29 Aralık 2013 Pazar

Defterlerim

Bir kırtasiyesever olduğumu belki fark etmişsinizdir, çıkartmalar, renkli, simli kalemler bir tarafa özellikle defter konusunda bir takıntım var. Uzun yıllar boyunca bugüne kadar ufak not defterlerinden pahalı günlüklere kadar sevdiğim parçaları bir koleksiyoner edasıyla biriktirdim, defter sevdiğimi bilen dostlarımın da katkılarıyla koleksiyonum büyüdü, böyle dediğime bakmayın çok zengin bir koleksiyonum yok ama..:) Severek takip ettiğim özellikle Bana Sıkça Yaz blogunda Zeynep’in paylaşımlarından sonra ben de üşenmeyip sonunda defterlerimi –oldukça amatörce de olsa- fotoğrafladım. Bazen keyfim olmadığı zamanlarda kırtasiye sitelerini, bloglarını incelemek hoşuma gidiyor, umarım benim bu postum da sizi keyiflendirir:)


İlk resmimiz koleksiyonumun aslarını oluşturan Peter Pauper’ların, burada bence gereğinden yüksek fiyata satılan bu üçlüyü nakliye ücretlerinin ve doların düşük olduğu uzun zaman önce amazon.com’dan almıştım, iyi ki de o zamanlar almışım. Sol baştaki defterin boyutu 23 cm x 20 cm civarında, üçünün de sayfaları açık krem rengi ve çizgili, özellikle soldakiyle ortadakini çok seviyorum.


1.Gratis’ten aldığım krem rengi yapraklı çizgili klasik defter, pratik bir defter gerçekten, bu tip defterlere yazmayı seviyorum.
2.Bir arkadaşımın hediyesi, çizgili olduğunu tahmin ediyorum, henüz jelatininden çıkarmadım
3.Keskin Color’un kalın kapaklı çizgisiz krem rengi kağıtlı bir defteri. Keskin Color’un defterlerini çok beğendiğimi burada belirteyim, bu da son derece güzel bir defter, kağıtlarını dolmakalemle denemedim ama jel tipi kalemlerde arkaya geçirme yapmayan bir defter, fiyat kalite oranı harika, bir kere kullanıp çok beğenmiş ve bunu da yedek olarak almıştım, defter severlere şiddetle tavsiye ederim.
4.Morning Glory markası defterlerini –özellikle günlüklerini- beğendiğim bir marka. Klasik çizgili krem rengi yapraklı A5 defter, kapak tasarımı çok hoşuma gitmişti.
5.Scrikss’in NoteLook markasına ait bir defter, bu serinin çok fazla kapak çeşidi var ve çok popüler, sert kapak krem rengi çizgili yaprak, fiyat kalite oranı iyi, tavsiye ederim.


Morning Glory’den iki günlük daha, sol baştaki kalın ve altındaki örnekte gördüğünüz gibi sayfaları yeşilimsi gri renkte ve çizgili, bir miktar aynı renkte çizgisiz sayfası da mevcut. Onun yanındaki favorilerimden biri, tam bir genç kız günlüğü, her sayfanın birbirinden hoş pastel desenleri var, bir kısmı çizgili bir kısmı çizgisiz, çok sevdiğim bir defter. En sağdaki ise ebay’den aldığım bir ajanda, yani günlük olarak kullanılacak boş sayfaların yanı sıra haftalık, aylık takvimleri de olan sert kapaklı defter, yanınızda taşımak için pratik, bendeki Alice Harikalar Diyarı temalı ama Oz Büyücüsünden Küçük Prense bir çok başka tema seçeneği daha vardı, içinden de seçtiğiniz temaya uygun çıkartmaları çıkıyor:)


1.1. Bir arkadaşımın hediyesi, çizgili olduğunu tahmin ediyorum, jelatinini açmadım henüz
2,3,5,6,7 morning glory marka çizgili not defterleri, çok şirin buluyorum bunları
4. Bir arkadaşımın hediyesi, sanırım paperblanks marka, çizgisiz. Bu arada koleksiyonuma paperblanks’ten yeni bir üye daha katılıyor, kırtasiye, defter benim kendimi ödüllendirme araçlarımdan önde geleni çünkü:)


