28 Aralık 2020 Pazartesi

Karanlık Yılbaşı Öyküleri – Derleyen: Orkide Ünsür

 

Daha önce Orkide Ünsür’ün Lamia; Kan Bağı isimli romanını okumuştum. Yazarı araştırırken bu kitaba rastladım. Konsept çok hoşuma gitti, böyle temalı öykü derlemeleri, hele de yılbaşı temalı korku öyküleri derlemesi şahane bir fikir gerçekten. Mesela cadılar bayramı için de yapılabilir.

Aralık 2017’de Bilgi Yayınevi’nden çıkan 276 sayfalık kitapta 13 genç yazardan 13 öykü var. Bu 13 öykü içinde ilgiyle okuduğum öykü sayısı 2, “fena değil aslında” dediğim de 2 tane var. Geriye kalanlar maalesef kötü. Bazıları resmen zorla yazılmış gibi. Bence Orkide Hanım öyküleri “derlememiş “13 öykü olursa daha etkileyici olur” diye düşünerek, bazı arkadaşlarına “ne olur sen de yaz” diye rica etmiş.

Aslında belirli bir temada öykü yarışması açılıp en iyi 10 öyküyü içeren bir kitap basılabilir… Şimdiden mutlu seneler diliyorum:) 



21 Aralık 2020 Pazartesi

İçimdeki Ses - Gaye Boralıoğlu

 


Günışığı Kitaplığı'nın gençlere hitap eden Köprü Kitaplar 
serisine ait bir kitap İçimdeki Ses. Editörlüğünü Semih Gümüş'ün yaptığı seride 
Fakir Baykurt, Azra Erhat,Ömer Seyfettin gibi klasik yazarların yanında, Karin 
Karakaşlı, Müge İplikçi gibi güncel yazarlar da var.

Gaye Boralıoğlu'nun Dünyadan Aşağı romanını okuyup çok sevmiştim. Gençlik 
romanı olsa da bu kitabını da okumak istedim. Zaten gençlik ve çocuk romanlarını 
da seviyorum. 

İlk basımı 2013'de yapılan kitap, 2019'da 5. baskısını yapmış. 199 sayfalık kitabımız
 15 yaşındaki Zeliş'in maceralarını anlatıyor; özel bir okulda okumanın, marka 
yarışlarının tedirginliği, ilk aşkın heyecanı, hayal kırıklıkları ve en çok da ebeveynle 
yaşanan çatışmalar var kitapta.

İki günde okunabilecek, hoş, hafif bir ilk gençlik kitabı, ilgilenenlere tavsiye ederim, 
keyifli okumalar:)



14 Aralık 2020 Pazartesi

Yeşilin Kızı Anne 2 - Lucy Maud Montogomery


Kısa bir süre önce Yeşilin Kızı Anne'i (Anne of Green Gables) okumuş ve çok beğenmiştim, bu da serinin ikinci kitabı (Anne of Avonlea). Ephesus Yayınları'ndan çıkan 386 sayfalık kitabı Çiğdem Köfüncü çevirmiş yine.

Anne bu bölümde Queens Academy'i bitirip öğretmen oluyor. Bir de Marilla'nın kuzeninin yetim kalan ikizleri Green Gables'a geliyor. İlk kitap kadar etkileyici gelmediyse de güzel bir kitaptı. Bu arada dün akşam da dizinin üçüncü sezonunun final bölümünü izledim, o da çok güzeldi:) Dizinin üçüncü sezonunu henüz izlememiş olanlar, mendillerinizi hazırlayın:)) İyi okumalar, keyifli seyirler:)



 


7 Aralık 2020 Pazartesi

Charlotte Bronte Cinayetleri - James Tully

 


Orta Okulda İngilizce dersinde Uğultulu Tepeler'i okumuştuk ve ben çok etkilenmiştim. O zaman internet yoktu, evde Ana Britanica ansiklopedisi vardı. Ben de Bronte'ler ile ilgili ansiklopedide ne varsa okumuştum. Tüm ailenin hikayesi romanlardan bile daha ilginçmiş. Bronte'ler hep ilgimi çekti. Bu kitabı önce roman zannederek almıştım. Sonra baktım kitabın üzerinde "deneme/eleştiri" yazıyor; roman değil yani?!!

Kitabın yazarı James Tully, ama kitaba başlayınca Charles Coutts isimli anlatıcıyla karşılaşıyoruz. Giriş bölümünde, Coutts, kitapta yer alan belgeleri, kuşaklardan beri kendilerine ait hukuk firması taşınırken tesadüfen bulduğunu anlatıyor. Belgeler ise uzun yıllar Bronte ailesinin hizmetçiliğini yapmış olan Martha Brown'ın gizli kalmış itiraflarından oluşuyor.

Kitap aslında kurgu!! Yazar görünen ve herkesçe bilinen olayların arasında kalan boşlukları hayal gücü ile doldurmuş. Toksikoloji ve kriminolojiye ilgi duyan yazar, daha önce sanıyorum aynı teknikle Karın Deşen Jack hakkında bir kitap yazmış.

Bronte'lerin hayatı gerçekten şok edici, kısa süre içinde tüm aile adeta mum gibi eriyip ebediyete intikal etmiş. Ama James Tully'nin yaptığı, bana göre hiçbir mantığa sığmıyor. Sürprizbozan olacak ama -kitabın ismi de gerçi öyle ama- yazar Charlotte'un ve özellikle babalarının yardımcısı olup sonradan kendisinin eşi olan Arthur Nicholls'un bu ölümlerden sorumlu olduğunu iddia ediyor. Herhalde ismi geçen kişilerin çoktan ölmüş olması nedeniyle -ve tabi ki "yazdıklarım kurgu" diyerek işin içinden çıkabilmenin rahatlığıyla- yazmış bu kitabı. Yine de insanların böylesine kolayca bu kadar tanınmış kişileri bu şekilde ağızlarına almaları, sözde "kurgu" dahilinde onlara "çirkin, evde kalmış, kız kurusu" diyebilmeler; onları saçma sapan, çirkin kurgularında hayale getirmeleri kabul edilemez. Bu bir araştırma olsaydı, kaynakçalarla kanıtlara dayansaydı belki saygı duyabilirdim ama bu kitapta hiç biri yok; dolayısıyla kitap korkunç bir saçmalık sadece..... Dediğim gibi Bronte'lerin hayatı gerçekten çok ilginç ama bunun esinlendirdiği şeyin sonucu bu olmamalıydı...

Doğan Kitap'a da eleştirim bu kitabı "deneme/eleştiri" kategorisinde yayınlaması. İlk 80 sayfada kitabın kurgu olduğunu anlamadan okudum, sonra internetten bakınca anladım. 2003 yılında çıkmış kitap 305 sayfa, çevirisini Meral Alakuş yapmış. 

Yazar hakkında bilgi bulamadım, 1936 doğumlu, bu kitabı 1999'da çıkmış, kendisi de 2001'de ölmüş. Yazarı böylesine eleştirdiğim için üzgünüm ama duygularım böyleydi işte...

Bu arada Charlotte Bronte'nin ilham verdiği bir kurgu kitap da daha önce yazmış olduğum Aşk Peşinde kitabı...



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...