Orkide Evi - Lucinda Riley

 

Bu güzel kitabı "Kitap Gibi" blogunun değerli sahibesi blogger arkadaşımız Gül Hanım sayesinde okudum. Kendisi bu kitabı 2013 yılında incelemiş, o zamandan beri okunacaklar listemdeymiş herhalde:))

Pegasus Yayınları'ndan 2013 yılında çıkan 591 sayfalık kitabımızı Zennur Anbarcıoğlu çevirmiş. 591 sayfa başta gözüme çok gelmişti ama kitap o kadar sürükleyici ki 2-3 günde bitti.

Gelelim konumuza, Julia orta yaşlı ünlü bir piyanisttir. Kendisi gibi piyanist olan eşi ve 3 yaşındaki oğlunu korkunç bir araba kazasında kaybedince, Fransa'daki hayatını bırakıp ailesinin yaşadığı İngiltere'ye döner. Burada aslında yasını rahatça yaşayabileceği bir inzivaya çekilmeyi umsa da özellikle kız kardeşi Alice onu rahat bırakmaz. Bir gün onu alıp, dedeleri Bill'in bahçevanlığını yaptığı Wharton Park'taki bir satış etkinliğine götürür. Wharton Park, aristokrat Crawford ailesinin dillere destan malikaneleridir. Julia, burada küçükken bir kere görmüş olduğu Kit Crawford'a rastlar, malikanenin varisi artık odur. İkisi arkadaş olurlar... Bu arada ortaya dedeleri Bill'in günlüğü çıkınca, malikanede eskiden yaşanan olaylar gündeme gelir. Roman da çift koldan ilerlemeye başlar ve biz de Kit'in amcası Harry Crawford ile eşi Olivia'nin hikayesine dalarız, onların gizemli geçmişine ait sırlar, Julia'nın hayatını da değiştirecektir...

Son derece sürükleyici ve hoş bir kitaptı. Karakterlerin duyguları çok gerçekçi yansıtılmıştı ve beni çok etkiledi. Değişik bir şeyler okumak isteyenlere hararetle tavsiye ederim, Gül Hanım'a tekrar teşekkür eder, herkese keyifli okumalar dilerim:)

Karasevdalılar - Javier Marias

Geçen yıl Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan kitabımız 284 sayfa. Yazarımız 1951 doğumlu, İspanyol çevirmen ve yazar.

Maria uzun zamandır, müdavimi olduğu kafede mutlu bir çifti izlemektedir. Bir gün esas adam cinayete kurban gider. Maria da karısıyla tanışır ve olaylar gelişir...

Maria'nın ağzından dinlediğimiz eserde bilinç akışı tekniği bolca kullanılmış, neredeyse kitap denemelerden oluşmuş, 3-4 sayfalık paragraflar var. Anlayacağınız okurken -hızlıca bile olsa- inanılmaz içim sıkıldı ama seveni de çokmuş, siz bilirsiniz...:)

 

 

Craven Malikanesi - Darcy Coates

Çınar Yayınları'ndan 2019'da çıkan kitabımız 307 sayfa, çevirisini Leyla Esen yapmış. Kitabımız ayrıca goodreads'da 2018 yılının en iyi korku romanları arasındaymış.

Kahramanımız genç Daniel zor zamanlar geçirmektedir. Karnını doyurabileceği işleri zor bulur, ayrıca kuzeni yanında sığıntı gibi yaşamaktan rahatsızdır. Bir gün adına gelmiş gizemli bir zarf bulur, bu bir iş teklifidir; Craven Malikanesi'nde kalıp bahçe işlerinden sorumlu olacaktır. Daniel işi kabul eder. Malikanenin terk edilmiş bir hali vardır ve etrafta kimse yoktur, işvereni Bran bile onunla notlar vasıtasıyla iletişim kurmaktadır. Üstelik işin çok garip kuralları vardır; "kuleden uzak dur", "gece 12'den sonra dışarı çıkma ve perdelerini kapalı tut". Bunların hepsi Daniel'i korkutur ama başka çaresi olmadığı için kalır. Ve sonra istemese bile tarihi 200 yıl önceye dayanan Myricks ailesinin cadı avları,veba ve lanetlerle dolu geçmişlerindeki gizemleri çözmek zorunda kalır.

Güzel bir romandı, sıkılmadan okunuyor ama fazla düzdü sanırım, yani şaşırtmaca yoktu, dili de sadeydi, ortalama bir korku romanı diyebilirim, beklentiye girmeden okunabilir:)

Aynalar Ülkesi - Carole Johnstone

Artemis Yayınları'ndan mart ayında çıkmış 356 sayfalık romanımızı Selen Uğur çevirmiş, şahane kapak tasarımını Asmin Gündoğdu yapmış. 

Konumuza gelirsek, 31 yaşındaki Catriona 12 yıldır tek başına California'da yaşamaktadır. Bir gün ikiz kardeşi El'in kaybolduğunu haber alınca, kötü hatıralarla dolu İskoçya'daki evine geri dönmek zorunda kalır. Ev artık ikizi El ve kocası -aynı zamanda çocukluk arkadaşları- Ross'a ait olsa da çocukluk hatıralarının izleri her yerdedir; özellikle acılardan kaçmak için hayallerinde var ettikleri Aynalar Ülkesi hala çok gerçektir. Polis El'i arasa da aslında öldüğüne inanmaktadır, Cat ise bunun bir oyun olduğunu düşünür. Kısa süre sonra almaya başladığı gizemli e-postalar ve çocukluğuna ait ipuçları onu doğrular. Ancak çözmesi gereken sırlar tahmininden çok daha derin ve acı vericidir.

Yine son sayfaya kadar bizi şaşırtmaya ve ters köşe yapmaya devam eden bir gizem-gerilim romanı ile karşı karşıyayız. Ben özellikle o hayali Aynalar Ülkesine bayıldım, ayrıntılar, karakterler çok iyiydi; kafamda bunları canlandırmaktan zevk aldım. Hikaye ise beni umduğum kadar içine çekemedi. Hem dram kısmı biraz ağır basıyordu, hem de ters köşe yapma uğruna hikaye fazla uzatılmış geldi bana... Yine de beklentiyi çok yüksek tutmadan okunabilecek, vasat üstü bir roman; keyifli okumalar:)