Sayfalar

25 Mayıs 2020 Pazartesi

Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde - Olga Tokarczuk


 

 
 



Timaş Yayınları’ndanŞubat 2020’de çıkan 301 sayfa ve yazar 2018 Nobel Edebiyat ödülünü almış. Kitabı Lehçe aslından Neşe Taluy Yüce çevirmiş.

 

Roman kahramanı Janina, hayatını şehir dışında olan kişilerin evlerine göz kulak olarak kazanan, astroloji meraklısı, hayvan sever yaşlıca bir kadındır. Komşusu suratsız ve zorba Koca Ayak’ın ölümüyle bölgede bir dizi şüpheli ölüm baş gösterir. Bu ölümlerin ortak tarafları maktullerin hayvanlara kötü davranan veya avcılık yapan kişiler olmasıdır. Janina, bu olayların hayvanların intikamı olduğunu ileri sürmektedir...

 

Kitabı en çok kahramanın astrolojiye ilgisi ve tabi ki Nobel Ödülü sebebiyle alnıştım. Ana fikir ilginç olabilirdi aslında ama maalesef olmamış bence. Yazım tarzını beğenmedim, beni çekmedi, Nobelli bir yazardan umduğum edebi tadı alamadım. Astrolojiye enteresan bir şekilde çok yer verilmiş, bana ilginç geldi ama astrolojiye ilgi duymayan biri için çok sıkıcı olacaktır. Kısacası hayal kırıklığı oldu benim için, bence okumasanız da olur. Keyifli okumalar dilerim...

 

18 Mayıs 2020 Pazartesi

On Dakika - Chiara Gamberale



Bu kitabı Kidega alışverişimde hediye olarak ben seçtim. Pegasus Yayınları’ndan Şubat 2017’de çıkmış. 228 sayfalık kitabı İtalyanca’dan Doğanay Banu Pinter çevirmiş.


Sanıyorum bu kitap yazarın yaşadıklarını biraz süsleyerek yazdığı, bir nevi günlük. Kahramanımız Chiara 35 yaşında bir köşe yazarıdır, 18 yıldır birlikte olduğu eşi onu bir sebepten terk edince müthiş bir bunalıma düşer. Gittiği psikolog ona hayata tutnabilmesi için “on dakika oyunu”nu tavsiye eder. Oyun kişinin her gün 10 dakika boyunca hayatında -sanırım en az 10 yıldır- yapmadığı birşey yapmasını içermektedir. Bu oyun Chiara’ya önce çok zor gelse de sonraları ona yepyeni kapılar açacaktır...


Kitap basit bir dille yazılmış, çok kolay okunuyor ama beni pek etkilemedi... Keyifli okumalar dilerim...

 


11 Mayıs 2020 Pazartesi

Hayalet Sevgilim - Laura Whitcomb



Minişlerim hayalet hikayelerini çok seviyorlar, kitapyurdu’nda onlara göre hayalet hikayeleri var mı diye bakarken tesadüfen bu kitapla karşılaştım. Hakkındaki yorumlara baktığımda biraz vasat bulunduğunu görünce tereddüt ettim ama fiyatı oldukça indirimli olunca “alayım” dedim. Karakedi Yayınları’nda 2011’de çıkmış, 299 sayfalık kitabı Ebru Sürmeli çevirmiş.


Kahramanımız Helen çok uzun bir süredir hayalettir, ne geçmişini hatırlamaktadır ne de neden bu dünyada takılıp kaldığını. Hayaletliğin kurallarını artık çok iyi bilmektedir. Bir gün bir lise öğrencisi tarafından görüldüğünü fark eder. Helen için bu aşkı ve daha pek çok şeyi öğreneceği maceranın başlangıcıdır.


Kitaba bayıldım. Son derece sürükleyici, duygusal ve romantikti. Bu kitaba nasıl “vasat” diyebilmişler bilmiyorum. Çok satan gençlik romanlarına bin basar bence.


Helen ve James’in ilişkisi, özellikle kitabın sonuna bayıldım. Kitapların sonu bazen okurları hayal kırıklığına uğratır ama bu kitabın sonu beni fazlasıyla tatmin etti. Kesinlikle tavsiye ederim, keyifli okumalar:)

4 Mayıs 2020 Pazartesi

Algernon’a Çiçekler - Daniel Keyes


 


 

Daniel Keyes 1927- 2014 yılları arasında yaşamış New York’lu bir yazar, psikoloji mezunu, yüksek lisansını Amerikan ve İngiliz edebiyatı üzerine yapmış. Bu eseri önce hikaye olarak yazıp Hugo Ödülü almış, romanlaştırdıktan sonra da Nebula Ödülü almış (sanıyorum hikayeyi 1959’da, romanı da 1966’da yazmış). Ben de kitabı uzun yıllar önce kısaltılmış versiyonundan okumuştum, daha sonra da Ali Poyrazoğlu’nun oynadığı tiyatrosunu seyretmiştim, ikisi de beni çok etkilemişti...

 

Bu kitap da Koridor Yayıncılık’tan 2016’da çıkmış; 325 sayfalık kitabı Handan Ünlü Haktanır çevirmiş. Konumuza gelirsek; Charlie Gordon doğuştan zeka geriliği olan, ailesi tarafından terk edilmiş 32 yaşında bir genç adamdır. Kendisi gibi öğrenme zorluğu çeken kişiler için verilen bir kursta, bilim insanları zeka geriliğini tedavi edecek yeni yöntemlerini üzerinde denemek için onu seçerler. Çünkü Charlie, öğrenmeye ve zeki olmaya çok heveslidir. Önceleri müthiş gelişmelerin olduğu bu serüven içinde bir sürü dram barındırmaktadır.

 

Charlie’nin kendi ağzından dinlediğimiz hikaye beni son derece etkiledi, çok sevdim. Sıkılmadan okunan, duygu dolu bir roman, tavsiye ederim, keyifli okumalar:)