Sayfalar

4 Kasım 2012 Pazar

Gönlümdeki Osman Hamdi Bey

Bugün Şehir Tiyatrolarında sahnelenmekte olan "Gönlümdeki Osman Hamdi Bey" isimli oyunu izledim. Daha önce, 2010 yılında Ölümünün 100. yılı olan Osman Hamdi Bey'in hayatını anlatan "Kaplumbağa Terbiyecisi" isimli romanı okumuş ve çok etkilenmiştim. Emre Caner'in yazdığı Kaplumbağa Terbiyecisi isimli kitap hakkındaki yazım burada .Onun üzerine bu oyun beni çok heyecanlandırdı, çünkü oyunun içeriği hemen hemen kitapla aynıydı.

Gelelim oyuna; oyun aynen kitapta olduğu gibi Osman Hamdi Bey'in Hukuk okumak üzere babası tarafından Fransa'ya gönderilmesiyle başlıyor. Oyunda hem bir anlatıcı mevcut hem de kendisine hayran dayısının kızı Esma'nın günlüğünden parçalarla da anlatım yapılıyor. Doğrusu Osman Bey'inki kadar dolu dolu bir hayatı iki perdelik bir oyunda anlatmak çok zor, bence önceden Osman Hamdi Bey'in hayatı hakkında bilgisi olmayan birinin oyunu takip etmesi çok zor; çoğu önemli olaydan sadece bir replikle bahsediliyor, Osman Hamdi Bey'in Arkeoloji Müzesi'ni açması veya Sanayi-i Nefise Mektebi'nin müdürlüğünü yaptığı sırada verdiği mücadele gibi önemli noktalar yeterince vurgulanamayor. Bu zorluklardan dolayı yer yer kopukluklar yaşanabiliyor.

Oyunun en etkileyici sahneleri Osman Hamdi'nin bana göre ilk eşi Maria ile ve dolayısıyla küçük kızından ayrılması ile daha da önemlisi sonradan küçük kızının vefatını haber aldığı anlardı, Osman Hamdi Bey rolündeki Tolga Yeter buradaki üzüntüyü çok etkileyici bir şekilde yaşattı izleyenlere. Ancak; benim kitapta edindiğim izlenim Osman Hamdi'nin bu olaydan çok etkilendiği halde üzüntüsünü daha çok içinde yaşamış ve bu üzüntünün kendisininin yaratıcılığını ve çalışmalarını çok da etkilememiş olduğu yönündeydi. Kitapta beni etkileyen Osman Hamdi'nin ülkesini medenileştirmek, sanat ve arkeoloji konusunda gelişme kayededebilmek için verdiği mücadelelerdi ama oyunda bunu hissedemedim.

Oyunculuk yönünden dediğim gibi Osman Hamdi Bey rolündeki Tolga Yeter çok başarılıydı, ancak Osman Hamdi Bey'in kişiliği daha zengin yansıtılabilirdi diye düşünüyorum, mesela onun o babacan tavrını pek göremedim oyunda, bu belki konunun zenginliğine kıyasla sürenin çok kısa olmasından kaynaklanıyordu. Oyunculuklar çok başarılıydı. Kostümler çok etkileyici ve yaratıcıydı. Yalnız dekor daha zengin olabilirdi diye düşünüyorum, yine de sahnenin sağında ve solunda yer alan uzun panolarda ve sık sık seyirciye gösterilen tablolarda ressamın resimlerini görmemiz ve son olarak orijinal boyutuyla meşhur "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosunun -anlamı da açıklanarak- sahneye çıkması güzeldi.

Bu oyunu izlemeden önce Osman Hamdi Bey'in hayatı hakkında bilgi sahibi olmanızı tavsiye ederim. Belki Osman Hamdi'nin neredeyse bütün hayatına yer vermek yerine bir kesit üzerinde yoğunlaşılsaydı izleyici açısından daha ilgi çekici olabilirdi diye düşünüyorum. Yine de başarılı bir oyun, tavsiye ederim, hatta umarım başka önemli biyografik oyunlar da oynanır. Keyifli seyirler.

