Daha önce Yaprak Öz’ün romanlarını okuyup çok
sevmiştim, kendisinin Gürgen Öz’ün ablası olduğunu, üstelik onun da bir öykü
kitabının ve bir de romanının olduğunu öğrenince şaşırmıştım. Gürgen Öz’ün ilk
kitabı, Nevrotik psikolojik öykülerden oluşuyormuş. İkinci kitabı ise bir
korku-gerilim romanı. Kitabın başında yer alan yazar hakkında bilgi kısmında,
Gürgen Öz’ün ayrıca çarpık kentleşme üstüne Neden Böyle? isimli bir de belgesel
çektiği yazıyor. (Belgeseli izlemek isterseniz tıklayınız.) Kendisi Tiyatro bölümünü bitirdikten sonra yüksek lisansında
Davranış Psikolojisi ve Farkındalık Teknikleri üzerine çalışmış. Zaten yazar bu
birikimlerine romanında yer veriyor.
Karanlık Köy, Yaprak Öz’ün kitapları gibi
Yitik Ülke Yayınları’ndan çıkmış, yayın tarihi 2016 Ekim. 264 sayfalık roman
başta da dediğim gibi korku-gerilim türünde. Yaprak Öz’ün romanları daha hafif
bir gerilimken, Gürgen Öz’ün romanı insanı oldukça geren türde. İki kardeşin
çocukken beraber bol bol korku ve gerilim filmleri izlediğini düşündüm doğrusu.
Zaten Yaprak Öz bir söyleşisinde çok korku filmi izlediğinden bahsediyordu.
Gelelim romanımızın konusuna, kahramanımız
Murat televizyon dünyasının idealist bir üyesiyken gezi olayları sırasında
kanalıyla düşünce ayrılığı yaşadığı için işini terk eder. Bundan sonra biraz bunalımlı
bir dönem geçirir ve bir arkadaşının kanalı için belgesel çekmeye başlar. Ama
kalbi televizyon dünyasının aksiyon dolu tarafındadır. Yine de işsiz kalmaktan
iyidir düşüncesiyle işini yapmaktadır. Bir gün Sümela Manastırı hakkında bir
belgesel için Trabzon’a gider ve orada rahberinin Karanlık Köy’den bahsetmesi
ilgisini çeker. Dağların tepesinde gizli bir köşede bulunan bu köyde yaşayan
Müslümanlar ve Rumlar bir gece ne olduysa birbirini katleder, kimse hayatta
kalmaz, terk edilen bu köy yine de yıkılmaz. Murat haberci yönüyle buraya gidip
köy hakkında bir belgesel çekmek ister. Ama rehberini bir türlü ikna edemez,
çünkü rehberi gençliğinde burada hiç hoş olmayan bir tecrübe yaşamıştır ve
kesinlikle buraya tekrar gitmek istememektedir. Murat bir şekilde rehberi
Serhat’ı kendisi ve kameramanı Kerem’i köye bırakmaya ikna eder. Peki köyde
onları neler beklemektedir...?
Arka kapak yazısında; ”... Sizce korktuğumuz
gerçeklerden kaçtığımızda, onlar daha korkunç batıllara mı dönüşür? En
önemlisi; korktuğumuz şeylere inanmaya başladığımızda, onları gerçek yapar
mıyız?
Yüzleşemediklerimiz, sakladıklarımız,
batıllarımız ve toplum olarak geçmişte sıkışıp kaldığımız şeyler üzerine
heyecanlı bir psikolojik gerilim...”
Kitabı çok beğendim, yani herhalde hiç kitap
okurken bu kadar gerilmemiştim. Ayrıca yazar satır aralarında toplumsal
eleştirilere, gezi olayı gibi güncel konulara da yer vermiş, ve tabi Murat,
Kerem gibi kahramanları vesilesiyle kişisel psikoloji konularına da değinmiş.
