Depresyon kelimesi hepimiz için çok tanıdık, belki kendimiz belki bir yakınımız, tanıdığım için mutlaka "depresyondayım", "bir depresyon geçiriyor," demişizdir. Peki depresyonun ne olduğunu gerçekten biliyor muyuz? Veya bahsettiğimiz olağan bir üzüntü mü yoksa gerçekten depresyon mu? Birini kaybettiğimizde, sevgilimizden ayrıldığımızda, işten çıkarıldığımızda hepimiz bir üzüntü yaşarız, belki uyku düzenimiz bozulur, iştahımız kesilir, bir süre bir şey yapmak istemeyiz, ama bu durum en fazla bir kaç hafta içinde ortadan kalkar, buna depresyon denmiyor, bu bir duygudurum bozukluğu değil, normal bir tepki...
Konuya geçmeden önce yazar ve kitaptan bahsetmek istiyorum. Nicholas Brian Quinn Avustralya'da yaşayan bir psikoterapist, açıkçası internette yazar hakkında fazla bilgiye ulaşamadım, yalnız alanında bir kaç kitap yazmış. Kitabımız HYB Yayıncılık'tan 2002'de çıkmış, çevirisini ise konuyla ilgili Dr. Ayşen Esen Danacı yapmış ve dip notlarda yazarın verdiği bilgilerin/ilaçların vs. ülkemizdeki durumuyla ilgili bilgiler de vermiş. Ayrıca yayın danışmanlığını da Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu yapmış. Yayıneviyle ilgili olarak şunu da söylemek istiyorum ki bireysel psikoloji,çocuk ve gençlerle ilgili sorunlarla ilgili, eğitici çocuk hikayeleri, sağlık, tavuk suyuna çorba; yüreğinizi ısıtacak öyküler serileri, aşk ve ilişkiler vb. konularda harika kitapları var, basım tarihleri eski olduğundan bulmakta zorlanabilirsiniz belki ama sahaflarda karşınıza çıkarsa mutlaka göz atın.
Kitap 212 sayfa ve 12 bölümden oluşuyor. Psikoloji ilgimi çeken bir konu, iyi kötü bu konuda bir şeyler bildiğime inanıyorum ama bu kitap benim özellikle depresyona bakış açımı neredeyse tamamen değiştirdi diyebilirim. Klasik yaklaşım depresyonlu bireye "hadi kendini zorla biraz, kafanı kaldır ne kadar şanslı olduğunu gör, hayattan keyif almaya çalış," demektir, ne kadar iyi niyetli olsa bile bu yaklaşımın hastayı daha da depresyona soktuğu, bu söylenenleri yapamadığı için kendini daha da suçladığını anlatıyor yazar, en iyi yaklaşım hastanın bir süre "hasta" olmasına izin vermek ve tedaviymiş tabi ki. Başka bir ilginç konu da "distimi", yani kronik hafif düzeyde depresyon. Kişinin depresyonu sürekli bir keyifsizlik, huzursuzluk şeklindedir, hayatını etkileyecek düzeyde olmasa da tabi ki rahatsız edicidir, ama bu durum kader değil ve bu da iyileştiriebilir bir durum, genellikle kısa bir süre ilaç tedavisiyle iyileşme sağlanabiliyormuş, yani hayatınızı fazla etkilemiyor diye bununla yaşamak zorunda değilsiniz.
En önemli bilgilerden biri; depresyon yaşanan kötü bir olay sonucunda meydana gelmiyor aslında, depresyon sadece beyin kimyasındaki bir bozukluktan kaynaklanıyor, yaşanan kötü bir olay, stres bunun ortaya çıkmasına sebep oluyor sadece. Yazar beyin kimyasıyla ilgili kısmı özellikle ilaçlardan bahsettiği bölümde ayrıntılı anlatmış. Bipolar bozukluk, manik-depresiflik, panik atak vb. diğer duygudurum bozuklukları da hem etkileri depresyona benzediğinden hem de depresyonun eşlik edebildiği bozukluklar olduğundan onlar da ayrıntılı ele alınmış.
Depresyonun tedavisi de kitaptaki önemli bölümlerden. Klasik yaklaşım psikoterapi ve şiddetli durumlarda ilaç tedavisidir, ama yazar çok ilginç bir bilgi veriyor, çoğu durumda özellikle hafif ve orta düzeyde depresyonda psikoterapinin fazla işe yaramadığı ve hatta iyi olmayan bir terapist tarafından yapıldığında hastayı daha da kötüleştirdiğini belirtiyor, hafif ve orta düzeyde depresyonun en iyi ilaçla tedavi edildiğini yazmış. Antidepresanlar hakkındaki önyargılarımızı da yıkıyor bu konuda verdiği bilgilerle ve farklı türdeki antidepresanların farklı etki ve yanetkilerini,kimlerde kullanılıp kullanılamayacağını da uzun uzun anlatıyor. Sadece ilaç tedavisi değil, ışıkterapisi, akupunktur gibi alternatif tedavilerden, besin desteklerine kadar her türlü tedavi olumlu ve olumsuz yönleriyle de detaylı anlatılmış.
