Sayfalar
▼
13 Şubat 2012 Pazartesi
Yeraltından Notlar - Dostoyevski
Kitap, Dostoyevski'nin okuduğum ilk kitabı, nedense klasikleri okumak için bu kadar beklediğime göre daha da bekleyebilirim diye düşünüyorum sanırım. Kitap Günlüğüm blogunda görüp tavsiyeler üzerine okumaya karar verdim. Kitap 141 sayfa ve bir kaç saate bitebilecek bir kitap. Kahraman (ya da "anti-kahraman) 40'lı yaşlarında, amcasından bir miktar miras kalması üzerine hastalığının da etkisiyle "yeraltında" inzivaya çekiliyor ve bize yaşamla ilgili görüşlerini anlatıyor. Kitap iki bölümden oluşuyor, ilk bölümde kahramanımız görüşlerini belli bir olaya bağlı olmadan serbestçe anlatırken ikinci bölümde 24 yaşından başlayarak kendisini etkilemiş bir kaç olay üzerinden gidiyor ve bu olaylardan yola çıkaraka da kişileri anlatıyor.
Orhan Pamuk, Manzaradan Parçalar isimli kitabındaki"Dostoyevski'nin Yer Altından Notlar'ı: Aşağılanmanın Zevkleri" başlıklı yazısında, Dostoyevski'nin bu romanının aslında kendisinden bir yıl önce yazılmış Çernişevski'nin "Ne Yapmalı" kitabındaki düşüncelere bir eleştiri olarak yazıldığını söyler. Bu aynı zamanda, Orhan Pamuk'a göre esas olarak, Avrupalı olmamanın kıskançlığını, öfkesini yansıtan bir kitaptır. Avrupalı şeylere karşı duyulan öfke herşeye yansır, batı biliminin savunduğu determinizim insan olmanın özgürlüğünü elinden almıştır kahramanın, insan olmanın en güzel tarafı insanın diğer nesnelerden farklı olarak ne yapacağının kestirilemez olmasıdır, işte kahramanımızı yer altına iten garipliğinin sebebi de bu hürriyeti yaşamak istemesidir sanıyorum.
Pamuk yazısında Dostoyevski'nin, aynı Shaekspear gibi, insanın kendi hakkındaki görüşlerini değiştiren zenginleştiren bir yazar olduğunu ve bu romanıyla keendi sesini bulduğunu söyler. Bu roman aynı zamanda Dostoyevski'nin o zamanki kişisel mutsuzluğu ve başarısızlığı ile de ilgilidir. "Dostoyevski o zamanlar mutlu ve başarılı bir yazar olsaydı bu kitap ortaya çıkmayabilirdi," diye düşünmek de hoşuma gidiyor doğrusu.
Pamuk yazısını şu paragrafla bitiriyor; "İlk yazıldığında yaratıcıları bile yaptıkları şeyin sonuçlarının tam farkına varamayabilirler. Ama bugün insan anlayışımızda kendi kokumuz, pisliğimiz, yenilgilerimiz ve acılarımızı sahiplenip sevebilmek ve aşağılanmanın zevklerinde bir mantık olduğunu kabul etmek varsa, bu görüşün başlangıcı Yeraltından Notlar'dadır. Modern edebiyatta pek çok yeniliğin, Dostoyevski'nin Avrupa Düşüncesine yatkınlığıyla ona duyduğu öfke, Avrupalı olmak ile Avrupa'ya karşı çıkmak arasında hissettiği kahredici gerginlikten çıkığını hatırlamak gene de rahatlatıcı."
Doğrusu kitabı bitirdiğimde ne düşünmem gerektiği çok net değildi, evet kitap etkileyiciydi, müthiş gözlemler içeriyordu ama sanırım "düşünceli bir okur" olamamıştım, Orhan Pamuk'un yazısı benim için çok açıklayıcı oldu. Zaten o da kitabı yıllar sonra ikinci kere okuduğunda tam olarak anlayabildiğini söylemiş. Yazısında hem Dostoyevski'nin hem de Rusya'nın o zamanki durumundan da kısaca bahsederek bunların kitap üzerindeki etkisini açıklamış. Bence Yeraltından Notları okuduysanız, Pamuk'un bu yazısını da mutlaka okumalısınız.
Keyifli okumalar:)
Hani bazı kitaplar iki üç kere okunurya, oda öyle. Ben okumadım ama kardeşimin üç kere okudugunu hatırlıyorum. Okumalıyım :) tskler Eren..
YanıtlaSilAslıcım aynen ben de biraz zaman geçsin, Orhan Pamuk'un fikirleri ışığında tekrar okuyacağım, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilDostoyevskiye başladıysanız Ölüler Evinden Anılar'ı da sıraya koyun derim. Ben de klasiklerin bir süre sonra üzerinden geçilmesi gerektiğini düşünüyorum, Suç ve Ceza'yı tekrarlamayı düşünüyorum.Keyifli okumalar.
YanıtlaSilBunu da not aldım,teşekkürler...
YanıtlaSilSevgili kitana, Ölü Evinden Anılar ve tabi ki Suç ve Ceza'yı okumak istiyorum, evet bence de klasikler bir süre sonra tekrar okunmalı, size de keyifli okumalar, yorumunuz için teşekkür ederim:)
YanıtlaSilKitap Cumhuriyetim, kısa bir kitap olduğundan hemen bitiyor, fiyatı da uygun, bu yüzden ben de sırada okunacak başka kitaplar olsa da önceliği Yeraltından Notlar'a vermiştim, yorumun için teşekkür ederim:)
YanıtlaSilOkunacaklar listem öyle kabardı ki nasıl yetişeceğim bilemiyorum:) Klasikleri gerçekten bir zaman sonra bir kez daha okumak iyi geliyor.
YanıtlaSilSevgilerimle.
Sevgili okuyan, evet insan olgunlaştıkça klasikleri yorumlayışı da değişebiliyor,yorumunuz için teşekkür ederim, sevgilerimle:)
YanıtlaSilÇok aydınlatıcı bir yazı olmuş.Ben de bu aralar Dostoyevski üzerine gidiyorum okumalarımda o yüzden benim okurken fark edemediğim şeyleri öğrenmek keyifli...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, ben de Dostoyevski'ye devam etmek istiyorum:)keyifli okumalar:)
YanıtlaSilOkuduğum her kitabı bende üzerinden bir kaç kez daha geçiyorum nedense her satırı aklımda kalsın isterim "Yeraltından Notlar"ı da bir kez daha okumalıyım diye düşündüm sana gelince ..Teşekkürler katkın ve paylaşımın için.
YanıtlaSilMutlu hafta sonları..
Sevgili Zeynep, bence de klasikler bir sure sonra tekrar okunmali, ozellikle de bu kitap, yorumun icin tesekkur ederim, iyi haftasonlari, sevgiler:)
YanıtlaSil