Şato - Franz Kafka (Blogger Kitap Kulübü - Eylül)

 

Blogger Kitap Kulübü olarak ilk okumamızı yapmış bulunuyoruz. Bu ay ev sahipliğini Kaystros Tyrha yapıyor, kendisi bu ay okumamız için Franz Kafka’dan Şato’yu seçmişti. Ben yazardan daha önce Dönüşüm’ü okumuştum, Şato açıkçası biraz gözümü korkutan bir kitaptı :)

Wikipedia’dan yazar ve eseri Şato hakkında aldığımız bilgiler kısaca şöyle;

“Kafka 1883-1924 yılları arasında Prag’da (şimdi Çek Cumhuriyeti’nin başkenti) yaşamış bir romancıdır. Avukat olmak amacıyla hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı. İşinden dolayı bulduğu boş zamanlar onu yazı yazmaya sevk etti. 1924'te 40 yaşındayken veremden öldü. Gerçekçilik unsurlarını ve fantastik unsurları birleştiren eserleri tipik olarak tuhaf veya izole kahramanlara sahiptir. Dönüşüm, Dava ve Şato en bilinen eserleridir.”

“Şato’da romanın baş kahramanı, "K." olarak anılmakta olup bilinmeyen nedenlerden ötürü köyü yöneten gizemli otoritelerin arasına katılma hevesindedir. Kafka'nın ömrü romanı bitirmeye yetmemiştir ancak romanın K.'nın köyde ölmesi ile sonlanmasını istemiştir. Kimi zaman karanlık kimi zaman gerçeküstü içeriğiyle Şato; yabancılaşma, bürokrasi, bir adamın sisteme karşı sonu gelmeyen ayakta durma çabası, bazen sistemin içinde yer alma hevesi, bazen sisteme duyulan öfke arasında, erişilemez bir hedef doğrultusunda faydasız ve umutsuzca bir yol arayışını anlatmaktadır.”

1922’de yazılmaya başlanan eser 1924’te Kafka’nın ölümüyle yarım kalmış ve 1926’da basılmıştır.

Ben romanın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Ağustos 2019 baskısından okudum. 269 sayfalık eseri İlknur Özdemir çevirmiş. Kitabın başında çevirmenin önsözü yer alıyor, burada yazarın Şato’ya çok benzeyen romanı Dava ile karşılaştırmasını yapmış.

Kısaca konudan bahsedecek olursam; Kahramanımız K. kadastrocu olarak bir köye atanır. Buraya ilk gittiğinde bir handa kalır, ancak insanlar ona çok ters davranmakta, Şato ve efendileri hakkında konuşmaktadırlar. K. bunu çok saçma bulur, durum aynı zamanda onu çok meraklandırır, şato'yu ve içinde yaşayanları görmek ister. Bu arada iki yardımcısı ve bir de ulağı olur. Ulağı Barnabas ona Şato'daki efendilerden olan Klamm'dan bir mektup getirmiştir. Bu arada K. meyhanede çalışan Frieda ile tanışır, Klamm'ın metresi olan bu kızla birbirlerinden hoşlanırlar ve nişanlanırlar. Daha sonra da birlikte yaşarlar vs...

Kitap sanki aynı Alice Harikalar Diyarında'da olduğu gibi, K. tavşan deliğinden içeri düşüyor ve absürt olayların yaşandığı bu köydeki maceraları anlatılıyormuş gibiydi. Açıkçası daha önce okuduğum yorumlardan, kitabı okurken biraz sıkılacağımı tahmin ediyordum; buna bir de okuduğum kitabın formatı eklendi; paragraf boşluğu yoktu ve paragraflar çok uzundu. Aslında yazarın oluşturduğu o absürt ve gizemli atmosfer hoşuma gitti ama dediğim gibi hem kitabın sıkışık düzeni hem de uzun paragraflar beni biraz yordu ve konudan kopardı. Yine de normalde kendim alıp okumayacağım bir kitabı okuduğum için mutluyum, Kaystros Tyrha'ya teşekkür ederim:)

