İngiliz yazar Mitchell özellikle Bulut
Atlası isimli romanıyla adını duyurmuştu. Ben de kendisinin Jacob de Zoet’in
Bin Sonbaharı isimli kitabını okumuş ve çok sevmiştim. Mitchell’in romanları
genellikle çok katmanlı oluyor. Slade köşkü için de öyle diyebiliriz.
Slade Köşkü bu yıl mart ayında Doğan
Kitap’tan çıkmış, 207 sayfalık romanın çevirisi Sıla Okur’a ait ve bence
oldukça başarılı. Kapak tasarımını da çok beğendiğimi ekleyeyim, hem kapak
tasarımı hem de içteki ilüstrasyonlar Neal Murren’e ait.
Romanımız 1979’da başlıyor. Kitap da zaten
1979-1988-1997-2006 ve 2015 olarak, toplam beş bölümden oluşuyor. Romanı fazla
ipucu vermeden anlatmak biraz zor. Slade Köşkü iki sokak arasındaki daracık bir
geçitten geçilerek -sadece özel kişilerce, özel zamanlarda- ulaşılabilen
gizemli bir yerdir. Ve bu köşkün arkasında son derece gizemli bir tarihçe
vardır...
”... Dokuz yılda bir ekim ayının son
cumartesi günü Slade Köşkü’ne bir ‘misafir’ getirtilir. Ama o misafiri kim,
neden, ne amaçla seçmiştir? Cevapları, merdivenin başındaki uzun tavan
arasında...”
Ben romanı çok sevdim ve 2 günde bitirdim,
bir kere yazarın anlatımı müthiş, harika bir yazar gerçekten, en çok ilk bölümü
sevmiş olabilirim. Konu oldukça ilgi çekici, gizemli bir öykü. Sonuna gelecek
olursam, sonunu da sevdim. Neil Gaiman’ın Coraline’ına çok benziyor konu.
Gizemli ve güzel birşey okumak isterseniz mutlaka tavsiye ederim, keyifli
okumalar...