Sayfalar

22 Kasım 2011 Salı

Şefkatli Gece - F. Scott Fitzgerald


Son okuduğum kitap, F. Scott Fitzgerald'ın Şefkatli Gece(1934)isimli romanı. Yazarın daha önce Muhteşem Gatsby(1925)'sini okumuştum, bir de bir hikaye kitabını. Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi'nin de filmini seyretmiştim. Bu arada Muhteşem Gatsby de tekrar filme alınıyor, şu an çekim aşamasında ve baş rollerde Leonardo di Caprio ve Carrey Mulligan oynuyor, bu filmi merakla bekliyorum.

Dediğim gibi, yazar son derece orijinal romanlara imza atmış, dolayısıyla Şefkatli Gece'ye başlarken beklentilerim yüksekti, en azından yine orijinal bir hikaye ile karşılaşacağımı düşünüyorumdum. Neyse bu değerlendirmeyi yapmadan önce kısaca hikayeye bakalım.

Kitap genç bir ruh doktoru olan Richard Diver'in ve Nicole'ün hayatlarını anlatıyor. 1. Dünya Savaşı'nda genç kızlar tanımadıkları askerlere moral vermek amacıyla mektup yazıyorlardı, o günlerde babasının tacizine uğramış 18 yaşındaki Nicole, Dohmler Kliniği'nde yatıyordu, hem çok zengin hem de büyüleyici bir zerafet ve güzelliğe sahipti, daha önce tanımadığı askeri görevli doktor Richard'a mektuplar yazmaya başladı. Richard'ın arkadaşı doktor Franz da Dohmler Kliniği'nde çalışıyordu. Yakışıklı bir adam olan Richard, Nicole'ü görür görmez çok beğendi, kendisi de 26 yaşındaydı. Ancak bu kızı ne kadar beğense de birlikte olmaları pek mümkün görünmüyordu, nihayetinde bu güzel kızın akıl sağlığı çok da yeride değildi. Üstelik ailesi zengin değildi, diğer taraftan çok hırslıydı ve mesleğinde yükselmek istiyordu. Nicole ise Richard'ın kendisini ümitlendirmemesine hatta zaman zaman ümitlerini yıkmasına rağmen aşkından vazgeçmiyordu. Bu ısrar Richard'ı biraz etkiledi. Genç kızın annesi o küçükken ölmüştü, babasıyla görüşmüyordu, yalnızca kendisinden büyük Beth isminde bir ablası vardı. Beth Nicole'in bütün sorumluluğunu üstlenmişti, onun koruyucusuydu. Richard sonunda Nicole ile evlenmeye karar verdi. Bu kızı herşeyden ve herkesten üstün tutuyor ve çok seviyordu, hatta bir arada Rosemary Hoty isminde genç bir aktris kızla tanıştı, bu kızın gençliği ve güzelliği bile Nicole'ü unutturamadı ona. Yine de Nicole'e hem koca hem doktor olmak zor bir görevdi ve onu çok yıpratıyordu. Yıllar ilerledi, ikisinin birbirine olan aşkı hala tazeydi, iki de çocukları oldu. Ancak zaman zaman Nicole'ün akıl sağlığı bozuluyordu, Richard işini bırakmak zorunda kalıyordu, yıllarca mesleğinden uzak kaldı, sonra birgün arkadaşı Franz ona birlikte klinik açmayı teklif etti. Richard kabul etti ancak her şeyi Nicole'e göre ayarlamak zorundaydı. Yine de ne kadar çabalarsa çabalasın ikisi de dengeyi bulamıyorlardı, sorunlar aşklarını tüketti. Nicole normal bir kadın gibi sevilmek, beğenilmek istiyordu, kendisini seven adam onun zayıflıklarını bilmemeliydi veya onun serveti karşısında eğilmemeliydi. Richard ise mesleğinin başında çok bilgili, başarılı, parlak bir doktor olmasına karşın hiç bir zaman istediği yere gelemedi, Nicole onun için hep sırtındaki bir yük olmuştu, bir de serveti onu ezmişti, bu hisle Richard hep gerekli gereksiz kendisini göstermeye çalıştı durdu. Büyük umutlarla başlanılan hayat yıllar içinde kabusa dönmüştü.

Richard'ın hayatı neden bu hale gelmişti? Bana sorarsanız her işin başı sağlık, Nicole sağlıklı olsaydı eşine daha fazla destek olabilir ve böylesine şımarık olmazdı. Richard'a bakacak olursak evliliği konusunda daha mantıklı bir karar verebilirdi, doğrusu Nicole'le evlenmeye karar vermesine oldukça şaşırdım çünkü o sayfalara kadar kararı olumsuzdu, hem güzel hem de zengin diye düşünmüş olabilir belki ama onu her zaman çok sevdiği ve herkesten üstün bulduğu da bir gerçek. Kısacası evlenmemelilerdi bence. Ne kocasına deli gibi aşık olan Nicole, ne de Richard mutlu olabildi sonunda.

Bu arada benim okuduğum kitap Arvo yayınlarına aitti, kapakta Avril Lavigne'in bir resmi var. Yalnız kitap dizgi yanlışlarıyla doluydu. Bir diğer nokta da, -sadece bu yayın eviyle ilgili değil-, çeviri çok önemli bir iş, okur kitabı çevirmenin yorumundan okuyor aslında dolayısıyla bence çevirmenin ismi de kapakta yazmalı, burada çevirmenin ismi iç kapakta yer alıyordu.