1.Yurtdışından bir arkadaşımın hediyesi, sayfaları geri dönüşümlü kağıttan yapılmış, sayfaların rengi grimsi ve aralarında renkli teller var, favorilerimden biri
2.Morning Glory marka, kapaktakine benzer pastel desenli sayfalardan oluşuyor, sayfa sayısı fazla değil ama çok şirin bir defter.
3.Yurtdışından gelmiş, düz beyaz yapraklı, el yapımı bir defter.
4.Morning Glory marka, sayfaların yarısının mavi diğer yarısının pembe kenar süsleri var, çantada taşımalık not defteri olmak için ideal.
5.Sabancı Müzesi mağazasından alınmış bir hatıra, oğlak derisi kapak, sayfalar parşömen, gerçekten çok kaliteli bir defter, üzerindeki resimde manolya var, “koklamaya kıyamam, benim güzel manolyam”
6.Morning Glory marka, sert kapaklı çizgili şirin bir defter, sayfaların yarısının mavi diğer yarısının pembe kenar süsleri var, bu defterlerin özellikle kokusu çok hoşuma gidiyor ciltli ancak dar bir defter olduğundan açıkçası çok kullanışlı olduğunu düşünmüyorum, sayfanın cilde yakın kısımlarına yazmak zor olacaktır tahminimce.


1.Eskiz defteri, Lipecollection diye bir marka, sanırım yerli malı, 140 gr kağıt, sayfa rengi sarımsı krem, son derece güzel bir defter, art journal/ scrapbook gibi çalışmalar için çok uygun, şeffaf spiralli, hem şık hem de çok kullanışlı, bir tane bitirdim bir tane de yedek olarak almıştım, fiyatı çok iyi diğer markalara göre, boyut olarak da sanatsal işlere uygun, tavsiye ederim.
2.Beyaz sayfalı çizgili bir defteri yandan mıknatıslı kapak koruması var, şirin bir defter ancak beyaz sayfa pek sevmiyorum, çantada taşımak için ideal.
3.SevenColours marka hem desenli düz sayfaları olan hem de aylık planı olan bir ajanda, çok kullanışlı, şu an hem aylık program hem de günlük olarak kullandığım bir defteri hafif ve şık, fiyat olarak bence biraz pahalıydı ama tarz olarak eşine rastlamak zor.
4.NoteBook kırtasiyeden aldığım içi pastel renkli notdefteri.
5.Morning Glory marka günlük, çok severek aldığım günlük olarak kullandığım bir defter, sayfa boyutu olarak benim için ideal, açık krem çizgili yapraklı.
6.Ebay’de keşfetiğim İndigo isimli Koreli kırtasiye firmasına ait bir ajanda, adeta bir sanat eseri, hem defter kalitesi muhteşem hem de çizimler. Küçük Kadınlar temalı bu defterde hem desenli günlük sayfaları, hem aylık program hem de haftalık program sayfaları var, Güney Kore’ye giderseniz bu İndigo markasından bol bol alışveriş yapın, inanılmaz ürünleri var, ben bir de kartpostal seti almıştım, çizimleri beni büyülüyor, bu defter de kullanmaya kıyamayacaklarımdan…


Bunlar dışında birkaç sıradan defterim daha var, ama koleksiyonun temel parçaları bunlar, beğendiğinizi umarım, bol defterli günler ve şimdiden iyi seneler:)



23 Aralık 2013 Pazartesi

Bazı Kadınlar - Alice Munro

Bildiğiniz gibi Alice Munro 2013 Nobel Edebiyat Ödülünün sahibi oldu. Ben yazarın "Bazı Kadınlar" isimli öykü kitabını ise bundan çok daha önce alıp bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım. Başarılı bir öykücü olmasından, "Kanada'nın Çehov'u" diye anılan 78 yaşındaki yazar, Nobel Ödülü'ne de yine "duruluk ve psikolojik gerçekçiliğiyle öne çıkan, incelikle işlenmiş hikayelerinden dolayı" layık görülmüş. Yazarın öyküleri dışında dilimizde yayınlanmış "Çocuklar Kalıyor" isimli bir romanı da mevcut.

"Bazı Kadınlar" , 10 öyküden oluşuyor, yazar farklı hayatlar yaşayan kadınların duygularını anlatıyor bu uzun öykülerinde. Beni en çok şaşırtan yazarın öykülerini anlatırken genelde şimdiki zaman kullanması, bana göre gerçekten zor bir şey bu. Yine de itiraf etmem gerekirse bu çok beğenilen öyküler beni pek etkilemedi, ne üslup olarak ne de konu olarak beni çekmedi, öykülerde yaşanan olaylar bende merak uyandırmadığı gibi duygusal olarak da etkilemedi. Hatta bence Kanadalı Margaret Atwood almalıydı ödülü:) Ama bir kere daha Munro'nun çok sevilen ve tavsiye edilen bir yazar olduğunu hatırlatayım.

19 Aralık 2013 Perşembe

DenizBank 3. Kısa Film Fest Yarışması, FastPay'i En İyi Anlatacak Yönetmenleri Bekliyor

DenizBank 3. Kısa Film Fest Yarışması
DenizBank tarafından 3. kez düzenlenecek olan Deniz Film Fest ile mobil cüzdan fastPay’i en iyi anlatan viral seçilecek. “fastPay’i en iyi sen anlat, büyük ödülü sen kazan!“ konulu yarışmada dereceye girenleri 5.000 ile 15.000 TL arası ödüller bekliyor.

Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle farklılaşan DenizBank, sektörde fark yaratan uygulaması fastPay’i en iyi anlatacak yönetmenleri bekliyor. DenizBank tarafından 3. kez düzenlenecek olan Deniz Film Fest ile DenizBank’ın mobil cüzdanı fastPay’i en iyi anlatan kısa film seçilecek. “fastPay’i en iyi sen anlat, büyük ödülü sen kazan!“ konulu yarışmada filmler maksimum 2 dakika sürecek. Yarışmacılar çektikleri filmlerde isterlerse viral, isterlerse gerçekten hayattan örnekler, isterlerse de sokak röportajları şeklinde bir film yapabilecek ve çekim için her türlü cihazı kullanabilecekler.

Başvuru yöntemi

Katılımcılar çektikleri videoları, video paylaşım sitesi Youtube’a yükleyecek ve linklerini DenizBank Facebook sayfasında bulunan 3. Deniz Film Fest uygulamasına girerek 20 Ocak – 28 Şubat 2014 tarihleri arasında başvurularını yapabilecekler. İzleyiciler, 1 - 13 Mart 2014 tarihleri arasında, uygulamada bulunan ve beğendikleri filmleri “like” ederek oylayacak. En fazla “like” alan 30 film, 17 – 28 Mart 2014 tarihleri arasında jüri tarafından değerlendirilecek. Jüri Belgesel Sinemacılar Birliği Başkanı ve Belgesel Yönetmeni Hasan Özgen, Görüntü Yönetmeni Uğur İçbak ve Yönetmen Taner Elhan’dan oluşuyor. İlk 3’e girecek filmler için DenizBank tarafından sırasıyla 15.000, 10.000 ve 5.000 TL ödül verilecek. Ödül töreni ise 8 Nisan 2014’te düzenlenecek.

Dijital bankacılıkta ezber bozan uygulama: fastPay

DenizBank’ın fastPay uygulaması özellikle gençlerin birbirlerine hızlı para transfer etmeleri, üye işyerlerinde, ellerini cebine atmadan sadece telefonlarından ödeme yapabildikleri inovatif bir mobil cüzdan uygulaması. Uygulama sayesinde DenizBank müşterisi olsun olmasın herkes cepten cebe 7/24 ücretsiz para gönderebiliyor. Kullanıcılar DenizBank Mevduat Hesabı’nı veya kredi kartını fastPay cüzdanına bağlayabiliyor, fastPay işyerlerinde alışveriş olanağına sahip oluyor. Alışverişlerde ödeme yaparken NFC, QR Kod gibi hiçbir ekstra teknolojiye ihtiyaç duyulmaması ise fastPay’in rakiplerinden ayrıldığı en önemli fark olarak dikkat çekiyor.

Ayrıca fastPay ile istenilen DenizBank ATM’sinden kartsız para çekilebiliyor. Uygulama AppStore, WindowsPhone Store ve Google play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor.

Bilgi için:
Bersay İletişim Danışmanlığı / 0212 337 51 00
Rasim Yılmaz  /  Tel: 0212 337 51 49 / GSM: 0554 289 49 01 /  rasim.yilmaz@bersay.com.tr
Gül Mumcu Mutlay  /  Tel: 0212 337 51 79 / GSM: 0532 251 83 30 /  gulm@bersay.com.tr


Bir boomads advertorial içeriğidir.

13 Aralık 2013 Cuma

Denizi Yitiren Denizci – Yukio Mişima

Yazarın 2013 yılında Can Yayınları’ndan çıkan kitabı 156 sayfadan oluşuyor. Blogumun sıkı takipçileri Mişima’nın en sevdiğim yazarlardan biri olduğunu bilirler. Bu kitabı da severek okudum. Bu arada kapak resmi de çok hoşuma gitti, ressam ünlü Büyük Dalga resminin de ressamı olan Hokusai.

