24 Şubat 2024 Cumartesi

Durum Raporu

 




Madem ki kitap tanıtımı yapamıyorum öyleyse durum raporu yazayım dedim. Yukarıda gördüğünüz arkadaşlar, aralardan sarkan ayraçlardan da anlayacağınız üzere yarım bırakılanlar, toplam 24 adet. Nasıl ulaştım bu sayıya hiç bilmiyorum. Bugün vaktim varken biraz kitapları düzenleyeyim dedim, derken aşağıdaki manzara ile karşılaştım. Kitapyurdu'nun bir banka ile gerçekleştirdiği kampanya aklımı çelince 3-4 tane yeni kitap almıştım. Onlar da birikmişlere eklenince 76 tane birikmiş kitap oldu. Birkaç tane de sağda solda var, 105'i bulur. Eyvah eyvah diyorum. 

İçlerinde okumaya çok da hevesli olmadıklarım da var. Öncelikle şu yarım bıraktıklarımı tamamlasam çok iyi olacak. Bu arada bir kitaba başladım, dörtte birini okudum gibi, iyi gidiyor maşallah..:)

Bir merhaba demek istemiştim, durum böyle. Umarım yakın zamanda okuduğum kitabı da paylaşırım. Görüşmek üzere, sevgiler:)






9 Şubat 2024 Cuma

Divanımdaki Erkekler - Dr. Brady Engler

 

Haftalar sonra, yeniden “merhaba”. Aslında en son görüştüğümüzden beri okuma ya da okuyamama durumumda bir değişiklik olmadı. Blogun konseptini “yarım bırakılan kitaplar” olarak değiştirebiliriz belki:) Ne olursa olsun, 1 Nisan’da inşallah kutlamayı umduğum blogumun müthiş 14. Yaş günü için yüzüm olsun diye yazmam gerektiğini düşündüm.

Gelelim kitabımıza, çok sevdiğim Ayrıntı Yaydan çıkmış 303 sayfalık kitabımızı Pınar Aytuğ İnam çevirmiş, yalnız kendisinin adı kapakta çok küçük yazıyor,  iç kapakta yok, künyede de küçücük yazıyor; bence 300 sayfalık bir kitabı çevirmek için verilmiş emek daha iyisini hak ediyor.

Yazarımız bir psikolog, kitabın alt başlığında da belirtildiği gibi, isimlerini değiştirdiği erkek hastalarına ait “gerçek seks, aşk ve psikoterapi” hikayelerini paylaşmış. 11 Bölüm var; David, Rami vs diye devam ediyor, her bölümde bir danışanın hikayesi anlatılmış ve psikoloğumuzun izlediği yönteme de yer verilmiş.

Ben bu kitabı okumaya yaklaşık 90 sayfa tahammül edebildim. Öncelikle yazarın sürekli güzelliğine, bakımlılığına, uzun deri çizmelerine vurgu yapmasını biraz antipatik buldum. Gerçi erkek danışanları ile arasındaki dinamiği etkileyecek bir durum ama belki daha nötr şekilde ifade edebilirdi. Bu arada ikinci bölümde yer alan Rami, yazarın danışanlarından biri değil eski sevgilisi;  psikolog ünvanıyla yazdığı bir kitapta tutup eski sevgilisi ile ilişkisine yer vermesini de saçma buldum. İlerleyen bölümlerdeki hikayelere ise hiç tahammül edemedim… 

İlk basımı 2013 olan kitabın, benim onu satın aldığım 2023 yılında 7. Baskısını yapmış olması, toplumumuzun tam da düşündüğüm gibi “yarım bırakılmış kitaplar” konulu bir bloga ne kadar da ihtiyaç duyduğunu gösteriyor bence :p




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...