Yazarın kısa bir süre önce Kalp Ağrısı ve Zeyno’nun Oğlu romanlarını okumuştum. Sevgili blogger arkadaşım Gül Hanım bana Tatarcık
romanı da olduğunu söyleyince hemen okumak istedim tabi. Atlas Kitabevi’nden 1981’de çıkan kitap 192 sayfa, başında da yazarın hayatı ve eserlerinden bahseden bir
bölüm var. Yazar Tatarcık’ı 1938’de yazmış. Yazarın hayatı müthiş derecede etkileyici, zaten dünya çapında bir şahsiyet, pek çok romanı
ve hatta anıları İngilizce’ye çevrilmiş. Ahmet Hamdi Tanpınar, onun 1903-1920 yılları arası Türk romanını tek başına temsil ettiğini söylemiş.
Romanımız İstabul’un merkezden uzak, Karadeniz’e bakan semtlerinden birinde geçiyor. Kahramanımız Tatar’a benzer görünümü olan Osman Kaptan’ın,
tipçe ve huyca kendine benzeyen kızı Tatarcık lakaplı Lale’dir. İyi eğitimli, sportmen, yüksek karakterli, hoş ama biraz da erkeksi bir tiptir Lale. Bir gün semtin
zenginlerinden birinin oğlu olan Haşim, lise arkadaşlarını evlerinin korusunda kamp yapmaya davet eder. 7 kişilik bu grup içinde önceki kitaptan Zeyno’nun oğlu Hasan da
vardır, o artık 20 yaşında bir Tıp öğrencisidir. Ve tabi Sinekli Bakkal’daki Rdaia’nın oğlu Recep de büyümüştür, grubun en yakışıklısı
da odur. Bu kısa kamp sırasında gençlerin karakterleri ve aşka yaklaşımlarını incelemiş yazar diyebiliriz.
Biraz 7 geline 7 damat gibi geldi, biraz tiyatrovariydi yani. Yazarın insanları tahlil etme konusundaki başarısı çok etkielyici. Keyifli okumalar dilerim. Şimdiden iyi seneler dilerim herkese :)