Sayfalar

25 Haziran 2017 Pazar

Sırıtkan Kırmızı Ay - Sibel Atasoy

Sırıtkan Kırmızı Ay'ı bir "yerli gerilim romanları" listesinde gördüm, öncesinde de adını sık sık duyuyordum zaten. Sibel Atasoy'un kendisi ve diğer kitapları hakkında pek bilgim yoktu ama. Yazar sitesinde kendisini şöyle anlatmış;

"İstanbul’da doğdu, ortaöğretim ve üniversite yıllarında Anadolu’nun pek çok yerinde bulundu. Uzun süre büyük şirketlerde üst yönetimde görev yaptı. Sonra aniden kariyerini bıraktı ve Fethiye’de bir adada yaşamaya gitti. Yedi yılın sonunda, ilk kitabı Sırıtkan Kırmızı Ay‘ı orada yazdı. 2000 yılında İstanbul’a döndükten sonra eğitmenlik ve danışmanlık işlerinin yanısıra, bir film şirketinin genel koordinatörlüğünü yaptı. Neredeyse bir fenomene dönüşen “7 Numara” dizisi bu güzel takım çalışmasının bir ürünüydü. Bu arada fantastik ve gerilim dalında yeni yazarları desteklemek üzere kurulan Xasiork Ölümsüz Öyküler Kulübü’nün oluşumunda kurucu ortaklık yaptı. Gençlerin hayal dünyasını öğrenmemize vesile olacak pek çok toplantı, yarışmanın yanı sıra onların öykü ve romanlarını yayımlayan ilk girişimci oldu."

Yazar 2002 yılında (Orkun Uçar ile birlikte kurduğu yayınevi olan) Xasiork Yayınları'ndan çıkan Sırıtkan Kırmızı Ay'dan sonra 2003 yılında Venüs Bağlantısı'nı yayınlamış. 2005'te Altın Kitaplar'dan Bir Kadını Öldürmek çıkmış. 2006'da Sırıtkan Kırmızı Ay Altın Kitaplar'dan tekrar çıkmış, 2008'de Sır Mısır, 2012'de de Yeni'den Doğanlara çıkmış.

Yazar aynı zamanda rüyalar konusunda ve ezoterik konularda bir takım çalışmalar da yapıyor, bu konulardaki yazılarını da kendi sitesi www.sibelatasoy.com'da yayınlıyor.

Sibel Atasoy (http://kitaponer.com/uploads/oyuncu/2016/05/sibel-atasoy-133.jpg)


Gelelim kitabımıza, kahramanımız Sezen aynen yazarımız gibi İstanbul'daki hayatını bırakıp bir sahil kasabasına yerleşmiştir, burada kendisi gibi arkadaşları Meral, Begüm ve Taner ile orta yaşın keyfini sürmektedir. Yine keyifli bir arkadaş toplantısı yaptıkları gece garip bir şey olur, tam olarak tanımlayamadıkları bu "fenomen" (diyelim) sonrasında hayatları birden bire değişir, geçmişleri adeta bir trenin makas değiştirmesi gibi bambaşka bir yola sapmıştır. Sezen eşinden ayrılmamıştır, Meral hiç evlenmemiş başka bir şehirde yaşamaktadır, Begüm eski sevgilisiyle evlenmiş çocuklu bir kadın olmuştur. Bu dört arkadaş olayı çözmek ve eski hayatlarına yeniden kavuşabilmek için kolları sıvar...

Kitabı beğendim diyebilirim, yani kolay okunuyor, sıcak bir dille yazılmış, kahramanımız Sezen'in ezoterik konulara merakı sebebiyle sık sık bu tip konulardan bahsediliyor. Yalnız bariz bir yazım hatası var, bu konuda Jane Austen Kitap Kulübü kitabıyla ilgili yazımda da bahsetmiştim, anlatıcı Sezen, ama bazen bir karakterin yaşadığı bir olay anlatılıyor, Sezen orada olmadığı halde oradaymış gibi anlatıyor "Meral koltuğa oturdu" vs, onun yaptıklarını anlatıp sonra kendisiyle ilgili anlatmaya devam ediyor. Bunun dışında karakterlerin olayı anlamasına ayrılan bölümler sonuçlanma aşamasına göre fazla uzun, böyle olunca çabucak sonuca gidilmiş gibi oldu. Keyifli okumalar dilerim.

8 yorum:

  1. O! Çok ilginçmiş, ilk kez tanımış oldum, sitesine mutlaka bakacağım, yeni yazarlara fırsat tanıması harika çok az kişi bunu yapıyor. Çok teşekkürler canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Müjde Abla, yeni yazarlara fırsat tanıması çok güzel, yorumunuz için ben teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  2. hımmm yazarın kendisi daha ilginçmiş. orkun uçar tanıyoz yaaa, metal fırtına yazarı di mi ooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet aynen Deepcim, yazarın bloguna bakmanı öneririm, çok ilginç:)

      Sil
  3. Güzel dostum Eren'den yine güzel bir öneri. Not aldım bunu da teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim yorumuna Emre, sevgiler:)

      Sil
  4. ay okuyabilir miyim ki ? bilemedim gerilmeyeyim sonra :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok yok Eylem'cim, gizem diyeyim daha çok:))

      Sil