Resim:http://www.tiyatronline.com/img/articles/yvA-gonlumdeki-osman-hamdi-bey-6on.jpg

9 yorum:

  1. Osman Hamdi Bey'in hayatını bilmiyrdum Eren verdiğin güzel bilgiler ve oyundan haberdar ettiğin için teşekkür ederim. Ayrıca sanrım kitabı da alıp okumalıyım. Bu arada görmek istersen hala orada mı bilmiyorum ama Kaplumbağa Terbiyecisi ve Pembe Başlıklı Kız gibi ünlü tabloları İstanbul'da Pera Müze'sinde segileniyor. Açıkcası kızının öldüğünü burada okudum acaba Pembe Başlıklı Kız kendi kızı mı?

    YanıtlaSil
  2. Esracım kesinlikle Osman Hamdi Bey'in hayatını okumanı tavsiye ederim, hem çok ilginç hem de ilham verici:) Pera'daki sergiyi görmüştüm, Pembe Başlıklı Kız mı bilmiyorum ama hatırladığım kadarıyla iki kızının resmi o sergide vardı:) Zaten kendisinin ilk eşinden iki (birisi vefat eden), ikinci eşinden de yanlış aklımda kalmadıysa üç kızı ve bir oğlu var, sergideki resimde yer alan kızları ikinci eşinden olanlar. Biraz ilginç bir bilgilendirme oldu ama..:)) Güzel yorumun için ben teşekkür ederim, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  3. :) Tesekkur ederım tatlm ıkı kızın resmini hatırlamıyorum pembe baslıklı kız kalmıs aklımda bıtek demekkı:) Neyse olurda bırdah yolum duserse Peraya o resım ıcın tekrar ugrayacagım muzeye:)

    YanıtlaSil
  4. eğer feribotla eskihisar iskelesine inerken Osman hamdi müzesi levhasını görüyorum. Her seferinde transit geçiyorum ama Osman hamdiyi hem resimlerindeki hüneri, alaycı anlatımı özel biri olduğunu bana hissettirir. Oyundan haberim yoktu. teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. Ben de müzeyi görmeyi cok istiyorum Defne Hanım, özellikle Kaplumbağa Terbiyecisi'ni okuduktan sonra müzeyi cok merak ettim. Tiyatro haline getirilmesi de guzel bir şey tabi ki, en azından insanlarda merak ve ilgi uyandırması açısından, yorumunuz icin tesekkur ederim, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  6. hımm, demek zor sığdırmışlar hayatını 2 perdeye...yine de kültür-sanat dünyamızda yeri olan isimlerin anılması güzel. Gençler tiyatroya gidiyor mu peki?(ben sevmezdim pek :)) Bu oyundaki gözlemlerini alalım, en azından bir örneklem olur elimizde :p

    YanıtlaSil
  7. Nardacım kesinlikle Osman Hamdi Bey konulu bir tiyatro sahnlenmiş olması bile önemli bir şey, dediğin gibi:) İtiraf etmek gerekirse son zamanlara kadar ben de tiyatroya pek sık gitmezdim ancak canlı bir performans izlemenin yeri de başkaymış:) Bu arada devlet ve şehir tiyatrolarını desteklemeliyiz, fiyatlar kesinlikle çok uygun -Tiyatroların özelleştirilmesine karşıyız!:)- ve az veya çok beğeneyim, her oyunda -ya oyunculuk, ya dekor, ya kostüm vs.- beni etkileyen bir şey oluyor:)

    YanıtlaSil
  8. Osman Hamdi Bey'in adını ilk kez ünlü Kaplumbağa Terbiyecisi ile duymuştum. Bu da Kağbumlabağa'ları çok sevdiğim içindi :) daha sonra hayatını okudum. Oyunu izlemedim Eren, bilgilendirme için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  9. Gerçekten çok etkileyici bir hayat Aslıcım, tiyatronun da ilgini çekeceğini düşünüyorum, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)

    YanıtlaSil