Sayfalar

22 Temmuz 2019 Pazartesi

Çılgın Gibi - Suat Derviş



 

Geçenlerde “Türk edebiyatında en iyi 100” gibi bir listeye rastladım, Çılgın Gibi de o listede “hak ettiği ilgiyi görememiş” bir eser olarak yer alıyordu. 2015 İthaki Yayınları baskısından okuduğum kitabın önsözünü de Ercan Kesal yazmış. Yazar hakkında da bilgi verilmiş tabi, 1903-1972 yılları arasında yaşamış, yurtdışında piyano, edebiyat, felsefe dersleri almış, gazetecilik yapmış, 1932’de Türkiye’ye dönmüş ve eserleri yayınlanmaya başlamış. Çok fırtınalı bir hayatı olmuş, tam 4 kez evlenmiş, hapse girmiş, kominist olduğu gerekçesiyle eserleri unutturulmaya çalışılmış. Çılgın Gibi’yi 1945’te yazmış, otobiyografik öğeleri içerdiği söyleniyor (muhetemelen Celile’nin Çerkes kökeni ve ilk mutsuz evliliği düşünülerek).
 
Romanımıza gelirsek, Celile annesini kendi doğumunda kaybetmiş, babası tarafından anneannesine terk edilmiştir, Çerkes ve güngörmüş anneannesi tarafından yalıda büyütülür, onu da 18 yaşında kaybedince amcasının ailesiyle yaşamaya başlar. Bir kaç yıl içinde de Ahmet isminde terbiyeli, yakışıklı bir gençle evlenir. Ahmet karısına tapmaktadır, Celile de kocasıyla mutlu gibi görünür, iyi ve düzenli bir hayatları vardır. Ama Ahmet’in gözü yükseklerdedir, zengin olmayı, en çok da taptığı karısına lüks bir hayat vermeyi istemektedir. Bu sebeple ünlü iş adamı Muhsin Bey’le dostluk kurar. Ama işler umulmadık şekilde gelişir ve Muhsin ile Celile birbirine aşık olur...
 

Öncelikle kitabı beğendim, yalnız bazı yerlerde gereksiz uzatmalar ve tekrarlar zaman zaman sıkıcı oldu. Özellikle Muhsin ve Celile’nin duygularını anlatırken çok tekrara düşmüş yazar. Ama oldukça etkileyiciydi. Gerçi Celile’yi de Muhsin’i de antipatik buldum, duygudaşlık hissedemedim. Celile kendisiyle ilgili olduğunda aşırı duygusal, aşırı hassas ama örneğin Ahmet’in duygularına en ufak değer vermiyor. Belki yetiştirilişinden kaynaklanıyor ama hayatını sadece Muhsin’in aşkı ile geçireceğini düşünüyor. Sürprizbozan olacak ama sonda bileziği Muhsin’in kafasına fırlatmak yerine, ona ceza olarak denize atıyor, kendisine ait omayan birşey aslında o bilezik... Bir de ben önsözü en son okudum, okumadan önce kitabın son sayfalarının eksik olduğunu düşünmüştüm... Yine sürprizbozan olacak ama, Ercan Kesal Celile’nin intihar yerine yaşamayı seçişi olarak yorumlamış, oysa Celile o sözleri söyleyip yine intihar edebilir... Ne yapacağını çok merak ettim. Ne pahasına olursa olsun Muhsin’le kalmamalı, ama artık ne Ahmet’e, ne amcasının yanına gidebilir. Keşke yazar devamını da yazsaymış, yani “bu kadar her taraf tıkalı görünse de bir çıkış var” deseymiş okura. Ercan Kesal bu romanı başta Madam Bovary’e benzettiğini (bu arada psikolojide Bovarizm diye bir tanım varmış; romantizm isteği, aşk için herşeyi feda etme isteğiymiş), ama buradaki aşkın oradakinden bambaşka çıktığını söylüyor. Ha bir de bu romanda karakterlerin hissettiğinin sadece tensel bir aşk olduğu ortaya çıkıyor. Son olarak; Muhsin’in sinirlerinizi zıplatmasını göze alın okurken:)) Keyifli okumalar:)
 


19 yorum:

  1. İsmini duydum ama henüz kitabını okumadığım bir yazar, hakikaten fırtınalıymış hayatı, 4 evlilik:)konu da ilginçmiş, Cemile'nin eşi anladığım kadarıyla para hırsıyla evdeki bulgurdan olmuş:))bu arada spoiler'a hep Türkçe bir sözcük istiyordum 'sürprizbozan' harika olmuş. İlk kez sende gözüme çarptı.
    Çok teşekkürler Eren'ciğim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ynai bir roman kahramanından daha çok şey yaşamış neredeyse:) ben de başka yerlerden duymuştum Müjde Abla, çok teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)

      Sil
  2. Lisedeyken böyle türk filmi tarzı romanlar iyi geliyordu ama artık hiç tahammülüm kalmamış onu anladım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))bünye bir yerde dur diyebiliyor Bahar'cım evet:)) çok teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)

      Sil
  3. Bu romanı çok sevmiştim, özellikle Celile olağanüstü ilginç bir karakterdi sırf onun için bile okunur. Elinize sağlık Eren Hanım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Celile gerçekten ilginç bir karakterdi Gül Hanım, Muhsin ise beni deli etti:)) çok teşekkür ederim güzel yorumunuza, sevgiler:)

      Sil
  4. Bu kitabı merak ediyorum. Bir ara okurum. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim güzel yorumunuza:)

      Sil
  5. YAZIK OLMUŞ AHMET'E DOĞRUSU İÇİM ACIDI. AMA NEYLERSİN; HAYAT BU NEREDEN YUMRUK ATACAĞI BELLİ OLMAZ. ÇOK GÜZEL BİR TANITIM OLMUŞ. TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  6. Tanıtıma göre pek okuyasım gelmedi doğrusu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet'in durumu kötü gerçekten ama işte dediğiniz gibi hayat... kitap biraz konu olarak ağır yani herkesi sarmaya bilir, çok teşekkür ederim yorumunuza:)

      Sil
    2. İki farklı yorumda kendimle çelişir gibi bir durum ortaya çıkmış; açıklama gereği duydum: Sizin tanıtımınız güzel, kitap hakkında çok güzel fikir veriyor ancak ben kitaptaki olay örgüsünden elektrik alamadım. Çok teşekkürler.

      Sil
    3. yok ben anladım sizin yorumunuzu, dediğiniz gibi konu herkesi açacak bir konu değil, çok teşekkür ederim tekrar yorumunuza:)

      Sil
  7. Yorumunu okurken bile sinirimi bozdu karakterler. Eğer karakterleri sevmezsem yaşadıkları aşk da gerçekçi, ilgi çekici gelmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sorma Şule'cim deli etti beni Muhsin, haklısın tabi ki, yorumuna teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil
  8. suat derviş bikaç tane okudum. aksaraydan bir perihan süpeer. bunu duymadım sanki ama okurum yani bu yazarı çok seviyom. kesal anlamadım ama kitapta önsözde miii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de ona bakayım Deepcim, evet önsözü yazmış Kesal, ilginç bir yazı:)

      Sil
  9. Kitabı okumayanlardanım ben de, gerçekten konusu Madam Bovary, Anna Karenina'ya benziyor. :D

    YanıtlaSil