Bu arada kitap aslında metaforlar içeriyor, çoğunlukla roman okurken metaforları düşünmem, bu kitap için de aynı şey geçerliydi. Kafka bu romanında bürokrasiyi eleştiriyormuş, bunu tahmin etmek zor değil. Kitapdiyarı sitesinde bulduğum yoruma göre Kafka; "Avusturya-Macaristan imparatorluğu'nun modern ulus devletlere ayrışmasından hemen sonra yazdığı bu romanda, geleneksel otoritenin nasıl bir düzene evrileceğini irdelemiş..."

Ben bunlar üzerine kafa yormadan romanı düz bir şekilde okudum, güzel yazılmış bir eser olduğu su götürmez, dediğim gibi başlarda merak uyandırıcı oldu ama bu merağımı roman sonuna kadar maalesef canlı tutamadım... Diğer arkadaşlarımın yorumunu merakla bekliyorum:) 

Kulübümüzün değerli üyelerinin Şato hakkındaki yazıları da şöyle :)

1. Dövüşürken hanımefendi değilim / She is the man - (http://applesodaa.blogspot.com/2022/10/bkk-eylul-2022-okuma-raporu.html)

2. Şule Uzundere Blog / Hayata Dair Her Şey - (-)

3. Kaystros Tyrha / Kaplan Diary - (https://kaplandiary.blogspot.com/2022/10/blogger-kitap-kulubu-bkk-eylul-1-hafta.html/)

4. Yüreğimin İklimi - (http://yuregiminiklimi.blogspot.com/2022/09/okudum-2022-78-sato.html)

5. Gizem Gündüz / Okuyan Koala - (-)

6. Gül Özdemir / Film Yabancı Dizi Anime ve Kitap - (-)

7. Manxcat - Kuyruksuz Kedi - (-)

8. Su'nun Harikalar Diyarı - (-)

9. SevKoz / Sevimli Kitaplar - (- )

11. Tosbağa Günlüğü - (http://tosbagagunlugum.blogspot.com/2022/10/blogger-kitap-kulubu-bkk-eylul-1hafta.htmlhttp://tosbagagunlugum.blogspot.com/2022/10/blogger-kitap-kulubu-bkk-eylul-1hafta.html)

12. Sevgili Günlük - (-)

13. Recep Hilmi Türkmen/ rehitu.com - (https://www.rehitu.com/2022/10/blogger-kitap-kulubu-bkk-eylul-2020.html)

Gelecek ay kulübümüzün ev sahibi benim, okuyacağımız kitap ise Ruth Ware'den Bayan Westaway'in Ölümü..:) Sonraki aylar için seçilen kitaplarımız da şunlar;

• Şule Uzundere - Kasım 2022 - Babalar ve Oğullar / Turgenyev
• Dövüşürken Hanımefendi Değilim - Aralık 2022 - Algernon'a Çiçekler / Daniel Keyes
• Sevimli Kitaplar - Ocak 2023 - Goriot Baba / Balzac
• Yüreğimin İklimi - Şubat 2023 - Yeryüzüne Dayanabilmek İçin: Yazılar / Tezer Özlü
• Su'nun Harikalar Diyarı - Nisan 2023 - Drakula / Bram Stoker
• Tosbağa Günlüğüm - Mayıs 2023 - Yılanı Öldürseler / Yaşar Kemal
• Gül Özdemir - Temmuz 2023 - Ruhlar Evi / Isabel Allende
• Ayın Aydınlık Yüzü - Ağustos 2023 - Ev / Nermin Yıldırım

 

Doğaüstü Olmak - Joe Dispenza

 

Joe Dispenza, Amerikalı nörobilim uzmanı, kayropraktolog ve yazardır. Yazardan daha önce Plasebo Sensin ve Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak isimli kitaplarını okumuştum. Bu kitabı yine Ray Yayıncılık'tan Eylül 2020'de çıkmış (çıkar çıkmaz almıştım), kaynaklar ve ekler dahil 416 sayfa, Cengiz Yücel çevirmiş.

