Uçurum Zamanı, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık'tan çıkmış, 389 sayfa. Ece bu romanda bir taraftan Bozbalık 'ta kardeşleri ile kurduğu yeni yaşamına alışmaya çalışıyor, bir taraftan gizemli mesajların sırrını araştırıyor, bir taraftan da kalbindeki gerçek aşkı arıyor.
Mert yine Trabzon'un eşsiz güzelliğini, yaşam tarzını, (hamofta reçeli, kuymak, laz böreği -ama ılık muhallebili:))- gibi) kendine özgü tatlarını arka plana yerleştirip okuruna her sayfasını merakla çevirttiği heyecanlı ama aynı zamanda psikolojik yönü de olan harika bir romana imza atmış. Samimiyetle bunun iyi yazılmış bir roman olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası Mert'in yayınevi bulmakta sıkıntı yaşamasını çok üzücü buluyorum, yine de eserinin okurla buluşabilmesi güzel. İnşallah bundan sonraki eserlerinde her şey daha kolay olur.
Mert'in kitabı üzerinde titizlikle çalıştığı görülüyor, hiçbir yazım hatası vs. yok; ayrıca kitabın başındaki teşekkür notuna bayıldım, ne kadar sıcak ve içten yazılmış:)
Kitaptaki tasvirler, doğa çok hoşuma gitti, Polen Kafe'ye gidip Madam Nino ile laflamak istedim:) Ece'nin kimi seçeceğini ve telefon tacizcisinin kim olduğunu merak ettim. Kısacası 400 sayfaya yakın roman su gibi aktı...
Sevgili arkadaşımız Mert'i yürekten tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Bakalım Bozbalık Üçlemesi'nin üçüncü kitabı ne zaman çıkacak; merakla bekliyoruz:) Bu güzel romanı size de tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim:)