İlk baskısı İletişim Yayınları’ndan 1995’de yapılan kitabın, ben 1998’de çıkan yedinci baskısını okudum. Kitap büyük beğeni toplayan, yazara birçok hayran kazandırmış bir ilk roman. İhsan Oktay Anar kitabın içindeki bilgiye göre 1960 İzmir doğumlu, Ege Üniversitesi’nde felsefe alanında lisans, master, doktora eğitimini tamamladıktan sonra aynı bölümde öğretim görevlisi olarak mesleğine devam etmekteymiş.
238 sayfalık kitap 1681 yılında İstanbul’da geçiyor. Bir süre önce Orhan Pamuk’un 16. yüzyılda İstanbul’da geçen Beyaz Kale isimli gizemli romanını okumuş ve o dönemde geçen benzer bir roman okuma isteğiyle Puslu Kıtalar Atlası’na yönelmiştim. Hemen hemen aynı zamanlarda aynı yerde geçen bu roman gizemli olmasına gizemli ama bambaşka bir tarza sahip.
Konumuza gelirsek, uzun zaman Puslu Kıtalar Atlası isimli kitabı üzerinde çalışan gizemli, hülyalı Uzun İhsan Efendi’nin oğlu Bünyamin başından geçen bir olay nedeniyle lağım kazıcılığı işine girmiştir. Bir sefer sırasında bu defa düşman kalesinde önemli bir emanet ile bir esirin kaçırılmasına yardım ederlerken bir şekilde emanet Bünyamin’in eline geçer, bu emanet siyah bir paradır ve olaylar sırasında yüzü tanınmaz hale gelen Bünyamin’in başına türlü dertler açar.
Kitap gerçekten ilginçti, içinde felsefi düşünceler de barındıran fantastik, aksiyonlu, sürükleyici bir romandı gerçekten. Uzun zamandır bir çok kişiden methini duyduğum bu romanı sonunda okuyabildiğim için rahatladım ama açıkçası bana çok hitap eden bir roman olmadı. Ama siz eğer henüz okumadıysanız bu kendine has yazarla tanışmanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Merhaba ! Bende bu kitabı okumaya başladım ama nedense 40 syf sonrası ilerlemedi bakalım begencekmiyim :)
YanıtlaSilHerkese hitap etmiyor sanırım kitap, bakalım beğenecek misiniz, keyifli okumalar:)
SilO kadar uzun zamandır listemde ki, okunmayı bekliyor. Ama özellikle bu yazarın tüm kitaplarını alıp arka arkaya okumak istiyorum, umarım bu tembelliğim fazla sürmez:) Sevgiler Eren'cim:)
YanıtlaSilEvet Bahar'cım, yazarın tarzı son derece orijinal, hayranları da çok, umarım beğenirsin sen de, keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)
SilÇok uzun zaman önce okumuştum bunu sevmiştim de sonrasında okuduğum Yedinci Gün'ü sevemedim ve İhsan Anar'da bu kadarla kaldım:) İyi okumalar olsun sevgiler:)
YanıtlaSilGül Hanım Puslu Kıtalar Atlası kült bir kitap oldu, beklentiyi de yükseltti haliyle, herhalde ondan Yedinci Gün sizi tatmin etmedi, teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
SilEren Hanım, ben Puslu Kıtalar Atlası'nı daha meşhur olmadan okumuştum ve çok zaman oldu karşılaştırma yüzünden sevmeme durumu yok, Yedinci Gün'de sıkılmıştım (blogumda detayı var) sanırım ben de yazarın tutkunları arasına giremiyorum:))
SilEren bak http://kitapeylemi.blogspot.com.tr/search?q=puslu+k%C4%B1talar+atlas%C4%B1 yazmışım ben de , bağımlısı olamadım diye . Bir biz mi anlamadık bu adamı ne ?
YanıtlaSilEylem'cim evet yazını da altındaki yorumları da okudum, seveni tam seviyor sevemeyeni de sevemiyor işte demek ki:))
Silİhsan Oktay Anar'ın 'Yedinci Gün' kitabını okuduğumda çok etkileyici bulmuştum.
