Iris Murdoch okumalarına devam ediyorum. “Deniz, deniz” (The sea, the sea) 1978’de yazılmış olmasına rağmen dilimize son çevrilen Murdoch romanı. Ağustos 2016’da Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan 512 sayfalık romanı Nuray Önoğlu çevirmiş; çok detaylı, harika bir çeviri gerçekten. Bu arada kitabın fontu küçük, bölüm sayısı çok az yani bana göre kitap 650 sayfaya karşılık geliyor.
Kitabın konusunda “eski bir tiyatrocu deniz kenarındaki evinde inzivaya çekilir,” diye başlıyordu, kitabın –hele de bu kadar uzun olunca- sıkıcı olacağını düşünüyordum ama kitap okuduğum en iyi Iris Murdoch kitabıydı, kesinlikle bayıldım.
Kahramanımız Charles Arrowby altmışlı yaşlarda, eski bir tiyatro oyuncusu ve yönetmenidir. Artık emekli olmaya karar vermiş ve deniz kenarı bir köyde, tek başına, merkeze uzak, oldukça değişik bir ev alır. Shruff’s End ismindeki bu evi bu kadar çok sıfatla anlatmaya çalıştım ama ev romanda oldukça geniş bir yer tutuyor. Roman aslında Charles Arrowby’nin günlüğü, ama tarih atılmamış.
Shakespear’a göndermeler, özellikle Fırtına ile benzerlikler de var romanda. Önsözde bahsedildiği üzere Tibet Budizmi’nde bahsedilen hikayelerle de paralellikler varmış.
Arrowby, öncelikle Shruff’s End’i ve orada geçirdiği sakin günleri anlatarak başlıyor, kendine hazırladığı değişik yemekler var. Ve tabi ki Shruff’s End’den görünen manzaranın eşsiz anlatımı, şiir gibi. Böyle yüzlerce sayfa olsa sıkılmadan okunur, o kadar keyifli ve güzel bir anlatım… Sonra yavaş yavaş Arrowby ailesini, geçmişi, kendisini bugünlere getiren olayları anlatmaya başlar. Kısa bir süre sonra ise gençliğinde delice aşık olduğu, evlenmek istediği, ancak çok da net olmayan bir sebepten kendisini geri çeviren Hartley’e rastlar köyde. İşte bu karşılaşma Arrowby’nin hayatını alt üst eder. Sadece bu da değil, Arrowby’nin bir şekilde hayatlarına etki etmiş olduğu eski arkadaşları, aşkları ve eksantrik kuzeni James de bir şekilde hikayeye dahil olurlar.
Roman, bir sürü gelişmeden sonra, kahramanların ve Arrowby’nin hayatındaki son durumları özetleyen hamiş bölümü ile son buluyor.
Arka kapakta John Burnside kitap için “ … Deniz, deniz bizi başlıca ifritlerimizle yüzleştiren çok güzel, karmaşık ve ironik bir roman: Korku, kıskançlık, kibir, haset, yanlış kişiye duyulan aşkın acısı ve hayhuyu: ister savaş alanında olsun ister evimizin mahremiyeti içinde, şiddet kullanma içgüdüsü. Böyle bir eserde tek bir izleği çekip çıkarmaya olanak yoktur.” Demiş. Kitabın başında onun yazdığı 11 sayfalık bir önsöz bulunuyor.
Önsözün son paragrafı. Murdoch’un ölümü üzerine The Times’ta hakkında çıkan yazıdan bir parçayla son buluyor;
“Onu çok fazla eser yayınladığı için kınayanlar, belki de asıl noktayı kaçırıyorlardı; Murdoch mükemmel (hakkında onca derin düşündüğü iyilik gibi) insanın başarabileceklerinin ötesindeymişçesine, kusurluluk yahut kusurlu olabilme yeteneği üzerinde çalıştı. Her romanı idealine ulaşmak için yeni bir girişim idiyse bile, idealinin her defasında daha ötelere gittiğini gördü.”
Bu arada Murdoch yine bir felsefeci olarak romana kattığı çeşitli felsefi tartışmalarla eseri oldukça zenginleştirmiş, özellikle ahlak felsefesi üzerinde durmuş. Romanın son bölümündeki metafizik anlatımlara ise yine bayıldım. Bu romanın kesinlikle Murdoch’un başyapıtı olduğunu düşünüyorum.
Bu kadar güzel anlattığınıza göre kitap güzel olmalı. Notumu alayım.Elime geçince değerlendirebilirim. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim yorumunuza, sizin de beğeneceğinize inanmıyorum, sevgiler :)
SilEren'cim çok doyurucu bir roman anladığım kadarıyla, okunmalı:)
YanıtlaSilEvet Bahar'cım, kesinlikle, çok teşekkür ederim yorumuna, sevgiler :)
Silhımmmm, ya baksana bunun filmi var mııı, okumadım ama bunu izledim sanki. böyle bir iki film vardı ve çok iyiydi :)
YanıtlaSilAy varsa süper Deepcim, bakayım, kim oynuyordu hatırlıyor musun?
SilBu yazarı her gördğümde (pek çoğu sende ) hemen not alıyorum ve fakat odamın halini görsen , niye not aldığıma bile şaşarsın :Dkeyifli okumaların olsun canım.
YanıtlaSil:))) sorma Eylem'cim aynen, çok teşekkür ederim yorumuna, sevgiler :)
SilHiç okumadım, tanıtımını okuyunca mutlaka almalıyım dedim, çok teşekkürler Eren'ciğim. Sevgiler:)
YanıtlaSilSeveceğinize eminim Müjde Abla'cım, çok teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler :)
SilMerak ettim, bakayım. :)
YanıtlaSilTavsiye ederim Mert'cim, sevgiler :)
SilEren Hanım ben de bu kitaba bakmış karamsar olacağını düşünmüştüm, elimdeki (bir türlü sıra gelmeyen) Murdoch kitabını okur okumaz bunu de edineceğim. Sevgiler:)
YanıtlaSilÇok ayrı bir tat aldım ben bu kitaptan Gül Hanım, teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler :)
SilAslında bazen böyle sıkıcı olduğunu düşündüğümüz inziva temalı kitaplarda hayata dair güxel mesajlar ve gizli maceralar oluyor seviyorum bu yönlerini yazar ile hiç tanışmadım ama en bayıldığım eseri ve dediğin için bı kitap onu tanımak için güzel bir adım olabilir diye düşünüyorum listeme ekledim teşekkürler :)
YanıtlaSilBeni çok etkileyen bir kitap oldu, gerçekten dediğin gibi hayata dair önemli tespitler var, bir yaşamın içindeki gizemler var, umarım sen de beğenirsin, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler :)
Sil