Sayfalar

13 Kasım 2016 Pazar

Karışık Düşünceler

Merhaba, bildiğiniz gibi bu blogda kitaplar ve edebiyat haricinde çok nadiren bir şey paylaşıyorum. Ama içim o kadar dolu ki, burada sizlerle paylaşırsam biraz rahatlarım diye düşündüm. Çünkü bu konu beni geceleri uykusuz bırakacak kadar düşündürüyor. Birkaç hafta önce korkunç bir çocuk tacizi vakasıyla sarsıldık. Tabi ki bu ilk değildi. Ülkemiz yanlış bilmiyorsam kadın cinayetlerinde dünyada birinci, ensest ve çocuk tacizinde de ilk üçte, ne kadar korkunç bir istatistik bu! Ben de bir anneyim ve şimdiden çocuklarımın geleceği için endişe duyuyorum. Neye güvenip çocuklarımı anaokuluna, okula göndereceğim, neye güvenip onları bakkala göndereceğim? İçim rahat etsin deyip çok korumacı bir anne olsam onların gelişimine, bağımsızlığına engel olmuş olurum… Zaten her hangi bir çocuğun kötü bir şey yaşadığını düşünmek bile korkunç.

Neden böyle diye düşündüm biraz. Yemek, hayatta kalmak, cinsellik, şiddet insanın temel dürtülerinden. Yani her insanda bu dürtüler var, hayvanlarda olduğu gibi… Hayvanların yaşamı tamamen dürtüler üzerine, biz insanlarınsa muhakeme yetenekleri var, dürtülerimiz dışında bizi inandığımız doğrular yönlendiriyor, mesela aç bir insanın ilk yaptığı şey yemek çalmak değil, çalmak onu hapse götürebileceği için daha ahlaki çözümler arayabilir, bir yerden yemek isteyebilir. Hayvan içinse çalmak diye bir kavram yok, açsa açlığını herhangi bir yolla gidermek ister hemen. Çocuk tacizi tabi ki cinsellik ihtiyacı ile açıklanamayacak korkunç bir sapkınlık, veya ensest.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine baktığımızda en altta temel dürtüsel ihtiyaçlar var, onun üstünde güvenle yaşamak var, onun üstünde sevilmek, kabul görmek, onun üstünde kendini gerçekleştirmek vs… Temel ihtiyaçları karşılanan kişi için güvenle yaşayabilme ihtiyacı önem kazanıyor vs… İşte bizim toplumuzda çoğunlukla kabul görmekten sonrası gelmiyor pek… Kabul görmenin üstünde yer alan kendini gerçekleştirmek yani “bütün bir insan olmak, ilkeleri doğrultusunda yaşayabilmek” ve sonrasında “eser vermek” lüks bir ihtiyaç oluyor. Yaşamın temeli olan “bir amaç doğrultusunda yaşamak” toplumumuzun çok az bir kısmına nasip olmuş… Sanki toplumca, değerlerimizi yitirdik. Aklı başında bir insan için namuslu, başı dik bir yaşam sürmek bol para içinde, lüks bir hayat yaşamaktan daha önemli olmalı, veya bütün dürtülerinin tatmin olmasından, ama şu an başka bir yaşam tarzı hakim, lüks bir restoranda çekilen selfimizin instagramda kaç beğeni aldığıyla ölçtüğümüz bir “toplumsal başarı” skalası geçerli artık. Topluma, başka insanlara yararlı olmayı geçtim bir şey üretmenin takdir görmesi çok gerilerde kaldı. Ülkemizin durumuyla toplumun durumu paralellik gösteriyor zaten, ülke olarak da üretmiyoruz artık, dışarıdan alıyoruz.

Adaletsiz gelir dağılımı, değişen toplumsal değerler kişinin yargılarını alt üst ediyor sanki ve bambaşka bir gerçeklik ortaya çıkıyor. Kısacası korkunç bir değişim yaşıyoruz, ülke olarak her şeyi baştan programlamalıyız, belki o zaman gelecekte bir şeyler değişebilir, belki o zaman bazı olaylar onyılda bir yaşanan istisnai olaylar olarak karşımıza çıkar… Tabi bunlar çok karmaşık ve iç içe geçmiş konular ama birileri el atmalı artık bu işe, sosyologlar, psikologlar, devlet yetkilileri bu işe eğilmeli, insan hayatı, bir çocuğun hayatı her şeyden kıymetlidir.

