Aytunç Altındal adını sık sık duyduğumuz araştırmacı gazeteci yazardır. Sözcü Gazetesi, yazar hakkındaki bir haberde kendisini şu şekilde tanımlamışlar;
Aytunç Altındal tarih ve politika alanında faaliyet gösteren Çerkez asıllı gazeteci, yazar ve araştırmacı olarak bilindi. Dinler, felsefe, gizli örgütler ve sair konularda birçok makale ve kitap yazmıştı. Para ve Vatikan denildiğinde de akla ilk gelen isimdi. Ünlü Fizikçi Isaac Newton'un bugüne kadar hiç bilinmeyen bir kitabını da yayınlayan Altındal, Uğur Mumcu'nun ‘Sakıncasız' adlı eserinin de yapımcılığını üstlendi. Altındal 1964'ten başlayarak Haber, Akşam, Cumhuriyet, Yeni Halkçı, Ulus, Günaydın, Yenigün gibi gazetelerde yazılar yazdı.
Yazar maalesef Kasım 2013'de şaibeli bir şekilde kanserden hayatını kaybetmiş, iddiaya göre 15 gün içinde birden bire kansere yakalanıp hatta dördüncü evreye ulaşmış. Yazarın özellikle gizli örgütler hakkındaki yazılarından dolayı daha önce de ölüm tehditleriyle karşı karşıya olduğu biliniyormuş.
Kitabımız Yeni Avrasya Yayınları'ndan 2000 yılında çıkmış, 4 ayda 4 baskı yapmış, eminim sonrasında da art arda yeni baskılar yapmıştır. 254 sayfa olan kitabın metin kısmı 198 sayfa, sonrasında ekler ve kaynaklar yer alıyor.
Hitler ölümünden uzun yıllar sonra gerek geçmiş, gerek hayatındaki gizemli olaylar olsun en çok merak edilen isimlerin başında geliyor. Kitap üç bölümden oluşuyor, ilk bölüm "Büyükannenin günahı". Aslen Avusturya'lı olan Hitler'in aile geçmişi de en az kendisininki kadar ilginç. Babası Alois'in annesi ve babasının kimlikleri konusunda hala şüpheler var. Kimilerine göre Yahudi kökenli, kimilerine göre anne ve babası akraba. En ilginci ise, Hitler yönetime geçer geçmez yaptığı ilk iş büyükanne ve büyükbabasının mezarlarının olduğu o küçük köyü tanklarla dümdüz etmek. Bunun sebepleri konusunda da çeşitli görüşler var, bir kısmına göre kayıtları yok etmek, bir kısmına göre babası Alois'i küçük yaşta terk eden büyükannesine ceza vermek vs. Ancak gerek baba Alois olsun gerek oğlu Hitler olsun çoğu zaman hiç bir dayanak olmadan gizemli bir şekilde istedikleri noktalara gelmişler. Örneğin baba Alois gerekli hiç bir evrak olmadan ismini değiştirmiş, yine aynı şekilde ilkokul mezunu olduğu halde Gümrük Müdürlüğü yapmış. Hitler ise Avusturya vatandaşıyken Alman ordusuna katılmış, bir onbaşı olduğu halde yüzbaşından bir görevi yerine getirmesi rica edilmiş ve daha bir sürü ilginç olay...
İkinci bölüm "Bay Kurt"ta ise Hitler'in akıl almaz önsezileri, spiritüel konulara düşkünlükleri gibi "gizemli" konulara değinilmiş. Hitler'in yükselişi, ona destek olanlar, bu kişilerle ilişkileri anlatılmış.
Son bölüm "Esrarengiz Baron" ise Baron Sebottendorf üzerine. Bu kişi, Hitler'in geri planda destekleyen Thule örgütünün kurucusudur. Bir süre Türkiye'de de yaşayan Baron, Türkçe öğrenip dilimizde kitaplar yayınlamış, Meksika fahri konsolosluğu da yapmıştır. Kitabın bu kısmı tamamen baron ve ilişkileri üzerinedir.
Son derece yoğun bir araştırma ürünü olan kitap benim çok ilgimi çekti. Yalnız son bölüm diğerlerinden daha az merakımı uyandırdı. Bir de Hitler'in gizli yönüne daha çok yer verilmesini isterdim, bildiğim ama kitapta yer almayan anekdotlar vardı mesela. Gerçi kitap daha çok Hitler'in gizli örgütlerle bağlantısı ve o konuma nasıl geldiği üzerine. Sıkılmadan okuyacağınız ilginç bir kitap, tarihi olayların gelişimini anlamak için son derece faydalı. Keyifli okumalar dilerim...