Ray Bradbury'den daha önce "Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana"yı okumuştum, daha çok öyküleriyle bilinen yazarın pek çok öyküsünü de okumuşumdur. Fahrenheit 451 bilimkurgu edebiyatında kült olmuş bir eser, 1920-2012 yılları arasında yaşamış olan yazar bu romanı 1953'de (33 yaşında) yazmış. İthaki Yayınları'nın 2016'da çıkan 5. baskısında yazarın önsözüne de yer verilmiş. Orada yazar kitabın yazım hikayesini anlatmış, kitap aslında 25.000 kelimelik bir hikayeymiş, sonradan romana çevirmiş yazar. Bitince itfaiyeyi arayıp kitap sayfalarının kaç derecede tutuştuğunu sormuş, cevabı da romanına isim olarak koymuş, yanlış çevirmediysem yaklaşık 232 (C) derece:)
238 sayfalık kitabımızı Zerrin ve Korkut Kayalıoğlu çevirmiş. Öyle bir gün gelmiştir ki itfaiyeciler yangın söndürmek yerine kitapları yakmaktadırlar, çünkü insanların (internetten bahsedilmiyor haliyle ama) multimedya bağımlısı olduğu günlerde kitaplar yasaklanmıştır (yazarın bir de "yaya" olmanın yasaklandığı günler üzerine hikayesi varmış). Bir itfaiyeci olan Guy Montag, 16 yaşındaki komşusu Clarisse ile tanışana kadar hayatını sorgulamamıştır, ama bu kelebek peşinde koşan, ormanda yürüyüş yapmayı seven kız adamın içine kuşku tohumları ekmeyi başarır... Montag gerçeğe ulaşabilecek mi?
1953'te her eve aptal kutusunun girdiği günlerde Ray Bradbury gidişatı iyi görmemiş ve bu romanı yapmış, günümüzde de mesajı gayet yerinde bir roman bu... Sonu biraz daha canlı olabilir miydi acaba dedim ama güzeldi. Francois Truffaut filme de çekmiş romanı. Ayrıca kitabın sonunda Neil Gaiman'ın çok güzel bir sonsözü var, keyifli okumalar dilerim....
Kitabı duydum ama okumadım. Sanırım okumakta geç kaldığım kitaplardan birisi:( Emeğinize sağlık:)) Bu arada bloğumun 2. yılını kutluyorum, çekiliş var, beklerim bloğuma:)))
YanıtlaSilçok teşekkür ederim yorumunuza, ikinci yılınızı kutlaarım, çok sevindim hemen bakıyorum, sevgiler:)
SilFilmini bilmiyorum ama kitabı bende sevmiştim. Elinize sağlık Eren Hanım:)
YanıtlaSilyorumunuz için teşekkür ederim Gül Hanım keyifli okumalar:)
SilKarahindiba Şarabı ile birlikte listemde Eren'cim, sevgiler:)
YanıtlaSilona da bakayım o zaman Bahar'cım çok teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)
Silyaa fahrettin sana 451 defa söledim çok ayıp kitaplar yakılmaz diye :)
YanıtlaSilFahrettin kitabın sonunda akıllanıyor Deepcim:))
SilKitaplığımda "Sık Kullanılanlar" rafında durur. Arada okurum. Yorumunuzu okumak güzeldi. Bu da benim 2012'de hakkında yazdıklarım.
YanıtlaSilhttps://arakolpa.blogspot.com/2012/08/fahrenheit-451-okur-bunu-okur.html
Yazıldığı zaman düşünülünce daha da etkileyici oluyor:) yazınızı okumuştum, çok teşekkür ederim yorumunuz ve paylaşımınız için:)
Silen sevdiğim bikaç romandan biri olan ve defalarca okuduğum, kenen günsel nermin, bencesi en güzel aşk romanlarından biri olan bir gün tek başına sonunda ünlü oldu, bugün herkes onu sipariş etmiş hehehe :)
YanıtlaSil:)) ben de senin sayende okumuştum, duyunca direk sen geldin aklıma Deepcim:)
Silyazıyı okuyunca aklıma Fahrenheit 9/11 taşlama belgeseli geldi nedense, kitabı daha yeni duydum,ilginç kitaba benziyo,ah bide okuyabilsek..😊
YanıtlaSilFahrenheit deyince benim de aklıma parfüm geliyor Ertuğrul Bey:)) belgesel ilginçmiş:) haklısınız bu ara ben de biraz zorlanıyorum okumakta:)
SilOkuma listemde. Bu yıl bitmeden okurum belki. Yorum için teşekkürler Eren.
YanıtlaSilUmarım sen de seversin Şule’cim keyifli okumalar ben teşekkür ederim;)
Sil