Sayfalar

21 Mayıs 2010 Cuma


Dracula’yı bitirdim, çok güzeldi gerçekten. Öncelikle o zamanki yaşayışı yansıtmasından dolayı, ve tabii konusu da oldukça ilgi çekiciydi. İnsanların birbirlerine davranışlarındaki nezaket, kendilerinden önce karşılarındaki kişiyi düşünmeleri, yaşayışlarındaki sıcaklık, Jonathan ve Mina’nın birbirlerine olan aşkları ve sevgileri, Dr. Abraham Van Helsing’in (ki kendisinin yazarımız –Abraham- Bram’la aynı ismi taşımasının tesadüf olup olmadığını merak ediyorum :)babacan tavırları benim bu kitabı sevmemde etkili olmuştur. Konuya gelecek olursak ekibimiz sonunda Dracula’yı kıstırdı, uzun uğraşlar sonunda tabii. Bu arada Mina’nın Dracula tarafından ısırılması gün doğumları ve gün batımlarında özellikle ortak bilinci paylaşmalarını sağlıyordu. Van Helsing, Mina’yı ipnotize ederek bu sayede Kont’un nerede olduğuyla ilgili ipuçları yakalamaya çalıştı. Bu arada Mina’nın zaman zaman vampir kanı depreşerek olayları zorlaştırdı. Van Helsing, Dracula’dan önce onun Transilvanya’daki şatosuna gelerek daha önce Jonathan’ı baştan çıkarmaya çalışan 3 vampir kızkardeşi öldürdü. Daha sonra Quincey, Dr.Seward (doğru yazılışı bu şekilde, önceki yazılarımda hep yanlış yazmışım:) , Jonathan ve Lord Godalming geldi, Dracula’nın tabutu bir Çingene grubu tarafından taşınmaktaydı, iki grup karşı karşıya geldiler, yaşanan arbede sırasında tabut yere düştü ve gün batımına çok kısa bir süre kala Jonathan düşen tabuttaki Drakula’yı başını gövdesinden ayırıp kalbine mızrak saplayarak yok etti, vücut birden toza dönüşüp kayboldu, Mina onun huzura kavuşan ruhundan dolayı son anda yüzünde bir huzur ifadesi gördü. Bu kısım da oldukça hoşuma gitti, çok merhametli ve açık kalpli bir ifade bence, nefret dolu değil kötülük yapmış bir yaratığa karşı bile sevgi dolu. Bu sırada Quincey öldü. Maceranın sonuna geldik, Mina ve Jonathan mutlu mesut hayatlarına geri döndüler, bir oğulları oldu, adını Quincey koydular çünkü inanıyorlardı ki bu cesur ve iyi yürekli adamın ruhu oğullarında yaşayacak;olaydan yedi yıl sonra Van Helsing yine onların en yakın dostlarından biri olarak yanlarındaydı. Lord Godalming ve Dr. Seward da kötü anıları geride bırakıp evlenmişlerdi. Yani roman mutlu sonla bitti, hem de herkes için ve benim de çoook hoşuma gitti…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder