8. Beyoğlu Sahaf Festivali 17 Eylül’de başladı. İlk olarak Galata’da kule dibinde daha sonar ise Gezi Parkı’nda yapılan festival son bir kaç yıldır Tepebaşı’nda yapılıyor. Özellikle Tepebaşı’nda yapılmaya başlandıktan sonar daha yoğun ilgiyle karşılaşan festivale ben de bu yeni yerine taşındıktan sonar gitmeye başladım. Kitap fiyatlarının yüksek olması ve eski-yeni bir çok kitabı bulma ihtimali festivale ilginin yüksek olmasını sağlıyor. Bir de tabi eski gazeteler, dergiler, plaklar, kart postal ve resimler de cabası. Ben de festivalin başladığını duyar duymaz gitmek istedim, ayın 18’inde perşembe günü gitme fırsatım oldu. Sahaflar için düzenlenen standlar çok şıktı bence, yalnız ne standlarda sahafların ismi yazıyordu ne de her hangi bir yerde katılımcı listesine rastladım.
Perşembe günü benim festival alanına varmamdan kısa bir sure sonra sağanak yağış başladı, neyse ki şemsiyem vardı Ama orta alanlarda yer alan kitap sergilerinin üstleri haliyle naylonlarla örtüldü, yağmur da iyice bastırınca boş dönmemek için çok aklımda olmayan bir iki kitap alıp evin yolunu tuttum. Bu yüzden Cumartesi günü bu sefer eski gazete düşkünü eşimle tekrar gittim, haftasonu olması sebebiyle alan daha kalabalıktı. Nedense uzun bir alınacaklar listem olmasına rağmen listemden sadece 3 kitabı buldum, Siddharta (10 TL), Deli aşk (10 TL) ve Donna Tart’tan Gizli Tarih (10 TL). Thomas Moore’un Ütopya’sı (5 TL) ve Ruhi Mücerret (15 TL) ise listemde olmamasına rağmen merak ettiğim ve uygun fiyatlı bulduğum için aldığım kitaplar oldu. Eşim de 2-3 TL’ye bir kaç eski gazete aldı. Atatürk’ün cenazesini anlatan bir gazete 120 TL’ye satılıyordu. Aradıklarımı pek de bulamasam da dolaşması oldukça zevkliydi, bir türlü ayrılmak istemedim, baktığım yerlere aradıklarımdan birini bulmak umuduyla tekrar tekrar baktım. Festival 7 Ekim’e kadar Tepebaşı’nda devam edecek, keyifli gezmeler
Teşekkür ederim, aynen benim için de tadı damağımda kalan bir festivaldi, bu kadar çok sahafı bir arada bulmak çok güzel gerçekten, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilDeli Aşk'ı bulabilmene çok sevindim :) İkinci defa gidebilmen de süper olmuş, yazıyı okurken naylonlar örtüldü kısmına gelince oradaymışım gibi hayıflandım çünkü. Kitapları görüp ulaşamamak düşüncesi bile üzücü :)
YanıtlaSilEkim ayında Distopik romanlar okumamız olacak, Ütopya ile belki sen de katılırsın, ne güzel olur.
Yazı için çok teşekkürler Eren'cim.
Bibliocum okudum bitirdim bile Deli Aşk'ı, gerçekten çok güzeldi:) geçekten dediğin gibi ikinci defa gidebilmem çok iyi oldu Gizli Tarih'i bulduğuma özellikle sevindim çünkü:) harika, elimdeki kitabı bitirince Ütopya'yı okuyayım o zaman, merakla bekliyorum Distopik roman okumalarını. Ben teşekkür ederim Bibliocum, sevgiler:)
Silyedi ekim mi uff ya demek ki daha çok gidip masraf yapcam. hermann hesse en sevdiğim yazar ve onun yüzünden yazmaya karar verdim yaaa :) standların tepesinde her sahafın ismi var ya, galata resmi bi de. o yağmurda bazı sahafların bazı kitapları ıslanmış. bedava veriyolardı ıslanan kitapları :) bak ne dicem. nette var gazete meraklılarının siteleri. orda görüyom bazen. çok daha eski gazteler var yaaa :) çekip fotolarını koyuyolar :)
YanıtlaSilsorma Deepcim, kendimi tutmasan ne kitaplar alırdım ama okunmayı bekleyen bir dağ var evde:)) ben dikkat etmedim mi acaba nasıl oldu bilmiyorum..:) aa bak ben o fırsatı kaçırmışım, evet o siteler güzel gerçekten ama eline alıp o küf kokusunu duymak başka:))
Silsahaflara bugün gittim ben de , geçen yıla göre daha çok katılım vardı sanki, tabi benim gördüğüm.Daha bir özenle hazırlanılmış sanki.Koklaya koklaya gezdim :D
YanıtlaSilbana da daha özenli geldi, standları falan çok beğendim, çok şıktı, bitmeden bir daha gitsem keşke, yine hiç sıkılmadan gezerim:)
SilOnca kitapcı ve kitaba rağmen insan aradığını bulamıyor. Bende sadece yarısını gezdim ve 9 kitap aldım.
YanıtlaSilEvet o kadar sahaf varken ben de litemin 4'te birini bulabildim neredeyse, ama olsun ortam gerçekten çok güzel, ben de fırsat olurs tekrar gitmek istiyorum:)
Sil