Sayfalar

27 Kasım 2021 Cumartesi

Uçurum Zamanı (Bozbalık Üçlemesi 2) - Mert Ofluoğlu


Mert'i Kafa Dergi blogundan tanıyoruz, son derece üretken bir arkadaşımız. Mert'in 2015 yılında çıkan ilk kitabı Ters Düz 'ü şu yazımda tanıtmıştım. Uçurum Zamanı'nda macera devam ediyor. İlk romanda kahramanımız Ece Duman, kayıp babasının izini bulmak için İstanbul'dan Trabzon 'un Bozbalık köyüne gelmişti. Ancak Kalandar gecesi yaşananlar Ece ve kardeşlerini yepyeni bir maceraya sürüklemişti.

Uçurum Zamanı,  Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık'tan çıkmış, 389 sayfa. Ece bu romanda bir taraftan Bozbalık 'ta kardeşleri ile kurduğu yeni yaşamına alışmaya çalışıyor,  bir taraftan gizemli mesajların sırrını araştırıyor,  bir taraftan da kalbindeki gerçek aşkı arıyor.

Mert yine Trabzon'un eşsiz güzelliğini, yaşam tarzını, (hamofta reçeli, kuymak, laz böreği -ama ılık muhallebili:))- gibi) kendine özgü tatlarını arka plana yerleştirip okuruna her sayfasını merakla çevirttiği heyecanlı ama aynı zamanda psikolojik yönü de olan harika bir romana imza atmış. Samimiyetle bunun iyi yazılmış bir roman olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası Mert'in yayınevi bulmakta sıkıntı yaşamasını çok üzücü buluyorum, yine de eserinin okurla buluşabilmesi güzel. İnşallah bundan sonraki eserlerinde her şey daha kolay olur.

Mert'in kitabı üzerinde titizlikle çalıştığı görülüyor, hiçbir yazım hatası vs. yok; ayrıca kitabın başındaki teşekkür notuna bayıldım, ne kadar sıcak ve içten yazılmış:)

Kitaptaki tasvirler, doğa çok hoşuma gitti, Polen Kafe'ye gidip Madam Nino ile laflamak istedim:) Ece'nin kimi seçeceğini ve telefon tacizcisinin kim olduğunu merak ettim. Kısacası 400 sayfaya yakın roman su gibi aktı...

Sevgili arkadaşımız Mert'i yürekten tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Bakalım Bozbalık Üçlemesi'nin üçüncü kitabı ne zaman çıkacak; merakla bekliyoruz:) Bu güzel romanı size de tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim:)




23 Kasım 2021 Salı

Kayıp Defter - Gülsevin Kıral


Çocuk kitapları okumayı seviyorum, Günışığı Kitaplığı da sevdiğim bir yayınevi. Bu 124 sayfalık kitabımız da yeni çıkmış.  Yazarımız 1959 doğumlu,  pek çok çocuk romanı ve hikayesi yazmış.

Hikayemiz, matematik öğretmeni Titiz Filiz'in not defterini kaybetmesi ile başlar; öğretmen 6A sınıfını suçlar ve defter bulunmazsa hepsine kırık not vermekle tehdit eder. Bu durum bütün sınıfı birbirine düşürür ve suçlu avı başlar...

Düzgün yazılmış güzel bir kitap,  yalnız çocukların arkadaşlarının çantasını karıştırmaları ve öğretmenler odasının anahtarını çalmaları -sonradan hatalı olduklarını anlasalar da- hoşuma gitmedi. Yine de çocukların olabileceği bir kitap, keyifli okumalar:)

15 Kasım 2021 Pazartesi

Siyah Gözler - Cemil Süleyman

 


Çok sevgili edebiyat duayeni arkadaşımız Deep Tone şu yazısında bahsetmişti Siyah Gözler'den. İş Bankası Yayınları'ndan  2020 yılında çıkan  70 sayfalık kitabımızı  günümüz Türkçesine  Nuri Akbayar çevirmiş. Kapak resmini çok beğendim ancak kimin yaptığı bilgisini ulaşamadım sadece "grafik tasarım uygulama Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları" yazıyor. Arka kapakta Cemil Süleyman Alyanakoğlu'nun (1886-1940)  bir doktor olduğu  ve mesleğinden ilham  alarak edebi eserler de vermiş  olduğunu görüyoruz. Eski zamanda geçen Siyah Gözler 1911'de yayınlanmış,  yani yazar 25 yaşındayken. Romanımızın baş erkek kahramanı da 20 yaşında. 

