Bu romanda Wallander 60 yaşındadır.Kızı Linda, Hans isimli bir finansçı ile beraberdir ve hatta Klara isimli bir kızları olmuştur. Bu ilişkiden dolayı Wallander'in de Hans'ın anne ve babası ile kaynaşması gerekmektedir doğal olarak. Hans'in babası Hakan Von Enke eski bir denizcidir, 75. yaş gününde Wallander ile uzun bir sohbetleri olur. Von Enke, Wallander'e denizaltı maceralarını anlatır, oldukça ilginç bir takım politik olaylardan da bahseder. Bu sohbetten bir süre sonra da ortadan kaybolur. Wallander gayrı resmi olarak bu işi araştırmaya başlar. İlginç bir şekilde kısa bir süre sonra Hans'ın annesi Louise de ortadan kaybolur, böylece her şey son derece gizemli bir hale bürünür. Wallander bir taraftan bu olayı araştırmaya çalışırken özel hayatı ve sağlığı da işleri alt üst eder. Bir taraftan da geçmişi ile yüzleşmek durumunda kalır.
Yorumuma gelecek olursak, 540 sayfalık roman kendini okutuyor. Açıkçası politik olayların anlatıldığı kısımlarda sıkıldım. Ama Wallander'in hayatıyla ilgili kısımlar romanı kuruluktan ve tek düzelikten çıkarmış bana kalırsa. Yazarın ve Wallander'in romandaki son derece objektif tutumları, Wallander'in hayatındaki duygusal bölümlerle dengelenmiş bana kalırsa. Bu arada kafamda Wallander'i Liam Neeson canlandırıyordu, tam ona göre bir karakter. Roman serinin en beğenilen eseri olmuş bu arada. Bence ortalamada güzel bir kitaptı, tavsiye ederim polisiye veya politik hikayeleri sevenlere.
ayyy çok sevdiğim bir yazar ve kahramanıııı ya evet son kitabını okumuşun aferin sanaa :) baksana bunun dizisi de var adı da wallander ben de izleyemedim dahaaa :)
YanıtlaSilaa dizisi de mii var, bakayım o zaman, güzeldir:)
SilYazara çokça rastlıyorum ama polisiye çok nadir okuduğum bir tür o yüzden şimdilik kalsın. Sevgiler:)
YanıtlaSilbana göre politik ağırlıklıydı ama yine de biraz ağır geldi o kısımlar:) teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
SilReferansı yüksek diye alıp okumuştum ama
YanıtlaSilbutür kitapları zaman kaybı olarak görüyorum. Film olarak
yapılsa 2 saatte biter en azından.
Katılıyorum, film olsa daha iyi olurdu hele de Liam Neeson olsa tadından yenmezdi:)) sevgiler:)
SilYazarın Beyaz Aslan adlı kitabını okumuştum onda da karmakarışık bir siyaset anlatımı vardı. Aslında polisiye çok seviyorum.Bir de en doyurucu polisiye yazan Ahmet Ümit galiba.
YanıtlaSilbeyaz aslan'ı duymamıştım, evet Ahmet Ümit bu konuda oldukça başarılı- ben fazla kitabını okumamış da olsam:) teşekkürler yorumunuza İlhan Bey, sevgiler:)
SilEren Hanım bir şey soracağım ben bu kitap için yorum yazmıştım size ulaştı mı?
YanıtlaSilGül Hanım kusura bakmayın bazen mailde yorumlar atlanabiliyor, yorumlara blogger'dan baktığımda yakalıyorum:)
SilKusurluk bir durum yok Eren Hanım, bu aralar benden kaynaklanan nedenlerle bir iki tane yorumum ulaşmadı yine aynı şey mi oluyor diye teyit amacıyla sormuştum:) asıl ben fazla ısrarcı davranmış oldum:) iyi okumalar, sevgiler:)
Sil:) aşkolsun olur mu öyle şey, sağ olun size de keyifli okumalar Gül Hanım, sevgiler:)
SilPolisiye severim ama çok heyecanli olmali 😊
YanıtlaSilo zaman bu kitabı pek tavsiye etmem..:)
SilMerhaba:)) Profilinizde kedi fotoğrafı görünce, hayvan delisi biri olarak hemen tıklayıp tanışmak istedim:) Ben polisiye türü romanları çok severim. Böyle heyecanlı romanları. Özellikle de zekice kurgulanmışsa bayılıyorum. Polisiye dizileri de çok severim bu yüzden. Listene ekleyeceğim bir kitap.
YanıtlaSilSevgiler
Çok naziksiniz Yasemin Hanım, teşekkür ederim, hoş geldiniz:) Huzursuz Adam çok heyecanlı sayılmaz ama okunabilir bir roman bana göre, umarım siz de seversiniz, sevgiler:)
Sil10 kitaplık.. uzun bir seriymiş :))
YanıtlaSilevet James Bond gibi bir nevi herhalde:)
Silben buraya yorum yazamamış mıyım ya , ilk kitabı okudum mu , okuyacak mıydım , ayy kafam bir dünya :D
YanıtlaSililk kitap en az 15-20 yıl önce yazılmıştır herhalde, 10 kitap az buz değil:) çok okuyunca oluyor karışıklıklar:))
Sil