Sayfalar

17 Nisan 2016 Pazar

Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet - Murat Gülsoy

Murat Gülsoy sevilen bir yazar, ama ben ilk defa kendisinin bir kitabını okudum. Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet (bundan sonra kısaca YİÇÖBİH diye anılacaktır:), Can Yayınları'ndan Ocak 2016'da çıkmış, 204 sayfa. Bu arada bu güzel kapak tabi ki Utku Lomlu'ya ait. Murat Gülsoy'un bir çok romanı ve hikayeleri mevcut, çeşitli edebiyat ödülleri kazanmış. Boğaziçi Üniversitesi mühendislik fakültesinde (Biyomedikal mühendisliği) öğretim üyesi, aynı zamanda yaratıcı yazarlık dersleri de veriyor.

Kitabımızın kahramanı yazarımız gibi bir üniversite öğretim görevlisi olan Mirat (anlamı "ayna"ymış). Kitap onun Borges'e yazdığı mektupla başlıyor. 49 yaşındaki Mirat'ın çok yalnız bir hayatı var, herşeyi kızkardeşi Sema ile onun 5 yaşındaki oğlu Alihan. Bölüm başkanına kızıp işten de ayrılınca sudan çıkmış balığa dönüyor ve kitabımızın ismi ile başlayan bir ilan görünce kayıtsız kalamıyor, JANUS'un - yani bu hizmeti veren firmanın- kapısını çalıyor. Burada ölmüş kişilerin zihinlerini yalnızlık çeken müşterilerinin zihinlerine aktarıyorlar, böylece ölmüş kişiler canlı ev sahiplerinin bütün hislerini aynen yaşıyorlar ve kimse yalnızlık çekmiyor. Ama bu işler biraz çetrefilli tabi, dini boyutu var, ahlaki boyutu hatta tıbbi boyutu var. Bir de işin içine zihne üçüncü bir kişiyi alma durumu girince işler iyice karışıyor. Daha fazla anlatıp sürprizi bozmayayım:)

Başlarda kitap bana 2013 yaşımı Aşk ("Her") isimli filmi çağrıştırmıştı, orada da çok yalnız olan Joaquin Phoenix yalnızlığını bir telefon uygulamasıyla gideriyordu. Ama roman sonra yön değiştiriyor. Son bölümse "deneysel" diyebilirim:) Değişik bir kitap gerçekten ama konunun biraz daha irdelenmesini, kahramanın biraz daha "zorlanmasını" isterdim. Son bölümse gerçeküstü... Kitapla ilgili şu yazı ilginizi çekebilir;
http://www.okuryazar.tv/murat-gulsoy-yalnizlar-icin-cok-ozel-bir-hizmet/

18 yorum:

  1. Konu çok ilginç gözüküyor, bu tip hikayeleri seviyorum ama yazar konusunda orta kaldım biraz... Daha önce Gölgeler ve Hayaller Şehrinde kitabını okumuştum ve aradığımı bulamadım açıkçası o yüzden başka bir kitabını denemek konusunda da kararsız kaldım:) sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Gölgeler ve Hayaller Şehrinde'yi çok merak ediyordum, okuma listemde:) doğrusu eğer yazarın tarzını çok beğenmediyseniz bu kitabı da çok beğenmeyebilirsiniz, gerçi konu ilginç ama.., sevgiler:)

      Sil
    2. Tam olarak tarzına itirazım yok aslında, okuduğum kitapta daha çok yurtdışına yazıyor hissi beni rahatsız etmişti... gerçi tek kitapla karar vermek mantıklı da değil ama:)

      Sil
    3. O zaman ben burada küçük bir itiraf yapayım:)) bana yazarın tarzı biraz duygusuz mu desem kuru mu desem... yani bana çok hitap etmedi diyeyim..:)

      Sil
    4. O zaman ben de şöyle bir şey yazayım;) yazarlar arasında bir doğal yetenekliler var hani şöyle çala kalem karalasalar bile muhteşem şeyler ortaya çıkıyor, birde çok çalışıp, çabalayıp her şeyi ilave edip ortaya bir eser koyanlar var ben Gülsoy'un bu ikinci kategoriye girdiğini düşünüyorum... o yüzden pırıltı eksik kalıyor:)

      Sil
    5. Harika bir tespit Gül Hanım, çok doğru bir yorum bence de:)

      Sil
  2. Allah Allah ne tuhaf geldi konusu *-*

    YanıtlaSil
  3. değişik bir konusu varmış, okumalı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ilginç bir konu, keyifli okumalar:)

      Sil
  4. gülsoy boğaziçinde yazma ve daha çok roman yazma dersleri veriyo çünkü herkes roman yazıp tanınmak istiyomuş. hiç kitabını okumadım. neden kapak tabiki utkuya ait dedin kimki ooo tanımıyoom :) ama konu ilginçmiş. bazen ben de düşlüyom bak nasıl. proust kafka dostoyevski john fowles tolstoy bi de oğuz atay filan onları zihinleri geçiyo bana ve ne romanlar yazıyorum ha ha haaaa :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yazarlık dersleri verdiğini biliyorum, haha evet herkes meşhur olmak istiyor:)) güzel fikir, ben de çok isterdim bunu:)) ama sen zaten güzel kitaplar yazıyorsun..:) Beğendiğim kitap kapakları hep Utku Lomlu'ya ait:)

      Sil
  5. henry miller'ın "tireless burgusu" adlı kitabı mı var yaaaa. hiç duymadım kiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurek burgusu olacakti Deepcim:))

      Sil
    2. duymamışam tımams okurum bunu da bir ara :)

      Sil
    3. :)) yurek burgusunu bitiremedim ama sıkıldım..:))

      Sil
  6. Erencim merhaba, nasılsın? Bu yazarı hiç duymadım ama konu çok ilginçmiş. Bazen iyi konular yanlış ellerde hayat bulunca üzülüyorum, yorumlardan anladığım da bu. Ama denemek isterim yine de, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahar'cım hoşgeldin, teşekkür ederim sen nasılsın?:) Evet ilginç bir konu, Murat Gülsoy'un diğer kitaplarını okumadım, yorumlara göre yazar bu anlatım şeklini özellikle seçmiş olabilirmiş, yani diğer kitaplarını da denemek lazım bir:) teşekkür ederim yorumuna, keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)

      Sil