhteşem bir yazar. Bu kitaba belki de benim yoğun bir dönemime rastladığı için sanırım kendimi pek veremedim, okumam biraz uzun sürdü ama rahat bir dönemimde tekrar okumak istiyorum. Yazar satır aralarında yine çok anlamlı sözlere yer veriyor, şiirsel bir dil kullanıyor. Felsefi fikirler oldukça ilginç. Keyifli okumalar dilerim.