14 yorum:

  1. Maslow'un listesindeki hiyerarşiye uymamamıza hiç şaşırmadım. Ülkenin neredeyse yarısı amcasının kızı, dayısının oğluyla evli! E doğal olarak IQ etkileniyor. Hayvanlarda bile kan bağı olanları birbiriyle çiftleştirirlerse doğan nesiller 'iyi' olmuyor. Mesela Van kedileri bembeyaz olanları çok daha pahalıya alıcı bulduğundan sürekli birbirleriyle çiftleştirmişler ve bu yüzden beyaz, mavi gözlü kediler hep SAĞIRDIR. İnsanlarımızın da IQ düşük oluyor, kimisi özürlü doğuyor, böyle bir ülkede sapıkların çok olması beni şaşırtmıyor. :( Eğitim, eğitim, eğitim. Eğitim olmayınca sapıklık, akraba evliliği, tecavüzler artıyor bu tesadüf değil.
    Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru dediniz, maalesef çok acı gerçekler var. Gerçekten her şeyin başı eğitim, yani insanlar neden bir şeyler üretmeye, faydalı olmaya odaklanamıyorlar? kısa yoldan kazanç peşinde çoğu insan... Eğitim sistemimiz zaten içler acısı, ezber, ne işe yaradığını bilmediğimiz formülleri ezberleyip durduk, bu ne işe yarar diye sorulunca bilmiyorum diyor öğrenci, çok acı... yıllar heba olup gidiyor...

      Sil
  2. Eren'cim biliyosun yazmıştım,işin içine çocuklar girdi mi bende şafak atıyor. .. Evet acilen birileri bişeyler yapmalı artık. ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen Bahar'cım, gerçekten bu kadar büyük bir sorun var ortada ve bir çözüm bulmayı bırak sorunu analiz edip sebeplerini araştıran yok... Üstü kapatılmaya çalışılıyor her şeyin. Bir kere öğrtemenler, okul görevlileri, servisçiler, çocuklarla birebir etkileşimde olacak kişilerin psikolojik testlerden geçirilmesi falan lazım bence...

      Sil
  3. Çok haklısınız Eren Hanım endişelenmekte. Ama maalesef iktidardakiler olayların üzerini örtmeye devam ettiği müddetçe olumlu bir gelişme beklemek hayalcilik gibi oluyor. Keza kadın cinayetlerinin faillerinde de abuk subuk ceza indirimi yapmaya devam ederlerse azalacağını pek sanmıyorum:( keşke iyi desek de iyi olsa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçimiz acıyarak izliyoruz maalesef Gül Hanım, dediğiniz gibi olayların üstü kapatılıyor, kadınların tecavüzcüleri ile evlendirilmesini öngören yasalar hazırlanarak olaylar normalleştiriliyor, kanıksıyoruz, "ha bi tane daha mı olmuş?" deyip geçeceğiz herhalde yakında, çok acı... keşke

      Sil
  4. Ne yazık ki ne kadar doğru bir konuya değinmişsiniz. Etraftaki bu insanlıktan nasibini almamış canlılar ve onlara sağlanamayan adalet olduğu sürece hep aşırı korumacı olacağız gibi geliyor bana. Yeğenim okula giderken, plaja gittiğimizde, alışverişe çıktığımızda bile aklım çıkıyor bazen. Ya paranoyak olacağız sonunda, yada toptan delireceğiz. Bilemiyorum. Allah tüm evlatları ana babalarına bağışlasın.
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Elif Hanım, ülkemizde bir çocuğun başına her türlü şey gelebilir, yeter artık demek istiyorum, nasıl bir zihniyettir bu, kökten değişmemiz gerekiyor artık. Amin, Allah tüm çocukları korusun, anneleri babalarına bağışlasın, çok teşekkür ederim yorumunuza.

      Sil
  5. Çok kötü durumdayız. Ama hâlâ bazı ,saf mi desem salak mi hain mi bilemedim,bazıları herşey yolunda sanıyor! Nasıl olacak yoluna girecek bilemiyorum ben de.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani her şeyin iyi gittiğine inanmak istemekle her şey iyi gitmiyor, belki de bazıları yok saymanın kötü şeyleri azaltacağına inanıyor ama... diyecek söz yok Narda'cım... sevgiler

      Sil
  6. Çocuklarımıza iç çamaşırı kuralını mutlaka öğretmemiz lazım ama nasıl? Bu konu benim için zor bir konu..Nereden başlayacağım hiç bilmiyorum. Ortadoğu'da sapık tükenmez, emin olduğum tek gerçek bu..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok zor bir konu gerçekten, maalesef....

      Sil
  7. of of evet yaaa, çocuk pornosu izlemede de dünya birinciymişiz ki.

    YanıtlaSil