29 Nisan 2021 Perşembe

Deccal Derin Devleti - Erkan Trükten

 


Erkan Trükten, 80 doğumlu araştırmacı yazar, tarih ve felsefe eğitimi almış, şimdi de (kitabın yazıldığı 2019'da) İ.Ü. Avrasya Araştırmaları Enstitüsü'nde ikinci yüksek lisansını yapıyormuş.

Ben kendisini youtube'da görmüştüm, anlattığı konular ilgimi çekince kitabını okumak istedim.

Biliyorsunuz "ilüminati", "derin devlet" vb. gibi kelimeleri içeren konular, işi sulandırır şekilde "komplo teorisi" başlığı altında yer alıyor. Oysa ana akım medyada yer almayan, sadece araştırırsanız karşınıza gelebilecek ancak yaşamımızı derinden etkileyebilecek nitelikte gelişmelerin varlıkları birer gerçek, örneğin gdo konusu.

2019 yılında Şira Yayınları'ndan çıkan kitap (2020 yılı 4. baskısını okudum) metin olarak 400 sayfa, dipnotlarla birlikte 476 sayfa. İki bölümden oluşuyor, ilk bölüm "Kayıp geçmiş ve saklı geleceğin izinde". Bu bölümde insanlığın kökeni, dini ve mitolojik yaradılış hikayeleri, dinlerde çeşitli sembolizmler üzerinde durulmuş. İkinci bölüm "gelecekteki biz", bu bölümde daha çok güncel gelişmeler ışığında gelecekte bizi bekleyen tehlikelere dikkat çekiliyor.

Deccal nedir? Wikipedia'ya göre; Deccal (Arapça: المسيح الدجّال), İslam'a göre ahir zamandaMesih'in ikinci kez yeryüzüne gelmesinden önce insanları dini inancından saptırarak kötülüğe ve sapkınlığa yöneltecek bir akımı, ideolojiyi ve onu kuran kişi veya kişileri belirtmek için kullanılan kavramdır.

Kelime dini bir anlam taşıdığından Kuran da bolca yer alıyor kitapta. Yazar Yüzüklerin Efendisi ve Matrix filmlerine de çok yer ayırmış. Ayrıca yazar bir konuşmasında deccal ve dijital kelimelerinin kökenlerinin benzerliğine dikkat çekmişti. Özellikle kitabın ikinci bölümünü benim daha çok ilgimi çekti; gdo, florür, çip konusu, transhumanizm gibi bir çok konu bir çerçeve altında toplanmış. Yazar konuyu dağıtmadan, pek çok yerli, yabancı kaynağa dayanarak, objektif bir bakış açısıyla değerlendirmiş. Yazarın felsefe eğitimi almış olması da büyük bir artı. Konuya ilginiz varsa okunabilecek bir kitap, keyifli okumalar...


21 Nisan 2021 Çarşamba

Kızılderili ve Çingene

 


Kısa süre önce okuduğum Jung’un Anılar, Düşler, Düşünceler kitabında, yazar Kızılderili’lerin bilgeliğinden bahsediyordu. Ben de Kızılderilileri konu alan bir kitap okumak istedim. Ararken karşıma bu kitap çıktı.

Eksik Parça Yayınevi’nden 2016’da çıkmış kitabımız 310 sayfa, çeviri Mehtap Gül Ayral’a ait. Kitabın orijinal adı The Truth About Love & Lightning. Kapak resmine bayıldım bu arada.

Konumuz iki kız kardeşi ile bir çiftlikte yaşayan 58 yaşındaki Gretchen’in, bahçesinde esrarengiz bir şekilde hafızasını kaybetmiş bir adam bulmasıyla gelişir. Bu adam 40 yıl önce kaybolan eski dostu/aşkı Sam olabilir mi?

300 sayfalık roman bunun üstüne. Okurken sıkıldım, başlık kitabı kapsamıyor kesinlikle. Beklentisizce okuyabilirsiniz belki…



14 Nisan 2021 Çarşamba

Veba Geceleri - Orhan Pamuk

 


Orhan Pamuk en son 2016'da Kırmızı Saçlı Kadın'ı çıkarmıştı, dolayısıyla uzun süredir yazardan yeni kitap bekliyorduk. Veba Geceleri'ni de, yazarın tüm kitaplarını bayıla bayıla okuyan biri olarak, çıkar çıkmaz aldım. 537 sayfalık roman Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkmış, şahane kapak resmi yazarın kendisine ait.