Kısacası korku-gerilim üst yapısına sahip roman arka planda bir psikoloji
romanı aslında. Zonguldak doğumlu yazar herhalde o bölge söylentilerine de
yabancı değildir diye düşünüyorum, böylece yazarın alt yapısıyla birleşip
sonuçta böyle bir roman çıkmış ortaya.
Kısacası sürükleyici ve korkunç bir roman okumak isterseniz mutlaka
tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Resim 2: http://tr.web.img2.acsta.net/c_215_290/medias/nmedia/18/85/49/93/19791982.jpg
Anlatımınıza bakılırsa çok sürükleyici bir kitaba benziyor ama bu aralar gerilim okumak pek istemesem de notunu alıyorum. İlerleyen zamanlarda değerlendirebilirim. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilevet köyde neler olacak diye merakla çevirdim sayfaları, o modda olduğunuz bir zaman okuyabilirsiniz, teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
SilOyyyyy, çok korkunç bir olay:(((belki de gerçekten böyle bir şey olmuştur:(((Maalesef bir ülkede etnik olarak, dini olarak, farklı topluluklar yaşıyorsa bir gün birbirlerine düşman olup katletmeleri çok sık oluyor:( Keşke insanlar kardeşçe yaşamayı başarabilseler:((((
YanıtlaSilOldukça ürkütücü ama yine de çok merak ettim.
Emeğine sağlık, okumak isterim.
:)
sormayın Müjde Abla, çok korkunç gerçekten, kitaptan bu bahsettiğiniz düşünceye de sık sık vurgu yapılıyor, teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
SilKorkunç demişsin iddialı geldi bana :) Okumak istedim :)
YanıtlaSilbayağı korkunçtu, evde yalnız olduğum gün okuyamadım yani o derece:)) keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)
SilŞu an hiç gerilimli bir şey okuyabileceğimi düşünmüyorum. Zaten önce Yaprak Öz'den not aldıklarımdan okumam lazım, sonrasında bakarız. Elinize sağlık Eren Hanım, sevgiler:)
YanıtlaSilumarım seversiniz Gül Hanım, yorumunuz için teşekkür ederim, keyifli okumalar, sevgiler:)
SilGürgen Öz'den hiç beklemediğim bir performans açıkçası, cidden merak ettim Eren'cim:)
YanıtlaSil:)) benim için de öyle oldu Bahar'cım, sen de seversin umarım, sevgiler :)
SilGürgen Öz'ü çok sempatik bulurum ben. Severim de. Bu türde bir kitap yazması ilginç geldi. Korku filmlerini ve kitaplarını sevmem ama yazara bir şans verebilirim :-)
YanıtlaSilbenim de sevdiğim bir oyuncuydu, bu yönü sürpriz oldu, belki yazarın diğer öykü kitabına bakabilirsin, onu okumadım ama eminim güzeldir, sevgiler:)
Siloyuncuydu değil mi kendisi :) okumadığım nasıl da belli :D
YanıtlaSiloyunculuğunu çok beğenirim, keyifli okumalar :)
YanıtlaSilevet ben de beğeniyorum, teşekkür ederim, sana da, sevgiler:)
Silbu iki kardeş tarafımdan senin sayende okunacak taaaa ne zaman :D teşekkrler canımcım :)
YanıtlaSil:D inşallah sen de seversin Eylem'cim, ben teşekkür ederim, sevgiler:)
SilYaprak Öz'ün kitabını aldım, önce onu okuyayım, sonra kardeşine de geçerim belki :))
YanıtlaSilaa ne güzel, yorumlarını merak ediyorum, sevgiler:)
SilTrabzon'da geçtiğini duymuştum ama okumadım henüz :))
YanıtlaSilevet Mert'cim okurken hemen aklıma Ters Düz geldi tabi, bu kitapta da karakoncolos geçiyor yaa:)))
Silhımmmm bu da ilgiiiinç :) neler oluyo acaba köydeeeee :)
YanıtlaSilay sorma Deepcim korkunç, anlatamiciiim:))
Sil