Konumuza gelecek olursak,  30 yaşındaki kadın kahramanımız eşini kaybettikten sonra Beykoz'da tek başına yaşamaktadır. Kapalı hayatındaki tek  eğlencesi  Beykoz çayırına yaptığı küçük gezintilerdir.  Burada etrafındakileri seyrederek kendi kendine eğlenir ancak  bir süredir genç bir  delikanlının kendisine olan ilgisinin farkındadır,  bu ilgi kısa sürede karşılıklı aşka dönüşür. Ancak bu ilişkinin önünde ise büyük bir engel vardır,  delikanlı genç kadından tam 10 yaş küçüktür...

 Bir aşk romanı olarak başlayan eser kahramanın duygularının irdelenmesi ile adeta bir psikolojik romana dönüşüyor. Zaten yazarın Mehmet Rauf'tan  etkilendiği belirtilmiş.  yazıldığı dönem için etkileyici bir eser olduğu  aşikar,  özellikle sonu beklenmedik.  Kitabın sonunda Selim İleri'nin  yazısı yer alıyor. Hoş bir eser tavsiye ederim, keyifli okumalar.

8 Kasım 2021 Pazartesi

Akıl ve Tutku - Jane Austen

 

1775-1817 yıllarında yaşamış ünlü İngiliz romancının toplam 6 romanı var, bununla birlikte hepsini okumuş oldum. Yalnız İkna'yı yarım bıraktığımı itiraf edeyim, yazarın belki de olgunluk eseri olduğundan çok çetrefilli cümleler vardı diye aklımda kalmış...

Orijinal adı Sense and Sensebility olan ve 1811'de basılmış eser dilimize Kül ve Ateş, Aşk ve Mantık gibi farklı isimlerle de çevrilmiş.  Benim okuduğum versiyonu Olimpos Yayınları,  Dünya Aşk Klasikleri Serisinden 2012'de çıkmış, 484 sayfalık kitabı Selin Yurdakul çevirmiş.

Elinor ve Marieanne (16), orta sınıfa mensup saygın ancak sınırlı gelire sahip iki kız kardeştir. Anneleri ve kız kardeşleri ile hareketli bir yaşamları vardır. Mantık ve sağ duyuyu temsil eden Elinor ile heyecan ve duygusallığı temsil eden Marieanne, zıt karakterlere sahip olsalar da çok yakındırlar. Ancak iki kardeş de aşkta hayal kırıklığını tadacaktır...

Yazarın en beğendiğim eserlerinden biri oldu, kendisinin de ilk basılan romanı bu. Kolay okunan, yer yer gülümseten duygu dolu bir eser, iki aşık arasındaki duygulara değil de ilişkilerin sosyal ortamlarda yaşanışına odaklandığından ben bunu bir aşk romanı olarak görmüyorum açıkçası ama çok beğendiğim bir kitap oldu, tavsiye ederim keyifli okumalar:)



2 Kasım 2021 Salı

Dört Dörtlük Bir Roman Nasıl Yazılır ? Dramatik Hikaye Yazımı İçin İşe Yarar Bir Rehber - James N. Frey

 


Hep Kitap'tan 2020'de çıkan 185 sayfalık kitabı Özge Çağlar Aksoy çevirmiş, çok beğendiğim kapak tasarımını Mustafa Çimen yapmış. Orijinal ismi "How to Write a Damn Good Novel" olan kitabımız esasen 1987'de yazılmış. Yazarımız hem kurgu yazarı hem de çok ünlü bir yaratıcı yazarlık eğitmeni.

Kitap 9 bölümden oluşuyor; karakter, kurgu, anlatım dili, çatışma, bakış açısı, diyalog gibi romanın bütün öğeleri üzerinde duruyor. Üstelik bolca ayrıntılı örnek de var; yazar çoğu kitapta olduğu gibi, "... aynen Flaubert'in Madam Bovary'de yaptığı gibi," deyip bırakmamış, yeri geldiğinde aynı sahneyi üç farklı şekilde yazarak okurun konuyu iyice anlaması için elinden geleni yapmış. Bu konuda çok sayıda kitap okumuş olmama rağmen bu kitaptan yeni bir şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim. Ayrıca yazar adayının yaşayabileceği tüm sorunlar ve tabi çözüm yolları da ele alınmış. Kitabın bir sohbet havasında yazılmış olması da bir başka artısı. Kısacası roman yazmak istiyorsanız mutlaka okumanızı öneririm, keyifli okumalar:)