Camus'un Veba romanından o kadar etkilenmiştim ki bitirememiştim, kitabın isminden o tarz bir beklentiye girmiş olduğumu peşinen bildireyim. Kitap Girit ve Rodos Adaları yakınında bulunan, Osmanlı'nın 29. vilayeti (hayali) Minger Adası'nda geçiyor. Padişah Abdülhamit, ağabeyi V. Murat'ın 3. kızı Pakize Sultan'ı (kurmaca bir kişidir) Doktor Nuri ile evlendirir. Minger Adası'nda veba hastalığı baş gösterince önce bu konuda uzman Bonkowski Paşa adaya gönderilir ancak paşa öldürülünce, hem salgını durdurmak hem cinayeti çözmek üzere bu sefer Doktor Nuri ve Pakize Sultan gelir Minger'e.

Bu arada Vali Sami Paşa, Doktor Nuri'nin muhafızı Kolağası Kamil, Şeyh Hamdullah romanın diğer önemli kişileridir.

İlk 300 sayfayı keyifle okudum, bu kısımlarda daha çok vebanın adada yayılışı anlatılmıştı. Bu kısımlarda, şimdi bizim de yaşadığımıza benzer pandemi süreci ilginçti gerçekten. Ama sonra olayların bürokratik, diplomatik ve siyasi yanı ağır bastı, yer yer siyasi bir parodiye dönüştü. Ve kitap bir Minger Destanı oluverdi birden. Böyle kurmaca tarih diye bir tür varsa, bu kitap türün başyapıtıdır. Gerçi tamamen kurmaca değil tabi kitap, o dönemki Osmanlı ve dünya tarihi, yaşam, kurumların işleyişi vs. müthiş bir araştırmanın eseri. Hatta Osmanlı hanedanı torunlarının yaşam tarzı bile kitabın son bölümünde yer alıyor.

Sonuç olarak 2016-2021 yılları arasında yazılmış bu müthiş kitap maalesef bana hitap etmedi. Keyifli okumalar dilerim...

Bu da meraklısına gelsin; https://www.milliyet.com.tr/kultur-sanat/veba-geceleri-icin-pamuktan-ozel-cizim-6250180


7 Nisan 2021 Çarşamba

Anılar, Düşler, Düşünceler – Carl Gustav Jung

 


 

Jung, 1875-1961 İsviçre doğumlu psikiyatrist, önce Freud ile çalışmış, onun tarafından ardılı olarak kabul edilmiş ancak sonradan Freud’un cinselliğe verdiği aşırı önem nedeniyle araları bozulmuştur. Genel olarak da Jung’un rüyalara, sezgilere vs. verdiği önem bir takım meslektaşlarının kendisini hafife almasına sebep olmuş olabilir.

Jung fikirlerini ilginç bulduğum, hakkında daha çok şey öğrenmek istediğim bir isimdi. İlk baskısını 2001 yılında yapmış olan bu kitabı 2020’de çıkmış olan 11. baskısından okudum. 420 sayfalık kitabı –orijinalini- Aniela Jaffe yayına hazırlamış, Almanca’dan dilimize ise İris Kantemir çevirmiş.

Kitap birkaç bölümden oluşuyor; Jung’un önemli bulduğu açılardan çocukluğu, gençliği, mesleğe atılışı, Freud ile ilişkisi, içsel çatışmaları, gezileri, çalışmalarının ortaya çıkışı, düşleri ve çeşitli düşünceleri…

Kitap isminden de anlaşıldığı üzere büyük oranda Jung’un kendisini çözümlemesi üzerine. Herkesin ilgisini çekecek bir kitap değil. Ancak Jung’un hayata, insana, olaylara bakışı; düşünsel ve manevi yaşamı, deneyimleri gerçekten son derece ilginç ve eşsiz. Bir yandan örneğin düşleri çok kişisel gelse de bütün olarak bakıldığında onu anlamak adına bütün içinde anlam buluyor. Ben Jung’un mevki yerine kendini gerçekleştirmeyi seçmesinden, her türlü baskıya karşılık doğru bildiğinden şaşmaması, objektifliği, sezgilerine açık olması, kendini mesleğine ve faydalı olmaya adamasından çok etkilendim…

Jung’u anlamak isteyenlere keyifli okumalar…



1 Nisan 2021 Perşembe

Mutlu Yıllar Sana :)

 


Eveeet, bir yılı daha geride bıraktık. En az kendi doğum günüm kadar önemli bir gün bugün benim için. Bu sene daha çok sağlık konulu, uzun süre elimde gezinen kitaplar okuduğum için okuma hızım ve blogumla geçirdiğim süre azaldı biraz. Ama okuduğum kitapları paylaşma isteğim ve blogumun hissettirdiği mutluluk tabi ki azalmadı. Her zamanki gibi bu güzel ortam ve vefakar blogger dostlarımın varlığı karşısında minnettar hissediyorum. İyi ki varsınız. Daha nice güzel yıllar burada, sizlerle olabilmek dileğiyle... Sevgiler:)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...