30 Haziran 2013 Pazar

Kuzey Çinli Sevgili - Marguerit Duras

Yazarın daha önce Sevgili isimli çok meşhur romanını okumuştum. Biliyorsunuz yazarın o romanı otobiyografikti. Açıkçası bu romanın isminden yine benzer ancak farklı bir hikaye okuyacağımı düşünmüştüm. İşin aslı, bu kitap sözde Sevgili romanı filme çekilirse sahnelerin nasıl olması gerektiği ile ilgili notlardan oluşuyormuş. Ancak o bile değil, bu bahsedilen notcuklar kitabın en arkasında 2-3 sayfadan ibaret. Yazar aynı romanı baştan yazmış, hatta belki de sadece bir kısmını baştan yazmıştır. Bir okur olarak büyük hayal kırıklığına uğradım, zaten 1-2 cümlelik paragraflardan oluşan bol boşluklu, iri puntolu 230 sayfa civarı bir kitap. Hadi yazar yazdı da yayın evi nasıl, niye bastı?? Sevgili romanının başarısından beslenmeye devam etmek için yapılmış bir pazarlama stratejisi mi demeli bilmiyorum. Sevgili romanını okuduysanız paranızı ziyan etmeyin derim. Bu arada yazarın farklı kitaplarını D&R'ın 5 TL kampanyasında bulmanız mümkün.

24 Haziran 2013 Pazartesi

Caribou Adası – David Vann


D&R’ın Can Yayınlarıyla yaptığı bu seneki 5TL kampanyasından aldığım tek kitap bu oldu. Alaskalı yazar, babasının intiharından etkilenerek yazdığı ilk kitabı Bir İntiharın Efsanesi ile hiçbir yayınevi ilgilenmeyince kaptan ve tekne yapımcısı olmuş. Ancak sonradan bu ilk kitabı büyük başarı kazanmış ve David Vann yazım dünyasına geri dönerek pek çok kitap yazmış, bir çok ödül kazanmış ve hatta San Francisco Ünversitesi’nde ders vermekte. Caribou Adası’nı 2011 yılında yazmış.

Kitap 315 sayfa, evde kalmak zorunda olduğum bir gün kitabı okuyup bitirdim. Aslında olaylar üzerine kurulmuş bir roman olmasa da o kadar sürükleyici ki. Konumuz; küçük bir Alaska kasabasında yaşayan 50’li yaşlardaki Irene ve Gary çiftinin hayatı, Gary’nin Caribou Adası’ndaki arazilerine birlikte bir kütük ev yapma projesiyle değişir. Görünürde birbirini seven bu yıllanmış çiftin içi, birbirlerine hiç itiraf edemedikleri gerçeklerle doludur. Artık ömürlerinin son baharında ikisinin de birbirleriyle ilgili pişmanlıkları su yüzüne çıkmak için beklemektedir. Irene Gary’nin düşüncesiz ve plansız hareketlerine içinden öfkeyle boyun eğerken aslında Gary’i suçlu duruma düşürmeye çalışmakta, Gary ise yalnız olmanın özlemini kurarken bunu belli etmemeye çalışmaktadır. Bu arada 30 yaşlarındaki kızları Rhoda da bir yıldır birlikte yaşadığı sevgilisi Jim ile ilişkilerinde farklı sorunlar yaşamaktadır. Hem Irene ve Gary’nin ilişkilerini, hem de Rhoda ile Jim’in ilişkilerini okuyoruz kitapta.

Yazar bir erkek olarak Irene’in duygularını o kadar güzel aktarmış ki. Gerçekten usta bir yazar olduğu anlaşılıyor. Örneğin ilgi uyandıracak bir olay yakaladığında bile bunu bütün ayrıntısıyla vermemiş, olayları baştan sona anlatmaktan kaçınmış, araları okurun hayal gücüne bırakmış. Yer yer Alaska’nın etkileyici doğasını göz önüne sermiş veya kendisinin de bir ara yaptığı kaptanlığın, balıkçılığın inceliklerinden bahsetmiş. Böyle daha çok duygular üzerine olan bir romanda bile sürükleyiciliği yakalamayı başarmış. Son zamanlarda en çok beğendiğim romanlardan birisi oldu, mutlaka tavsiye ederim, hele ki kampanyada bulma fırsatınız olursa kaçırmayın.

18 Haziran 2013 Salı

Kayıp Sembol - Dan Brown

Aslında hala çok keyifsizim, geçen günlerde bir sürü kitap okudum, hatta hazır yazılarım haftalardır bekliyor ama bu gelişmeler karşısında elim bir türlü yazı yayınlamaya gitmiyor, kafam sürekli gündemle meşgul. Ama iki haftadır yazmadığım bloğumu boş bırakmak istemiyorum daha fazla, doğrusu gündem üzerine bir şeyler yazmak da içimden gelmiyor, o yüzden yine bir kitap yazısıyla buradayım.

Son olarak Dan Brown'ın Kayıp Sembol isimli kitabını okudum. Bildiğiniz gibi yazar şu sıralar özellikle ülkemizde Ayasofya'nın gizemleriyle ilgili olan yeni kitabı Cehennem ile oldukça popüler. Hatta yayınevi bu vesileyle yazarın bir önceki kitabı Kayıp Sembol'e de %50 (artık bu kelimeyi kullanırken bir garip oluyorum:)) indirim yapmış. Gerçi ben kitabı çok daha önce almıştım ama nedense bir türlü okuyamamıştım, kısmet bugüneymiş.

Kitap 512 sayfa, kahramanımız simge bilim profesörü Robert Langdon'un babası gibi sevdiği ünlü iş adamı Peter Solomon kaçırılır, hayatı Langdon'un mason piramidi üzerindeki simgeleri çözmesine bağlıdır. Masonluk, antik gizemler, okültizmle dolu soluk soluğa bir macera sunuyor yazar bize. Özellikle bu gizemlerin çekiciliği beni kitabı okumaya sevk etti, ancak roman temel olarak bir macera romanı ve yazar yeri geldikçe bu gizemleri "koklatıyor" okura, ben daha çok bu gizemler üzerine kurulu bir roman okumayı tercih ederdim. Dan Brown gerçekten ilgi çekici konular bulmakta usta ama dediğim gibi pek benim tarzım değil.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...