Sayfalar

19 Temmuz 2010 Pazartesi

A Walk To Remember


Biraz önce “A Walk to Remember” isimli filmi seyrettim. Baş rollerde Mandy Moore, Shane West ve Daryl Hannah oynuyordu. Eski Türk filmleri tadında bir filmdi, biraz da Notebook ve P.S. I love you tarzındaydı. Bu da romandan uyarlanmış bir filmdi zaten. Filmin başları klasik asi çocuk, hanım hanımcık kız aşkı diyebiliriz. Landon (asi çocuk) kendisi gibi asi arkadaşlarıyla birlikte yaptığı kötü bir hareket sonucu okulda çeşitli faaliyetlere katılmakla cezalandırılır, bu sırada eskiden beri sınıf arkadaşı olan ama hep aynı kıyafetleri giymesi, kasabanın rahibinin kızı olmasından dolayı dine bağlı yaşam tarzıyla alay edilen bir kız olan Jamie ile yakınlaşır. O çok farklı bir kızdır, çok yardım sever, iyi ve başkalarının kendisiyle ilgili düşüncelerine aldırmayan kendiyle barışık ve inançlıdır. Bir tiyatro oyununda ikisinin baş rollerde olması nedeniyle Landon Jamie’den yardım ister, kız “bir şartla, bana aşık olmayacaksın,” der, çocuk bir anlam veremez ama kabul eder. Sonuçta ne olduğunu anlamadan çıkmaya başlarlar, rahip buna karşı çıksa da kabullenir. Kısa sürede Jamie ve Landon birbirlerine çok bağlanırlar. Jamie’nin gerçekleştirmek istediği bazı şeyler, hayalleri vardır. Landon kızın listesindeki şeyleri gerçekleştirmek için elinden geleni yapar, kız bir numaralı hayalini uzun süre söylemez ona, ancak ilk defa onu sevdiğini söyledikten sonra, bir numaralı hayalinin ölen annesi ile babasının evlendiği kilisede evlenmek olduğunu açıklar. Landon’da Jamie’nin kişiliğinden de oldukça etkilenir ve o da kendisiyle ilgili düşünmeye başlar, artık o asi işe yaramaz çocuk değildir. Tıp fakültesine gitmeyi amaçlamaktadır artık. Bir süre sonra bu bağlılığın iyice arttığını göre rahip kızına sert çıkar ve “artık ona gerçeği söylemelisin,” der. Birkaç gün sonra üniversite için nerelere başvuracaklarını konuşurken Jamie başvuru yapmayacağını, üniversiteye gitmeyeceğini açıklar, Landon buna çok şaşırırı çünkü Jamie çok başarılı bir öğrencidir, sonunda beklenen itiraf gelir, Jamie kan kanseri olduğunu, bunun ileri boyutta olduğunu ve artık tedaviye cevap vermediğini söyler. Landon yıkılmıştır, bir süre sonra Jamie hastalanır, Landon onun başından ayrılmaz, onun yıldızlara bakmaktan hoşlandığını bildiği için, kocaman bir teleskop yapar. Bu hastalık günlerinden birinde Landon kıza evlenme teklif eder, Jamie’nin bir numaralı hayali gerçekleşir, annesi ve babasının evlendiği kilisede Landon ile evlenir. Filmin ismi de anladığım kadarıyla kilisede babasının kolunda kürsüye kadar yürümelerinden geliyor. Jamie, Landon sayesinde çok mutlu birkaç ay geçirir ve ölür. Landon daha sonra tıp fakültesine girer, Jamie’nin babasıyla görüşmeye de devam eder. Landon Jamie sayesinde bambaşka bir insan olmuştur, hayatına güzel bir yön verebilmiştir onun sayesinden, Jamie de zor günlerini Landon sayesinde mutlu geçirebilmiş, onun sayesinden ölmeden önce hayalini gerçekleştirebilmiştir. “İşte hayat böyle bir şey,” diyen hoş bir filmdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder