Kitabımız 2009 yılında Metis Yayınları'ndan çıkmış. Orijinal ismi "The Lathe of Heaven", lathe çömlekçi çarkı veya torna tezgahı demekmiş. Bu okuduğum ilk Ursula Le Guin romanı. Yazarı bilmeyen yoktur herhalde, özellikle Mülksüzler isimli romanıyla tanınıyor. Yazar Rüyanın Öte Yakası'nı 1971'de yazmış, kendisinin sekizinci romanı, Mülksüzler ise (The Dispossessed, An Ambiguous Utopia) 1974 yılında yazılmış. Yazar 1929 Kaliforniya doğumlu, edebiyat üzerine eğitim almış. İlk olarak kendisinin tanınmasını sağlayan romanı ise Karanlığın Sol Eli. Bu eseri ve diğer başka eserleriyle de pek çok kere Hugo ve Nebula ödülleri almış. Vikipedi'den öğrendiğimize göre ;
"LeGuin, teknolojik gelişmelerin değil, politika, toplumbilim ve psikolojinin öne çıktığı ve alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı bilimkurgu yaklaşımının en önemli temsilcilerindendir.
Yukarıdaki cümle yazarın tarzını tam olarak özetliyor. Ancak itiraf edeyim beni çok etkileyen bir tarz olmadı bu. Gelelim kitabımıza, 216 sayfalık kitabımız 11 bölümden oluşuyor. Kitap 2002 yılında Amerika'nın Portland şehrinde geçmektedir. Kahramanımız George Orr 30'lu yaşlarının başında kendi halinde bir teknik ressamdır, ancak bir yetenek mi yoksa bir lanet olarak mı değerlendirmeli bilinmez, etkili rüya görebilmektedir, yani rüyasında gördüğü şeyler gerçek olur ancak öyle ki bunlar gerçekliği tümden değiştirme gücündedir, örneğin bir kişinin artık var olmadığını gördüğünde bu kişi sadece anında ortadan kaybolmakla kalmaz, kişinin yokluğu tüm dünyayı nasıl etkileyecekse ezelden beri öyleymiş gibi farklı bir gerçeklik oluşur. George bundan çok rahatsızlık duymaktadır, bu nedenle rüya görmesini engelleyecek ilaçlar kullanır ancak bir şekilde kendini psikiyatrist Haber'le seansler yaparken bulur. Haber, George'un yeteneğini keşfettikten sonra onu iyileştirmeye değil de onun yeteneğinden faydalanmaya adar kendini, George bu sırada kontrollü etkili rüyalar görür ve sadece kendisini değil tüm dünya hatta evreni kapsayan olaylar olur...
İlginç bir kitaptı gerçekten, hem psikolojik yönü ağır basan hem de dünyanın içinde bulunduğu kötü duruma ayna tutan toplumsal yönü de olan bir kitap... Ama sanırım benim bilim-kurguda sevdiğim tarz bu değil. Yine de usta yazardan önemli bir kitap. Keyifli okumalar dilerim.
ben çok severek okumuştum bu kitabı, ve herkese gönül rahatlığı ile tavsiye ederim. sevgiler...
YanıtlaSilevet çok ilginç bir kitaptı gerçekten, yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilRüyaların gerçek yaşamı etkilediği kitaplar her zaman ilgimi çeker, hatta en son Tozlu Rüyalar Kitapçısı'nı okudum ve bayıldım gerçekten. Bunu da listeye aldım Eren'cim, sevgiler:)
YanıtlaSilEvet konu ilginç gerçekten Bahar'cım, tavsiye ederim gerçekten, Tozlu Rüyalar Kitapçısı ne kadar ilginç ve çekici bir isim, ben de onu ekleyeyim listeme, teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)
SilOkusam severmiyim bilmem ama etkileyici bir konusu var. Karanlığın Sol Eli'ni begenmistim, tavsiye ederim :)
YanıtlaSilEvet ben de yazarın o kitabını bir de Mülksüzleri okumak istiyorum, teşekkür ederim tavsiyenize ve yorumunuza, sevgiler:)
SilOkunacaklar listeme ekliyorum.Tavsiye için teşekkürler
YanıtlaSilOkunacaklar listeme ekliyorum. Tavsiyeniz için teşekkürler
YanıtlaSilben teşekkür ederim yorumunuza, umarım seversiniz, sevgiler:)
SilBen de sevmiştim bu kitabı, tabii ben yazarı çok seviyorum ve çok sayıda eserini okudum... en son okuduğum Malafrena'da tam aradığımı bulamadıysam da okumaya devam ediyorum... yalnızca ben yazarın türünü bilimkurgu değil fantastik olarak nitelemenin daha doğru olduğunu düşünüyorum... sevgiler:)
YanıtlaSilGül Hanım ben de size katılıyorum, bilimkurgu türü bana göre çoğunlukla yanlış kullanılıyor, fantastik kelimesi çok daha uygun... Benim okuduğum ilk kitabı, Mülksüzler ile Karanlığın Sol Eli'ni okumak istiyorum daha sonra. Yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler:)
Silkonusu ne kadar ilginçmiş sahiden de :)
YanıtlaSilevet çok değişik bir kitaptı Deep'cim:)
SilUrsula ablanın bütün kitapları okunacaklarım arasında :D
YanıtlaSilBu benim ilk oldu ama devamı gelir:)
Sil