Sayfalar

17 Eylül 2013 Salı

Kasabamız - Sherwood Anderson

Amerikan edebiyatının temel eserlerinden biri olarak geçer "Kasabamız" romanı. Yazar kitabı 1919 yılında yazmış. Sherwood Anderson'dan da biraz bahsetmek istiyorum bu arada, yazarın hayatı da oldukça ilginç, 1876'da doğmuş ve aynen romanında anlattığı gibi bir orta batı eyaleti olan Ohio'da büyümüş, bir çok işte çalışmış, hatta işler okul zamanlarıyla çakıştığından okulu bırakmış. Küba'da İspanyol- Amerikan savaşına katıldıktan sonra, Wittenberg Akademisinde eğitimini tamamlamış, bu eğitimden sonra relamcılık dergisinde çalışmış, ardından fabrika yöneticiliği yapmış, çatı kaplama şirketi kurmuş ve en sonunda 1912'de ilk romanını yazmış, daha sonra yeniden reklamcılığa başlamış ancak bundan sonra sürekli olarak yazmaya devam etmiş. Hem bir çok roman hem de öykü yazmış, ödüller kazanmış, hatta iki tane yerel gazete satın almış, bu gazetelerde baş yazarlık başta olmak üzere çeşitli işlerle ilgilenmiş. Ekonomik buhran yıllarında güney eyaletlerini dolaşarak sonuçlarını gözlemiş, işçi sorunlarına el atmış, dördüncü eşiyle bu sorunların çözümü için çalışmış. 1941'den yanlışlıkla yuttuğu bir kürdanın yol açtığı karın zarı yangısından ölmüş.

Görüldüğü gibi çalışkan, girişimci, entelektüel, duyarlı ve çevresine fayda sağlamaya çalışan bir insan. Düşünceleri de gerçekten ilginç, örneğin toplumsal konumların, maddi çıkarların insan ilişkilerini nasıl değiştirdiğini gözlemiş, ülkesini baştan başa gezerken "ne dinimiz ortak, ne yurt sevgimiz" sonucuna varmış.

"...İnsanları koparan ayrılık duygusuna ve gelişen maddecilikle birlikte insancıl değerlerde ortaya çıkan düşüşe karşı içinde bir nefret duygusu gelişti. .. Bütün yaşamı boyunca, ülkesindeki insanlıktan uzaklaşma sorununu anlatmaya ve halkın yakınlaşmasını sağlayacak 'ortak tutku'yu bulmaya çaba gösterdi. "


Kasabamız yazara göre " bastırmanın, toplumun deliliğe varan acayipliklerini" sergiler.
"...Amerikalılar'ın farkına varamadıkları bir baskı altında olduklarını, kendilerinin yarattığı bu baskının çapını görebilirlerse o zaman öbür insanların acılarına karşı daha duyarlı olabileceklerini düşünmüştü. Öykülerinde insanların düş ve ülkü peşinde koşmakta özgür bırakılmalarının ve buna özendirilmelerinin onları daha mutlu ve daha tam bir insan olmaya yönlendireceğini söylemeye çalışmıştı."
Bu bilgi ve alıntıları, romanın başındaki anlatım kısmından aldım.

Romana gelecek olursak, 216 sayfalık roman kısa bölümlerden oluşuyor, yazar Winesburg Kasabasının sakinlerinin yaşamlarını ve hikayelerini tek tek anlatıyor, romanın orijinal ismi de "Winesburg, Ohio". Romanda diğer karakterlerden biraz daha öne çıkmış olan kişi Willard İşletmesi denilen kasaba otelinin sahibinin oğlu, gazeteci olma sevdalısı 18 yaşındaki George Willard'dır. Kasaba sakinlerinin hayatları daha çok cinsel arayışlarının sonucu olarak şekil alır, ya gerçekten sevmedikleri biriyle evlenmek zorunda kalırlar ya da ömür boyu sürecek bir bekleyişe atılırlar. Bu kişilerin çoğunun herhangi bir tutkusu yoktur, hayatlarını adeta suyun akışına bırakmışlardır. Bunun tek istisnası gazeteci olmak isteyen George Willard'dır, gerçi onun bir tutkusu vardır ama aşkta ne istediğini bilmez biridir, çoğu zaman cinsel tutkularının esiri olur. Kitabın cinsellik üzerinde bu derece duruşu zamanında pek çok yasaklamayla karşılaşmasına sebep olmuş.

Doğrusunu söylemek gerekirse pek de sürükleyici bir kitap değil, ben romanın kendisinden ziyade yazarı daha ilginç buldum ancak sanıyorum Amerikan edebiyatında yazarın önemli bir yeri var, gerek yazım tarzı gerek işlediği konularla William Faulkner gibi pek çok yazara ilham vermiş, bu sebeplerden okumak isteyebilirsiniz. Keyifli okumalar.

Resim 2: http://www.quirkbooks.com/sites/default/files/editor_uploads/Winesburg.jpg

4 yorum:

  1. Sitenizi yeni keşfettim. Okunacak kitap çok gerçekten... Kafa'ya da beklerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz, kafa dergi'yi gerçekten cok begendim ben de, tebrikler:)

      Sil
  2. Amerikan filmi gibidir Amerikalıların yazarları da.
    her topluma uymayan uç örneklemeler.sanırım kasaba da bu tarz eleştiriler alan bir roman. teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için de çok öne çıkan bir kitap olmadı Defne Hanım, dediğiniz gibi uç örneklerle dolu kasaba insanlarının yaşamı var, yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil