Yazardan daha önce Bir Tereddüdün Romanı, Yalnızız ve Fatih-Harbiye eserlerini okumuştum. 1899-1961 yılları arasında yaşamış olan yazarımız oldukça üretkenmiş, Sözde Kızlar 1922 tarihinde, yani yazarımız 23 yaşındayken kaleme aldığı, aynı zamanda roman türündeki ilk eseridir.
Muhafazakar bir yazar olarak bilinen Safa, bu eserinde batı kültürü etkisiyle yozlaşmış kişileri anlatmaktadır.
Ben romanın Ötüken Yayınları'ndan 1993 yılında çıkan baskısını okudum, eser 229 sayfa. İlk yarısını kitaptan okudum, ikinci yarısını ise Youtube'dan sesli kitap olarak dinledim.
Mebrure, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'daki karışıklıklar sebebiyle tek varlığı babasının izini kaybetmiştir. Söylentiye göre babasını Yunanlılar esir etmiştir. Mebrure babasını bulabilmek umuduyla Manisa'dan, yakın aile dostları olan bir ailenin yanına İstanbul'a gelir. Kendisini çok sıcak karşılayan bu aile Mebrure'nin yaşıtı Nevin, onun ağbeyi Behiç ve bu iki gencin annesinden oluşmaktadır. Oldukça rahat bir yaşayışa sahip ailenin ahlaki değerlerden yoksun olduğu kısa sürede ortaya çıkar. Çok çapkın ve merhametsiz bir adam olan Behiç, güzel Mebrure'ye kafasını takmıştır, tek istediği muhafazakar Mebrure'yi baştan çıkarmaktır...
Süprizbozan olacak ama kitabı okuyacaksanız bu kısmı okumayın... Ben kitabı dinlemeyi Belma -esas adıyla Hatice- "hasta" doğan çocuğunu betimlerken bıraktım... Oldukça tüyler ürpertici ve sinir bozucuydu...
Yazarın ilk romanı olması açısından değer kazanan kitabımız için okunmasa da olur diyorum... Yazarımızdan 10 yaş daha büyük olan Yakup Kadri'nin tam da aynı yıl yazdığı ve aynı konuyu ele alan Kiralık Konak eseri çok daha fazla hoşuma gitmişti. Sırada yazarın (Peyami Safa) Şimşek adlı eseri var..
Ötüken Yayınları'ndan
Aydınlatıcı bir inceleme olmuş, teşekkürler Erencim. Yazarı hiç okumadım ama eski tarz kitapların konusu hep aşk ve hayal kırıklığı üzerine, bana sıkıcı geliyor.
YanıtlaSilBurada daha çok ahlaki dersler vermiş yazar ama o hasta bebek tasviri beni benden aldı Duygu'cum:(( yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)
SilPeyami Safa çok sıradan diyebileceğimiz konuları/olayları bile çok güzel anlatıyor. O takıntılı hâllerine çıldırıyorum, bitiyorum :kalpkalp:
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum buster, Yalnızız'ı okumuş muydun? Bence tam bir başyapıt..:)
SilHeh, şimdi oldu, deminki yorumum gitti mi bilemedim, ama bu yanıtla tuşunu aktifleştirememiştim.
SilSimeranya'ya gittim evet hahahha. Ayıptır söylemesi ilk baskısını da bulunduruyorum. Ama roman okumak bana bir süredir zor gelmeye başladı. Ya da hep mi böyleydi anımsayamıyorum. Öykülere kıyasla o çok fazla anlatım beni nedense itiyor. Buna mukabil maşallah almaktan geri de durmuyoruz =)
Ah ben de bir Erenistan tasarlasam mı diyorum:)) oo tereciye tere satıyormuşum da haberim yokmuş... Bana bir süredir 'okumak' zor geliyor:)) ama genelde roman okuyucusuyum, öyküye biraz daha mesafeliyim çünkü içine girmek için yapılan onca yatırımın karşılığı olsun olsun yirmi sayfa..[utanan emoji]:))
Silyazarların ilk eserleri her zaman dikkatimi çekmiştir. bu kitaptan haberim yoktu teşekkürler:)
YanıtlaSilEvet ilk eserler her zaman çok değerli ve ilgi çekici, yorumunuza ben teşekkür ederim keyifli okumalar:)
Silpeyami amca biriciklerden ama bunu okumadım ama evet kendisi türk filmleri gibi dramı bol yazar :)
YanıtlaSilBey abi çok iyi gerçekten :P çok sevdiklerimden benim de Deepcim:)) çok teşekkür ederim yorumuna:)
SilYazarı hiç okumadım, daha önce lisedeyken Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu hatırlıyorum. Merak ediyorum kalemini:) Emeğine sağlık:)))
YanıtlaSilTavsiye ederim, çok güzel bir yazar, çok teşekkür ederim yorumuna, keyifli okumalar, sevgiler:)
SilO halde bizler de Şimşek'i bekliyoruz.
YanıtlaSilŞimşek'ten umutluyum:) yorumunuza teşekkür ederim:)
SilBenim de okumak istediğim ama henüz sırası gelmeyen bir roman. :)
YanıtlaSilSevgiler,
Ah bir kitap dağının eteğinde yaşıyorum adeta Mert'cim, hangisine ne zaman sıra gelecek Allah bilir:))
Silbu eserini okumadım Erencim, güzel değerlendirmen için teşekkürler:)
YanıtlaSil