Yazarın yazım tarzına alışmak biraz zor geldi baştan, paragraflarda sanki karışmış bir ip yumağının ucunu bulmaya çalışıyormuş gibi hissettim, sonradan alıştım. Bir süre sonra sayfaları merakla çevirmeye başlasam da kitaptan umduğumu bulamadım, gizemli veya değişik bir şey yoktu bana göre. Bir de kitapta sürekli bir İngilizler- Amerikalılar çekişmesi vardı, yazar İrlanda kökenli bir Amerikalı bu arada. Yazarın diğer kitaplarını da merak ediyorum ancak bir kısmı çevrilmemiş sanırım, bu kitabı da beğenebilirsiniz, iyi okumalar:)

18 yorum:

  1. Dizgi yanlışları barındıran basımlar beni de çok rahatsız ediyor. Çeviri benim için de çok önemli. Hem çevirmenin doğru kelimelerle yazılanları anlatabilmesi de okumayı tetikliyor.
    Paylaşımın için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Evet dizgi yanlışlar veya çevirmenin dili bir kitaptan tat alabilmek için gerçekten önemli, yorumunuz için teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  3. Şimdiye kadar hiç okumadığım yazarlardan biri , ismi itinayla not defterime kaydedildi, umarım en yakın zamanda okurum...

    YanıtlaSil
  4. Beğeneceğinizi tahmin ederim, yaratıcı bir yazar, yorumunuz için teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  5. Bu kitabını bilmiyorum Eren ama Muhteşem Gatsby kitabını okudum ve Robert Redford'ın oynadıgı filminide izlemiştim.

    YanıtlaSil
  6. Ben de o filmi izlemiştim Aslıcım, güzeldi, bakalım Leonardo'nun ki nasıl olacak onu çok merak ediyorum:)

    YanıtlaSil
  7. dizgi yanlışlıkları kitap okurken beni de çok rahatsız eder ama çeviri hataları daha da kızdırır beni...çünkü dizgi yanlışını idare edebiliyorum ama çeviri yanlış olunca kitabın anlamı, hikayenin bütünselliği bozuluyor benim için...

    YanıtlaSil
  8. Evet haklisiniz ceviri cok zor bir is, hem anlam dogru aktarilmali hem de edebi tat korunmali... Ben bazen onemli yayinevlerinden cikmis kitaplarda ceviri yanlislarina rastlayabiliyorum ve cok yadirgiyorum, bazen ise ceviri neredeyse aslindan bile guzel oluyor hayran kaliyorum..:)

    YanıtlaSil
  9. gerçekten sevdiğim Amerikan yazarlarındandır FSF. Bana göre en iyi olduğu alan öyküleridir, ki Muhteşem Gatsby de tam olarak roman olarak kabul edilmemekte. Bu kitabını okumadım malesef, içeriğini geçerek blog yazınızı okudum ve en kısa sürede Fitzgerald'ı okumak gerektiğine inanıyorum.

    Bu arada birazcık da olsa İngilizcesi iyi durumda olanlara: Lütfen kendinizi biraz zorlayın ve kitabı The Great Gatsby olarak okuyun. Çok zevkli. Selamlar ;)

    YanıtlaSil
  10. Evet daha önce yazarın bir öykü kitabını okumuştum ama ismini hatırlamıyorum. Yine uzun zaman önce Muhtelem Gatsby'nin Türkçesini aramış ama bulamamıştım sonra tesadüfen İngilizce'sini bulup okumuştum kitabı, aslında dediğiniz gibi bütün kitapları orijinalinden okumayı tercih ederim ama her zaman mümkün olmuyor tabi, yorumunuz için teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  11. Selam, kitabı henüz okududum ve hakkında konuşmak istediğim için internette gezinirken bu blog'a rastladım. Çok da hoşuma gitti bu durum. Öncelikle kitaba inanılmaz şekilde bağlandım, Fitzgerald'ı (Great Gatsby) lise hazırlıkta hocalarımız okutturuyordu,ordan biliyorum. Tarzına hayran kaldım diyebilirim. Ve söylemek istediğim şu ki ; Richard tamamen bu ailenin ve aşkın yıkılmasında suçlu kişi. Yıllarca Nicole hasta gibi davranıp kendisini buhranlara soktu fakat Nicole bu yıllar da yanlızca sayılı krizler geçirdi ve başarıyla atlattı. Richard'ın öğrencilik yıllarında bir arkadaşının da dediği gibi tek problemi ; kendini tanıyamamasıydı..

    Bu yorumu yapmam imkanını sağlayan Kitaplık kurucusuna da teşekkur ediyorum.

    YanıtlaSil
  12. Bence de Nicole'ün rahatsızlığı mantıklı kararlar almasına engeldi, onu bu olaylardan sorumlu tutmak haksızlık olurdu. Oysa Richard gayet mantıklı ve akıllı bir adamdı, o iradeli davranıp bu evliliği yapmamalıydı. Yorumunuz için teşekkür ederim, beğenmenize sevindim:)

    YanıtlaSil
  13. Beğenmekte kelimemi resmen bağlandım bu kitaba, içten içe hala Richard'a kızgınım. Bunun üzerine arkadaşımın zorla elime tutuşturmasıyla Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" sını okudum, özet ve yorumunu yapabilim bu blogda bu iş size özel değilse eğer :)

    YanıtlaSil
  14. Isterseniz ben burda memnuniyetle yayınladım yazinizi:)

    YanıtlaSil
  15. Çok hoşuma gider, fakat burdan mı yazmalıyım yazımı?

    YanıtlaSil
  16. Bana mail atar mısın? mailim profilimde yazıyor:)

    YanıtlaSil
  17. Kitaplığımda olan kitaplardan yorumunuzdan sonra bayağı bir bekletmeye karar verdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de yazarın en son Caz Çağı Öyküleri'ni okudum ama onda da aradığımı bulamadım, teşekkür ederim yorumunuza..:)

      Sil