En başta da dediğim gibi; depresyonun nedenlerini anlatırken geçmişimizde yaşadığımız kötü olayların, travmaların aslında depresyona sebep olmadığı, depresyonun en önemli sebebinin genetik olduğunu belirtiyor, ailesinde depresyon geçirmiş veya duygudurum bozukluğu olan kişilerde de depresyon görülme olasılığı çok yüksek ama korkulacak bir şey yok, bu da nezle, grip gibi bir hastalık ve tedavisi mümkün.
Sonuç olarak ben kitabı çok beğendim, önemli tıbbi bilgiler vermesine rağmen herkes için anlaşılabilir, kolay okunan, harika bir kitap. Siz veya bir yakınınızın böyle bir sorunu varsa veya konuya ilgi duyuyorsanız bu kitaptan çok memnun kalacağınıza eminim. Keyifli okumalar, depresyonsuz günler dilerim.
Resim 1:http://sgk.org/wp-content/uploads/2012/11/depresyon-hastalari.jpg
tam şu anki durumuma uygun bir kitap...
YanıtlaSilHepimiz aynı durumdayız Dilek'cim, ama bu kitap oldukça detaylı bir şekilde yaklaşmış konuya, tavsiye ederim, sevgiler:)
Silbildiğimiz şeyleri yıkan bir kitaba benziyor yazınızı okuyunca ne kadar çok bilmediğimiz şey var düşüncesi sardı beni teşekkürler paylaşım için.
YanıtlaSilevet, bu konuda az çok bir şeyler okumuşluğum olduğundan bu kitaptan öğrendiklerim beni çok şaşırttı, aynı zamanda depresyonun nezle gibi bir rahatsızlık olduğunu söylediği için de rahatlattı:) ben teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
SilYaz gelince malum depresyonlarda artısa geciyor :) herkese lazim olan bir kitap demekkki 😊
YanıtlaSilöyle gerçekten:)) sevgiler:)
SilMüthiş bir öneri, hemen bakacağım :)
YanıtlaSilBu kitabı gerçekten tavsiye ederim rastlarsanız, tam bir el kitabı gerçekten, teşekkür ederim yorumunuza:)
SilDepresyondayımmmm.....bu ülkede yaşayıp da, laik, Atatürkçü insanlar depresyonsuz olamaz zaten:( ama ben her tür ilaca karşıyım. Bırak depresyon yapsın yapacağını, müzik, çikolata, çikolatalı bir dilim pasta vs. geçsin, geçmesin ilaçlara gıcığım. Çünkü alan bağımlı oluyor biliyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkürler Eren'ciğim çok faydalı bilgiler...
Sevgiler:) ♥
Çok haklısınız Müjde Hanım, memleketçe depresyondayız..:)) insan kendisini mutlu edebilmeyi bilmeli kesinlikle, çok doğru, ilaç konusu da çok hassas tabi.. Çok teşekkür ederim değerli yorumunuza, sevgiler:)
SilZamanlaman o kadar güzel ki şu anda bunu gören Türk vatandaşlarının hepsi , "hah tam bana göre bir kitap" demiştir. Ruh hastası yaptılar hepimizi. Bilgiler nefis hele hasta birinin bir süre hastalığını yaşaması gerekliliği çok ilginç geldi. Bu cuk oturan paylaşımın için teşekkür.
YanıtlaSil:)) Çok haklısınız İlhan Bey, herkes depresyonda. Kitaptaki bilgiler gerçekten şaşırtıcı, düşününce hepimiz hastaya destek olalım derken tersini yapıyormuşuz "senin mutsuz olacak neyin var, herşeye sahipsin, hadi kalk" dedikçe biz, o kendini daha da suçlu hissedip daha kötü oluyormuş... Çok teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
SilBazı durumlarda ilaç kullanımı gerekiyordur mutlaka ama bence günümüzde gereksiz kullanım oldukça arttı.Hayatın normal seyrinde olan bir hüzüne bile insanlar sabır göstermeden depresyon diye etiketliyebiliyor ve ilaca sarılıyor.Paylasım için teşekkürler :)
YanıtlaSilMaalesef evet günümüzde bir ilaç bağımlılığı durumu var, yaşam şartları gittikçe zorlaşıyor sanki.. ben teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)
Silpsikoloji ben de çok seviyom yaa. ama okumayım. genetikmiş he ilginç. bu depresyon denen şey insan kendisi farkında olmasa da olabiliyormuş yani. pek hoş olmasa gerek. iyi değil. bir de melankolikler var meselası. o daha da kötü. hımm öğrenmek için okunabilir ivit. çevremizde kim depresyonda anlayabiliriz belkilim ama bizde herkes depresyonda olmalı ülkede yaaa :)
YanıtlaSilBen çok sevdim kitabı Deepcim, içindeki bilgiler çok ilginç, yani depresyonla çok ilginç yoksa çok ilgini çekmeyebilir ama:) maalesef maalesef ülkemize herkes depresyonda zaten...:)
SilAh bu depresyon...:))
YanıtlaSilsadece şarkılarda olsa keşke..:))
Sildepresyon kitabı ha , aslsak okunur mu acaba :D
YanıtlaSilpsikoloji ve depresyon konuları ilgini çekiyorsa tavsiye edebilirim Eylem'cim, kolay okunuyor:)
SilDepresyondan hiç çıkamayan ülke olarak tam bizlikmiş :))
YanıtlaSilMaalesef :( bu kitap işe yarasa bari de depresyondan çıkabilsek diyeyim..:)) sevgiler
Sil