Sayfalar

13 Aralık 2016 Salı

Alsancak Börekçisi – Sadık Yemni

Sadık Yemni anlatımını sevdiğim bir yazar. Açıkçası Alsancak Börekçisi’ni alırken konusunu çok bilmiyordum, hem ismi hem de kapağı çok hoşuma gitmişti. Kapakta görüldüğü gibi yağlı boya bir resim kullanılmış, kapak tasarımını yapanın ismi var ama kapaktaki resmin kime ait olduğu yazmıyor. Kitabımız, Alsancak Börekçisi, Nar Kitap’tan Ekim 2013’te çıkmış, 151 sayfa. “Özgürlükler şehri Amsterdam’da Euro Türkiyelilerin Hikayesi” alt başlığına sahip kitabın türü “anı-roman” olarak belirtilmiş.

İzmir’li Sefer, 70’li yılların ortasında okumak için Amsterdam’daki dayısının yanına gider, tabi hayatını sürdürebilmek için para da kazanması gerekmektedir, burada önce dayısının konfeksiyon atölyesinde çalışır sonra da yine dayısının ortak olduğu börekçide çalışır. O kadar yoğun çalışmaktadır ki hayat hiç anlamadan geçip gitmektedir. Ancak börekçide çalışmak ona birçok türde insan tanıma fırsatı sunmaktadır. Özellikle Amsterdam’daki hemen hemen bütün Türkler için börekçi bir buluşma, tanışma mekanıdır. Anlatıcımız Sefer özel hayatından da bahseder, kız arkadaşlarından, kaldığı evden ve evini paylaştığı ev sahibi Romano’dan da.

Yazarımız Sadık Yemni de 1975 yılında kahramanı Sefer gibi dayısının yanına Amsterdam’a gitmiş ve 1975 yılından beri de orada yaşamaktaymış. Sefer gibi o da pek çok işte çalışmış, hatta ilk romanını köprü bekçiliği yaparken geçirdiği sıkıcı saatlerde yazmış.

Alsancak Börekçisi yazarın eğlenceli diline rağmen maalesef beni çok cezbetmeyen bir kitap oldu, belki de içerdiği konular ilgimi çekmediği için. Kitabın sonu ise aceleyle bitirilmiş gibiydi, keşke örneğin Sefer’in börekçideki son gününü anlatarak bitirseymiş yazar, dedim. 70’lerde Avrupa’daki Türklerin hayatını merak ediyorsanız beğenebilirsiniz, keyifli okumalar dilerim.

12 yorum:

  1. Kapağı çok güzelmiş cidden :)) Aceleyle biten sonlardan pek hoşlanmıyorum :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kapağına bayıldım ben de, sonu için "eh işte" diyeceğim ama zaten öyle baştan sona sürekleyen bir öykü de yok, oradaki Türklerin yaşamlarından bir kesit gibi, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  2. ay ben bunu okiyim bi bakiyim ya :D
    bu arada ben de blogumda yılın kitabını seçiyoruz, sen de yorum yaparsan mutlu olur sevinirim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. umarım seversiniz:) ne güzel düşünmüşsünüz, ben de hemen oyumu verdim, yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  3. kitabın kapağı inanılmaz güzel, yorumunu okumasam hiç düşünmez alırdım; ama vasat kitap okumaya bazen kalbim dayanmıyor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haklısınız gerçekten, hele de konuyla bir ilginiz yoksa çok cezbedici bir kitap değil, yorumunuza teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  4. Kitabın kapağı çok güzel. Yazarı duymamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yazarın bunun dışında güzel kitapları var, Muska, Öte Yer benim okuyup sevdiğim diğer kitapları, yorumunuza sevgiler, keyifli okumalar:)

      Sil
  5. kitapta anlattıklarını sevmiştim ben; daha doğrusu anı dinlemeyi severim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yani okunuyor tabi, hem senin hemşehrin sayılır yazar Narda'cım onun da etkisi olabilir mi?:))

      Sil
  6. konusu hoşmuş ama sıkıcı diyosuun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yani çok da sıkıcı değil ama.. eh işte bence:))

      Sil