Öyküler gerçekçi tarzda yazılmış günlük hayata ait hikayeler, okuduktan sonra pek de iz bırakmıyorlar. Konu itibariyle çok da ilginç bulmadım ancak yazarın yazım tarzı her zamanki gibi etkileyici, örneğin herhangi bir yeri tasvir ederken verdiği ayrıntılar veya sıradan bir duyguyu irdeleyerek altından çıkardıkları şaşırtıyor daha çok okuru. Elinize geçerse göz atın ama Mişima'yı tanımak istiyorsanız bir romanını okumanızı tavsiye ederim.
Erencim Mişima hayatı da romanları kadar enteresan bir yazar.Romanlarında çokça japon kültüründen,samuray geleneklerinden söz etmiş üç kez Nobele aday gösterilmiş kuvvatli bir yazar. Sanırım sen bir maskenin itirafları kitabini tanıtmıştın. Bu kitap yazarın otobiyografisiydi. çok genç yaşta samuray gelenekleri icabı intahar eden bu ilginç yazarı seçmen çok isabetli. Öykülere gelince, ben bazen öykü kitaplarını romana tercih ederim. Ancak yabancı yazarlarda değil, sait faik, Cahit Uçuk ve selim İlerinin öyküleri hep iz bırakmıştır hayatımda.
YanıtlaSilBir de tavsiye, romanı tanıtırken, yazarı hakkında kısa bir bilgi de faydalı oluyor. Pek çok yazar yaşamının belli durumlarından o kadar etkileniyor ki bu kitaplarına direk yansıyor.
Sevgiler
Defne Hanım, Mişima benim en sevdiğim yazarlardan birisi, doğrusu şimdiye kadar -bu öykü kitabı dışında- sadece Bereket Denizi dörtlemesini okudum, yazarın baş yapıtı sayılıyor bu dörtleme, bu dörtlemeden ve "Mishima: A life in 4 chapters" filminden bahsederken yazarın hayatından çokça bahsetmiştim, gerçekten dediğiniz gibi romanları kadar enteresan bir hayatı var. Yalnız bu öykü kitabı beni fazla heyecanlandırmadı, bazı yazarlar için öykü romana geçiş için bir hazırlık olurken, örneğin Sait Faik gibi bazıları için ise ustalığını konuşturduğu bir tür olabiliyor, bence Mişima'nın romanları çok daha etkileyici, yorumunuz için çok teşekkür ederim, sevgiler:)
SilUzak Doğu yazarlarını son zamanlarda sever oldum:)Tanıtım için teşekkürler.
YanıtlaSilBen de öyle, geç keşfettim ama çok sevdim, yorumunuz için teşekkürler:)
Sil