Bu kitap da aslında içerik olarak diğer kitaplarına benziyor, doğa üstü olmak burada doğal eğilimlerimizin önüne geçerek (olumsuz ruh halinde, her zamanki doğal rutinlerimizde, bağımlılıklarımızda takılı kalmak), başka bir insan olup istediklerimizi hayata geçirmek ve hatta mistik deneyimlere adım atmak... 14 bölüm var içinde, yazar ilk bölümlerde teorilerinin bilimsel dayanakları üzerinde durmuş, devamındaysa ek enstrümanlara yer verilmiş, amacımıza giden o özel ruh durumunu tüm gün koruyabilmek için yürüyüş meditasyonu, zihin filmi hazırlama (ben yaptım, çok zevkli:)), daha farklı meditasyonlar, epifiz bezinin aktive edilmesi... Ve tabi örnek vakalar...

Joe Dispenza konusunda bir numara, ben onun yazdıklarından çok fayda gördüm, hatta kitaplarını okurken kendimi o kadar iyi ve güçlü hissediyorum ki, bu kitabı bitmesin diye az az okudum, şu kitap aylardır elimde... Bu kitabı ilk ikisine göre -özellikle epifiz bezi konusu- biraz daha derin bilgiler içeriyor, yazarı ilk defa okuyacaksanız ilk iki kitabından başlamanızı öneririm. Keyifli okumalar dilerim...

Ufak Yangınlar - Celeste Ng

Yabancı Yayınları’ndan 2018 yılında çıkan 319 sayfalık romanımızı Su Akaydın çevirmiş, bu arada kapaktaki başlığı da (kaligrafik) o yazmış. Bu yazarımızın ikinci kitabı, ilk kitabı Sana Söylemediğim Her Şey ile pek çok ödül kazanmış. Bu ikinci  ve son kitabı; bu kitap da Goodreads 2017 en iyi roman ödülü almış. Yazar kitapta olayların geçtiği Shaker Heights'da büyümüş.

319 sayfalık kitabımızın konusu şöyle; Dört çocuklu zengin ve seçkin Richardson'lar, Shakers'ın önde gelen ailelerindendir. Bayan Richardson, ailesinden kalan küçük evi para kazanma beklentisi olmadan, mütevazi kişilere kiraya vermektedir. Bir gün otuzlu yaşlardaki gizemli Mia ve 16 yaşındaki kızı Pearl çıkagelir. Yeni kiracılar sessiz sakin insanlardır ancak Mia'nın mesafeli tutumu Bayan Richardson'un merakını körüklemektedir. Bir gün Pearl'le yaşıt olan, Richardson'ların küçük oğlu Moody yeni kiracıları merak edip eve bir ziyaret yapar. O andan sonra Pearl ile çok yakın arkadaş olurlar ve Pearl, Richardson'ların evinden çıkmaz olur. Güzel bir kız olan Pearl, herkese kendini sevdirir ve tüm çocuklarla farklı ilişkiler kurar. Bu arada Bayan Richardson Mia'yı iyice yakınına çekip ev işlerine yardımcı olması için işe alır. Gittikçe ailenin daha da içine giren bu anne kız, olmadık konulara da dahil olunca, artık kadının çözmesi gereken bir bilmece haline gelirler. O bu bilmeceye dalmışken, çocukları bambaşka şeyler yaşamaktadır...