YanıtlaSilŞimdilerde ise eşi Özlem Anar'ın kitabı 'Aşık Kedi'yi okuyorum, mırk mırkk:)))
Keyifli ve verimli okumaların daim olsun Erenciğim.
Sevgilerimle.
Ayşim'cim yazarın eşinin de yazar olduğunu bilmiyordum, hemen Aşık Kedi'ye bakayım o zaman, mırk mırk:))) çok teşekkür ederim yorumuna, keyifli okumalar, sevgiler:) ^-^
SilYıllar önce severek okumuştum. Pek çok şeyi unutmuşum siyah parayı anımsayamadım :(
YanıtlaSilYaşlılık zor azizim :)
:) evet detaylar unutuluyor ama kitabın verdiği his unutulmuyor, teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)
SilBen de bir ara almaya niyetlenmiştim. Ama dili ağır gibi geldi vazgeçtim.
YanıtlaSilBu kitabın seveni çok seviyor da sevemeyeni de sevemiyor sanki, bilemedim:) keyifli okumalar:)
Silbunu okudum ama hiçbişi hatırlamıyom. ama iyi diye hatırlıyom :) yazar ise çok sevilen biri. istanbulu yazdığı halde hiç gelmemiş istanbula :) öğrencileri çok seviyor. bi kitabını okudum okuyum diyom ama olmadı bakalım şimdilik. orhan pamuk ise zaten bana çok stranger :) ama kurgu dışılarını okuycam tabisi. bi de sezgin kaymaz işte bi kitabını okudum hiçbişi anlamadım bakalım :) bi de hakan günday okuycam ona da giremiyom, demek ki diyom bunlar bana sempatik gelmeyen yazarlar mı acaba. yani zaten pamuk dışında kim oldukklarını bile bilmiyom acaba isimleri uzak geliyo. neden ki bir yazar bir insana hiç okumadan uzak gelir. ay ben bunu mim yapayım sorayım barik garik :)
YanıtlaSilAa hiç gelmemiş miii?? çok ilginç:) Stranger in the night diyorsun yani, evet insanın bazı yazarlarla -ne kadar sevilirse sevilsin- kimyası uyuşmayabiliyor, benim de var galiba böyle 1-2 yazar, ama yine de denenebilir hiç okunmamışsa, yap barik evet ben de merak ediyorum Deep'cim cevapları..:)
Silyaaptıım bu mimisiiii :)
Silmimişko süper olmuş Deepcim, eğlenceli gerçekten, neden bazı çok sevilen yazarlar bize hitap etmiyor ki, ilginç..:)
SilDaha önce hiç İhsan Oktay Anar okumadım ama yazarın ve özellikle bu kitabının seveni çok. Bu yüzden merak ediyorum. Bunu ya da suskunlar kitabını okuyacağım.
YanıtlaSilŞule'cim bu kitap kült kitap oldu, iletişim yayınları "her sene bastığımız banko kitap" diyor, suskunlar'ı duymamıştım, ona da bakayım:)
SilBen bunu kitapçıda gördüm, çizgi romanı da vardı yanlış aklımda kalmadıysa, çarpıldım, bayıldım, müthiş hem de yazarın ilk romanı. Süper....
YanıtlaSilevet çizgi romanı da var, eminim çok daha keyiflidir o güzel resimlerle okuması, teşekkür ederim yorumunuza, sevgileer:)
SilŞu ara okuyorum, yoğun bir emek verilerek yazıldığı belli, etkileyici ama yazarın başka bir kitabını uzun bir süre okumam herhalde. Bana da hitap etmedi, Eren'cim. :)
YanıtlaSilEvet Bilio'cum kitap zevklerimiz o kadar ortak ki, tahmin ediyorum:)) son yazdığın yazılardan da okuma listeme ekledim, sevgiler:)
SilElimde Suskunlar var benimde ama bir türlü okuyamadım, nedense bir korkuttu başlayamadım ama madem akıcıymış ben de ön sıralara alayım artık, kaç zamandır bekliyor :).
YanıtlaSilYazarın diğer romanlarındaki tarzını merak ediyorum aslında, bütün romanları Puslu Kıtalar Atlası gibi olamaz diye düşünüyorum:)) Suskunlar da -en azından ismiyle- ilginçmiş izlenimi uyandırıyor:)) keyifli okumalar:)
Sil