Sayfalar

16 Kasım 2017 Perşembe

Çan - Iris Murdoch

Iris Murdoch’un dilimize çevrilmiş bütün eserlerini okumak istiyorum, Çan da kalan bir kaç kitabımdan biriydi. Çan’ı İmge Kitabevi’nin 1992 baskısından okudum, çeviriyi de Hande Özdemir yapmış. Kolaj şeklinde hazırlanmış kitap kapağını da çok beğendiğimi ekleyeyim. Kitap 282 sayfadan oluşuyor.



Konusu şöyle, henüz 20’li yaşlarında olan genç ve deneyimsiz Dora, o zaman kendisinden çok etkilendiği, sanat okulundaki derslerden birinde öğretmeni olan olgun, varlıklı ve soylu Paul Greenfield ile evlidir. Ancak kısa sürede bu evlilik onu boğmaya başlar, eşi ile aralarında arkadaşlık yoktur, sürekli eleştirilmektedir ve gençliğini yaşayamamıştır. Bütün bunlar nedeniyle Dora eşini terk eder ve daha önce flört ettiği gazeteci Noel ile sevgili olur. Paul bunu bilmektedir ama karısına da aşıktır. Dolayısıyla Dora ona dönmek isteyince çok sevinir ve onu o sırada el yazmalarını incelemek üzere bulunduğu, taşrada bir yerde dini bir cemaatin yaşamakta olduğu Imber’e çağırır. Burada cemaatin yaşadığı malikane, bir manastır ve göl bulunmaktadır. Cemmatin lideri Michael, arkadaşı Peter, rahibe olmaya hazırlanan Catherine, onun tuhaf ikiz kardeşi Nick, garip bir çift olan Bay ve Bayan Mark, kanlı canlı James ve gruba misafir gelen genç ve toy Toby romanın başlıca kişileridir. Hepsinin ilginç bir hikayesi veya gizemli bir geçmişi vardır. Ve tabi manastırın eski çanı Gabriel hakkındaki efsane...



Kitap müthişti. Kısa süre önce Deniz, deniz’i okumuştum ve sanatın bu kadar zirvesinde bir kitaptan sonra yazardan okuyacağım diğer kitapların benim için çok da etkileyici olamayacağını düşünüyordum ama Çan gerçekten muhteşemdi. Deniz, deniz gibi bir başyapıt değil belki ama müthiş etkileyiciydi. Özellikle çanla ilgili olup bitenler beni inanılmaz etkiledi, yer yer tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Yazar atmosfer yaratmakta çok başarılıydı. Nispeten kısa bir roman olmasına, buna rağmen birden çok karaktere eğilmesine rağmen, çoğu karakter için bir kaç sayfada etkileyici bir geçmiş ve iç dünya meydana getirmiş. Hayran olmamak elde değil. Kısacası Çan yazarın en beğendiğim romanlarından biri oldu. Belki de "Deniz, deniz" den sonra en beğendiğim diyebilirim. Merak ediyorsanız Rüya Sakinler, Tekboynuzlu At, İtalyan Kızı, Kara Prens beni en çok etkileyen diğer Irıs Murdoch romanları. Bu arada Çan romanındaki kısa bir bölümü yazar eşine yazdırmış, bu da ilginç bir bilgi:) Keyifli okumalar dilerim.

14 yorum:

  1. Murdoch özel bir yazar. aynı isimli filmini de izlemeni
    tavsiye ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet dizi sanırım mutlaka izlemek isterim tavsiyeniz için teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  2. aaa eşine neden yazdırıyor ki olmaz ama :/ :))

    YanıtlaSil
  3. Konu çok merak uyandırıcı, anlaşılan o kasabada çok gerilimli şeyler olacak, kesinlikle okumak isterim, emeğine sağlık Eren'ciğim, çok güzel tanıtmışsın. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. müthiş Müjde Abla bayıldım ben, çok teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  4. Ben yine not alıyorum klasik olarak:)) Elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) bunu seveceğinize eminim Gül Hanım, çok teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)

      Sil
  5. Yazarı sende her görüşümde okuyayım diyorum :D Kapağını ben de beğendim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) seversin özellikle bunu, çok teşekkür ederim yorumuna, sevgiler :)

      Sil
  6. bu yazarı hiç okumadım
    öyle güzel anlattın ki okumalıyım dedim, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim, bu kitabı en beğendiklerimden biri oldu, sevgiler:)

      Sil