Kitap bence çok abartılan romanlardan biri. Konu ilginç ve orijinal, kendisi de uzak doğu kökenli olan yazarımız kitapta özellikle uzak doğulu bir kadının yaşadığı olumsuzluklar üzerinde durmuş. Mia karakterini pek sevmedim, onun neden böyle olduğunu geçmişine bakınca anlıyoruz. Ama ben sevemedim onu. Zengin Richardson'ların kendilerine her şeyi hak görmesi konusu var bir de. Üstünde konuşulabilecek, zihni meşgul edebilecek konular kitapta, ama edebi bir tat alamıyoruz. Bir de benim kitabım 30 sayfa eksik çıktı, ikinci el almıştım ama aradan kopma değil, basım hatası... Otuz sayfanın yokluğunu pek hissetmedim zaten..:) Sonuç olarak yine fazla beklentiye girmeden okunabilecek bir kitap, keyifli okumalar dilerim:)

 

İnsan Olmak - Engin Geçtan

 

Bu kitabı, önerilerinden çokça faydalandığım, değerli blogger dostumuz Arakolpa'nın blogunda gördüm, kendisi övgüyle bahsedince ben de okumak istedim...

Engin Geçtan (1932-2018) İzmir doğumlu psikiyatri profesörü, New York ve Coulumbia Üniversitelerinde eğitim görmüş. Daha önce akademik kitaplar yazmış ancak takipçilerinin isteği ile bu defa, tıp çevresinden olmayan sade kişiler için bu kitabını kaleme almış. 1983 yılında yazdığı bu kitap, nisan 2022'de 24. baskısını yapmış.

Kitap 12 bölümden oluşuyor, yazar toplumdan başlayarak kişinin bireyleşme süreci, bu sürecin sekteye uğradığı mekanizmaları ve bunların sonuçlarını detaylıca, her konu başlığında o konuyla ilişkisi bağlamında ele almış; örneğin insanlardan korkmak, kaygı, yalnızlık, ortak yaşam ilişkisi vs... Özellikle bireyleşebilmek, bağımsız bir şekilde kendi olabilmek kitabın ana konusu. Bu arada nevrotiklikten bahsediliyor ve herkesin yaşamın çeşitli safhalarında az veya çok nevrotik olduğundan bahsediliyor. Son bölüm "kendini yaşamak" ise doyumlu olmak, gerçekten yaşama katılabilmek için dikkat edilmesi gerekenler üzerine ...

Çok katılmadığım bazı yerler olsa da beni çok düşündüren bir kitap oldu, insanın kendini değerlendirebilmesi için çok yararlı buldum. Herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir kitap, keyifli okumalar dilerim...

"Kullandığımız kaçınma mekanizmaları nedeniyle, insanın kendi bozuk davranışlarınıın nasıl işlediğini anında yakalayabilmesi tek başına gerçekleştirilmesi oldukça güç bir olaydır. Ancak böyle bir davranışımızı aradan bir süre geçtikten sonra yakalayabildiğimizde de bunun üzerini kaçınma mekanizmalarıyla örtmemeyi başabilir ve benzer durumları dikkatle izleyebilirsek, bir süre sonra olayı anında yakalayabilme olasılığı da artar. Bu, giderek o davranışı yapmak üzereyken kendimizi yakalama duyarlılığının gelişmesine neden olur ve söz konusu kaçınma tepkisinin ortadan kaldırılması gerçekleştirilebilir."

"Yaşamak, kendisi olabilmeyi ve yaşama etkin bir biçimde katılabilmeyi tanımlar; bu, insanın kendi sorumluluğunu, bir başka deyişle hayatına anlam katma sorumluluğunu içerir."

"İnsan kendini yaşadığında içerik yerine süreç vardır." (anda olmak)

Blogger Kitap Kulübü Bu Ay Şato'yu Okuyor

 

Çoook uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeydi kitap kulübü, bu hayalim "she's the man" sayesinde gerçek oldu:) Kendisi "Blogger Kitap Kulübü"nü başlatarak güzel bir etkinliğe önayak oldu. Her ay bir üyenin seçeceği kitabı okuyup yazımızı yazacağız, yorumlarda kitabı tartışacağız ve bir de mümkün olursa zoom üzerinden konuşacağız. Şimdilik (hedeflediğimiz sayı 12 olsa da) kulübümüzün üyeleri şöyle;