Kısaca kitabın konusundan bahsedersek; Noboru annesiyle yaşayan 13 yaşında bir çocuktur, babasını 8 yaşındayken kaybetmiştir, annesi batıdan gelen ürünler satan lüks bir mağaza işletmektedir. Noboru, yaşıtı birkaç arkadaşından oluşan bir gruba üyedir, grubun amacı duygulardan arınarak her şeye tarafsız bakabilmektir, onlar için en yüce erdem budur, bundan başka da değerleri yoktur, örneğin Noboru odasındaki delikten annesini çıplak izlemek veya bir erkekle birlikte olurken izlemekten hiçbir utanç duymaz, çünkü bu ona bir şey hissettirmez, duyguların üstesinden gelerek yapmaktadır bunu. Ryuji isimli denizciyle karşılaşmaları anne oğlun hayatını değiştirir, denize çok meraklı olan Noboru’nun limana yanaşmış olan büyük gemiyi gezmek istemesi sonucu tanıştıkları bu adam ve annesi kısa sürede yakınlaşır ancak Noboru önceleri bir kahraman gözüyle baktığı bu adamdan kısa sürede rahatsız olmaya başlar. Her şeyini paylaştığı çete de onunla aynı görüştedir.

Yazar bu romanında hem yükselme ve macera tutkularından genç yaşta vazgeçmek zorunda kalan Ryuji’nin duyguları hem de Noboru ile arkadaşlarının tuhaf yaşam görüşü üzerinde duruyor. Arka kapak yazısında “… Dehşeti şiirsel bir anlatımla bütünleştiren, benzersiz bir kitaptır. ‘Kusursuz arınma ancak yaşamı kanla yazılmış bir şiir dizesine dönüştürerek mümkündür,’ diyen Mişima bu kitapla görüşünü örneklemiş olur. Mişima’nın en etkileyici eserlerinden biri olan kitap, soğukkanlı şiddeti ustalıkla anlatırken, hiç kuşkusuz yazarın çocukluğunda bilinçaltını etkilemiş baskıları da yansıtır,” denilmiş.

Kitap gerçekten özellikle sonlara doğru büyük bir merakla çevirtiyor sayfalarını, ancak Mişima bence özellikle yukarı da denildiği gibi üslubu, şiirsel diliyle “ne yazarsa yazsın kendisini okutur”, dediğim bir yazar, bu nedenle size her zaman önereceğim bir yazar olacak, keyifli okumalar

5 Aralık 2013 Perşembe

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Ransom Riggs

Kapağında "The New York Times Best Seller" ve "Amazon.com En iyi Genç Yetişkin Romanı" ibareleri ile satılan kitabımız Sayfa6 yayınlarından çıkmış. Amerikalı yazarın aynı zamanda "Sherlock Holmes El Kitabı; Ben Sherlock Holmes Kimsenin Göremediği Şeyleri Görmek Benim İşim" isminde bir kitabı daha bulunuyor. Bu arada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları'nın devam kitabı Amerika'da çıktı.

Bu kitabımıza gelirsek, Jacob dedesinin anlattığı tuhaf hikayelerle büyümüştür, dedesiyle arasında özel bir bağ vardır, bundan dolayı dedesi tuhaf bir şekilde öldüğünde bundan çok etkilenir, hem dedesinin son sözleri hem de bunu takip eden doğum gününde dedesinin kendisine hediye ettiği kitapta buldukları onu, anlatılanları araştırmak üzere Büyük Britanya'daki Cairnholm Adası'na gitmeye iter. Bunun için ailesini ikna eder ve babasıyla kısa bir tatil için adaya giderler. Jacob'un bulmayı umduğu yer, dedesinin bir süre kalıp arkadaşlar edindiği ve uzun yıllar bağını koparmadığı Bayan Peregrine'in yönettiği "tuhaf çocuklar" evidir. Bu araştırma sonunda Jacob'u inanılmaz bir macera beklemektedir.

Kitabı alırken en çok kapağından etkilendiğimi itiraf edeyim, bir de kitap hakkında bir sürü olumlu yorum vardı. Kitap kapakta gördüğünüze benzer bir çok ilginç fotoğrafla dolu, sanırım yazar bu fotoğraflardan esinlenerek yazmış kitabı. Açıkçası bütün bunlara rağmen kitap beni pek sarmadı, yine de çok beğenilen bir kitap olduğunu tekrarlayayım. Keyifli okumalar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...