Altın Kitaplar’dan Nisan 2016’da çıkan 565 sayfalık kitap Stephen King’in yeni veya daha önce başka yerlerde yayınlanmış 22 adet hikayesinden oluşuyor. Kitabın kapağını çok beğendiğimi söyleyeyim, hem kapak resmi hem de mat ve yumuşak kaplaması çok hoş, orijinal versiyonunda da aynı kapak var. Kitabın orijinal ismi “The Bazaar of Bad Dreams.” Artık mümkün olduğunca kitapların orijinal isimlerini de belirtmek istiyorum, çünkü kitaplar bazen özgün isimlerinden farklı isimlerle basılabiliyor, bu da oldukça kafa karıştırıcı oluyor zaman zaman. Gelelim kitabımıza, Stephen King kitabın harika bir önsöz yazmış, arka kapak yazısı da buradan alınmış. Bu kitabın önemli bir özelliği yazarın her hikayesine nasıl yazıldığına dair kısa bir önsöz eklemiş olması, bu benim çok hoşuma gitti, yazar o hikayeyi yazmak için neden ilham aldığını veya konuyla ilgili bir anısını anlatmış. Bu da kitaba bir sohbet havası veriyor adeta.
Hikayelere bakacak olursak, örneğin Mile 81, insanları yutan canavar bir araba hakkında; Premium Harmony yazarın Raymond Carver’ın tarzından etkilenerek yazdığı bir durum kesit öyküsü, Batman ve Robin Tartışıyorlar yine başka bir tür dışı öykü. Bütün öyküleri tek tek anlatmam gereksiz ama şunu söyleyebilirim, öykülerin bir kısmı gündelik olayları konu alan gerilim ögesinin zayıf olduğu öyküler, bir kısmında ise kahramanın olağandışı, doğaüstü vb. bir durum yaşadığı daha klasik anlamda fantastik öyküler. Ben, Ahlak (ahlaki bir ikilem üzerine ilginç bir hikaye), Ur (yazarın amazon.com’un ‘kindle’ları için yazdığı bir hikaye), Herman Wouk Hala Hayatta (trajik bir kazanın ardındakileri anlatan dram yönü ağır basan bir öykü), Kötü Hissetmek (oldukça tahmin edilebilir bir hikaye olmasına rağmen son derece akıcı ve merak uyandırıcı) , Ölüm İlanları (çağdaş bir Death Note uyarlaması) isimli öyküleri beğendim en çok, zorlarsak 1-2 tane daha ilave edebilirim, öykülerin bir kısmını ise beğenmedim diyebilirim. King gerçekten tartışmasız bir usta, “üstat”, yani ‘beğenmedim’ dediğim öyküler bile ustalıkla yazılmış tabi ki, zaten sayısız denecek öykü kaleme almış biri, ama sanki bu öykülerin en azından bir kısmını yazmak için sanki kendini zorlamış… Onun eski öykülerini düşününce okurun beklentisi de yüksek oluyor, mesela Hayaletin Garip Huyları, Gece Yarısını İki Geçe gibi kitaplarındaki öykülerin hemen hepsi filme çekilmiş öyküler. Ama dediğim gibi bir noktadan sonra parlak fikirler azalıyor sanki. Kabuslar Pazarı ile ilgili diğer okur yorumları da pek olumlu değil. Yazarın bundan bir önceki öykü kitabı Zifiri Karanlık Yıldızsız Gece (2011) isimli kitabı 4 öykü içeriyor ve okurlar tarafından daha çok beğenilmiş. Ben bu kitabı akşamları yatmadan önce, yavaş yavaş okudum. Genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Zaten büyük bir Stephen King hayranı olarak başka da bir şey diyemem Seçim sizin, keyifli okumalar
Çocuk yaşlarda daha çok okurdum , okumaktan öte içine akardım kitapların şimdilerde görselliğe yani film olarak daha çok seviyorum kalpazanlaştık çünkü kitap okurken herşeyi sen canlandırıyorsun gözünde iç dünyana göre yüzleri mimikleri korku halleri ama filmde her şey hazır geliyor pek hayal gücün çalışmıyor. Çok güzel anlatmışsın kendimden utandım daha az kitap okuduğum için. Tavsiye için teşekkürler.
YanıtlaSilMalesef çoğumuz işti güçtü derken okumaya ayıramıyoruz, akşam güzel bir film izlemeyi daha dinlendirici buluyoruz, ben de en çok işe gidip gelirken yolda kitap okuyabiliyorum aslında:) çok teşekkür ederim güzel yorumunuza, sevgiler:)
SilAbla bu yönünü bilmiyordum bak:) harikaymış zaten harika biri olduğunu biliyordumda :))
YanıtlaSil:)) çok naziksin, sen de öylesin, teşekkür ederim:)
SilKorkunç adamdan, yeni bir şaheser okumak lazım :)
YanıtlaSilSevgilerle.
ben sıkı bir takipçisi olarak kitap atlamamaya çalışıyorum işte:)) teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)
Silkapak ilgi çekici, nasıl yazdığına dair bir önsözün olması da çok hoş :)
YanıtlaSilevet değişik ve sıcak bir tarz olmuş böyle:) yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler:)
SilHer bölümün başında yazının oluşumuna ait 'önsöz'ün olması ilginçmiş. Yazarlık ince iş,
YanıtlaSilkitap bu yönüyle dahi okumaya değer görülüyor. Teşekkürler, esenlikler dilerim.
Evet adeta yazar sizinle sohbet ediyor gibi:) Zaten okurlarına değer veren ve onlarla böyle "konuşmayı" seven bir yazar, ben de bu yönünü çok seviyorum:) Ben teşekkür ederim değerli yorumunuza Esin Hanım, sevgiler:)
Silo kadar uzun zamandır King okumuyorum ki :((
YanıtlaSilhikaye olunca ara ara açıp okumak güzel oluyor:)
Silsen doymuşsun tabiiii bu yazaraaa :) raymond carver çook sefiyom :)
YanıtlaSilStephen King kalp ben :P :))) Aşk hakkında konuştuğumuzda neden bahsederiz isimli kitabından bir şey anlamadım, sen onu anladın mı?:)
Silöykülerini dene. filme de çekilmiş bazıları :)
YanıtlaSilevet öyküleri de muhteşem, çoğunu okumuşumdur son zamanlardakiler hariç, kara kule serisi film oluyormuş bu arada, idris elba oynuyor şövalyeyi:)
Sil