1. Dövüşürken hanımefendi değilim / She is the man - (http://applesodaa.blogspot.com/)

2. Kitaplık/Okuma Günlüğüm - Eren (https://okumagunlugum.blogspot.com/)

3. Şule Uzundere Blog / Hayata Dair Her Şey - (https://suleuzundere.blogspot.com/)

4. Kaystros Tyrha / Kaplan Diary - (https://kaplandiary.blogspot.com/)

5. Yüreğimin İklimi - (http://yuregiminiklimi.blogspot.com/)

6. Gizem Gündüz / Okuyan Koala - (http://kitap28.blogspot.com/)

7. Gül Özdemir / Film Yabancı Dizi Anime ve Kitap - (https://fgofilmdizianime.blogspot.com/)

8. Manxcat - Kuyruksuz Kedi - (https://nurruyakara.blogspot.com/)

9. Su'nun Harikalar Diyarı - (https://sununnotu.blogspot.com/)

10. SevKoz / Sevimli Kitaplar - (https://sevimli-kitaplar.blogspot.com/ )

11. Tosbağa Günlüğü - (http://tosbagagunlugum.blogspot.com/)

12. Sevgili Günlük - (https://www.aydinlikyuz.com/)

Bu aya ev sahipliği yapan Kaystros Tyrha, bizim için Franz Kafka'nın eseri Şato'yu seçmiş, yazısında da yazar ve eseri hakkında bilgi vermiş. Ben de siparişimi verdim, yorumlarımızı paylaşacağımız anı iple çekiyorum:)

Görsel: https://applesodaa.blogspot.com /She's the man

Yaşlılık - Italo Svevo

 

Bu romanı çok sevgili blogger arkadaşım Deep Tone yazmıştı. Yazarımız için wikipedia'da şöyle denilmiş; "Italo Svevo (1861-1928) adıyla tanınan Aron Ettore Schmitz, İtalyan romancı, oyun yazarı ve iş insanıdır. Yaşamının büyük kısmını Trieste'de geçiren Svevo İtalya'da, psikolojik roman türünün öncüsü olarak kabul edilir. En önemli yapıtı sayılan Zeno'nun Bilinci ile bu edebiyat akımı üzerinde büyük etki yapmıştır." Romanın başındaki bilgi kısmında ise, "başlarda sanat dünyasında pek adından söz ettiremeyen yazarın ilk iki eseri Hayat İşte ve Yaşlılık, James Joyce tarafından okunup çok beğenilmiş ve bu sayede geniş kitlelere ulaşmıştır," deniliyor. Yazar bu romanını 1898'de 37 yaşında yazmış.  Ben yazarın bu eserini Emil Zola'nın Therese Raquin romanına benzettim biraz, ikisi de oldukça dramatik ve gerçekçi eserler...

Ben romanı İthaki Yayınları'ndan 2020'de çıkmış baskısından okudum, 254 sayfalık kitabı Fuat Sevimay çevirmiş.

Emilio Brentani orta yaşlı, hayatında şimdiye kadar hiç eğlenip gönlüne göre bir iş yapmamış, işinde gücünde bir adamdır. Kendisi gibi bir kadın olan kız kardeşi Amalia ile birlikte yaşamaktadır. Kızkardeşi hayatını abisine adamıştır. Bu sakin düzen Emilio'nun her göreni kendisine aşık eden Angiolina'ya gönlünü kaptırmasıyla değişir. Bir anda adeta aklını kaybeden Emilio hem bu aşka kendini kaptırmak istemez hem de çırpındıkça daha da derinine saplanır aşkın. Diğer taraftan dostu heykeltıraş Balli de onu uyarmaktadır ama aşkın gözü kördür işte... 

Yaşlılık dramı yoğun bir kitap, ayrıca Emilio'nun Angiolina ile ilgili ikilemleri de biraz tekrar hissi veriyor ancak ne de olsa edebi bir eser ve insana o edebi tadı veriyor, tavsiye ederim, keyifli okumalar:)