Sayfalar
▼
12 Eylül 2011 Pazartesi
Agatha Christie - Doğu Ekspresinde Cinayet
Gece Kütüphanesi ve Ne Okudum bloglarında bir süredir Agatha Christie okumaları yapılıyor, bu ay buna Mor Kalemlik de katıldı. Ben de bir iki kitapla da olsa buna katılıyorum -gerçi farkı kitaplarla ama olsun:) Ben de Doğu Ekspresinde Cinayet'i okudum. Yazarın daha önce On Küçük Zenci'sini okumuştum çoook uzun yıllar önce. Öncelikle bir kitap okurken hangi yılda yazıldığı, yazarın hangi şartlarda bu kitabı yazdığı benim kitabı anlamam ve değerlendirebilmem için önemli. Örneğin kitabın benim okuduğum Altın Kitaplar baskısında kitabın orijinalinin yazım yılı yok, büyük bir eksik, kitap 1934 yılında yazılmış. Hercule Poirot serisine ait bir kitap. Bu arada Wikipedia'da Agatha Christe'nin romanları ile ilgili ayrıntıları bulmak mümkün.
Okuduğum kitaba gelirsek, sürükleyici ve hoş bir kitaptı, böyle bir kitap okurken kişi kendi kendine de ipuçlarını değerlendirip katille ilgili fikir yürütebilmek istiyor ancak bu pek mümkün değil, ancak kitap görselleştirilirse bu daha mümkün olabilir, bence görselleştirilmeye de oldukça uygun bir kitap. Zaten Ntv yayınları da bu kitabı çizgi roman haline getirmiş, Morkalemlik'in ağzından bu versiyonla ilgili yorumları okuyabilirsiniz.
Kitapla ilgili hoşuma giden bir nokta da Türkiye'nin şehirlerinin sık sık kitapta geçmesi. Zaten Christie bu romanı Pera Palas Oteli'nin 411 no'lu odasında yazmış, resimde görüyorsunuz (wikipedia'dan alınmıştır). Yalnız, karlı kış günlerinde yataklı bir trende geçen bu roman bence tasvirlerle zenginleştirilebilirdi, trendeki yemek vagonu veya yolcuların kıyafetleri, yenilen yemekler gibi biliyorum Christie'nin tarzı değil bu, ne karakter tahliline ne de tasvirlere yer vermez, o hikayeye odaklanır, ama o tasvirleri okumak benim çok hoşuma giderdi doğrusu, veya en güzeli gizli nesne bulma oyununa çevrilmesi belki de:)
Bu arada aklıma karlı bir kış günü trenle Kapadokya'ya gidişimiz geldi, bundan yaklaşık 15 sene önce Raytur'la gitmiştik, yataklı trendi, öğlen yemeğini yemek vagonunda yemiştik, sonra akşam üstü çay ve kek servisi olmuştu, bu arada dışarı da kar yağıyordu, gece yarısı trene binmiş ve akşam üstü Kayseri'de olmuştuk,öyle güzeldi ki... Artık malesef bu tur yapılmıyor, Raytur'a buradan bu turu geri istediğimizi iletelim:)
Evet romanımıza dönersek, Şark Ekspresi'nde bir cinayet işlenir, tesadüfen trende bulunan Hercule Poirot'tan cinayeti çözmesi istenir, o da 12 şüpheli arasından her zamanki değişik yöntemleriyle katili bulmaya çalışır. Oldukça sürükleyici ve hoş bir romandı bence:)
Çok güzel bir yazı olmuş Sevgili Eren, Benden bahsetmen de çok hoşuma gitti. Teşekkür ederim.:)
YanıtlaSilBen kesinlikle tahmin edemedim, kim yahu diye kudurdum arada. :)Cinayetin altından çıkan hikaye ve işbirliği kurgusu muhteşemdi, çok beğendim ben. Bahsettiğin eksiklikler, karakterden ziyade görsellerle çizgi romanda desteklendiği için çok daha kolaydı okumak ama bu kez de zanlılar çok fazla, konuşma yada açıklamalar az olduğu için kim kimdi, o görselin adı neydi falan oldum ben de.
Okuması zevkli bir kitaptı. :)
Sevgili Morkalemlik,yazımı beğenmene sevindim, teşekkür ederim, senin ki de çok güzeldi buarada:)çizgi roman halini de merak ettim, ben de kesinlikle hiç tahmin edemedim..:)
YanıtlaSilNedense Christie'nin birkaç kelimelik tasvirleri bana uzun uzun paragraflardan çok daha güzel gelir. O kelimelerle zihnimde beliren eşsiz atmosfer, onu okumamın en önemli nedenlerinden biri sanırım.
YanıtlaSilBu arada Eylül Ayı Christie okumalarımıza eşlik etmeniz çok hoş. Yazınızı zevkle okudum, devamını diliyorum.
Doğrusu Christie benim için yeni bir tarz sayılır ama sevdim. Teşekkür ederim yorumunuz için, sevgiler:)
YanıtlaSilBize katıldığınız için çok teşekkürler çok güzel bir yazı olmuş Sevgiler :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim, Agatha Christie bana da uğur getirdi size de yine uğurlu gelir umarım, sevgiler:)
YanıtlaSilWell, I see that you like Agatha too :) She rules!
YanıtlaSil