6 Temmuz 2010 Salı
Mutluluk Projesi
Yedi Yıldız Mücevheri'nde 105. sayfadayım. Sherlock Holmes tarzında devam ediyor, ama Mısır'la ilgili olması açısından ilginç sayılır. Yine de Drakula'dan aldığım tadı alamadım diyebilirim, belki onun günlükler tarzında yazılmış olması veya ana dilinde okumuş olmam, hatta kitabın ciltli ve eski olması..:) ama yine de o roman daha sıcaktı sanki. Gerçi konu yeni yeni açıldı, giriş kısmının gereksiz yere uzun olduğunu söyleyebilirim yine de.
Bu arada Gretchen Rubin'in Mutluluk Projesi isimli çok satan kitabını okumaya başladım. Gerçekten benim hislerimi yansıtıyor, diğer insanların da aynı şeyleri hissediyor olduğunu bilmek güzel, yani herşey çok güzel ama neden yeterince mutlu değilim diye soruyor yazar, ve kendisini daha mutlu hissedebilmek için bir proje başlatıyor; buna göre yılın 12 ayından her birini, hayatındaki belli bir konuda düzenlemek yapmak, dolayısıyla sonuçta daha mutlu olabilmek için, ayırıyor. Mesela şu an Ocak Ayı: Enerji kısmını okuyorum. Gerçekten çok yerinde önerileri var; mesela enerji hem zihinsel hem fiziksel olarak ayrılmış; fiziksel enerjimizi arttırmak için daha iyi uyumak ve daha iyi egzersiz yapmak var, bunun için da bazı öneriler vermiş yazar. İkinci kısım zihinsel enerjiyi arttırmak, bunun için sürüncemedeki işleri sonlandırmak, yapılması gerekenleri bir an önce yapmak ve en önemlisi evdeki düzeni sağlamak geliyor; dolapları düzenlemek, dağınıklığı ortadan kaldırmak, atılması gerekenleri atmak gibi. Bunun için de güzel öneriler var. Kitabın oldukça pratik ve kolay okunabilir olduğunu söylemeliyim, çok hoşuma gitti. Ayrıca yazar "belki sizin hayatınızda yeniden düzenlenmesi gereken konular benim belirlediklerimden farklı olabilir, siz de kendi konularınız için bir mutluluk projesi başlatabilirsiniz" gibi bir fikir de veriyor. Bu arada blogumun sağ tarafında kendi mutluluk projenizi başlatmak için bir link bulabilirsiniz. Resimde gördüğümüz kişi kitabın yazarı Gretchen Rubin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ben zannediyorum ki siz hiç tatil yapmazsınız ve daima ama hep yeni fikirler yazarsınız
YanıtlaSilsabahları kalkınca inanın ilk işim sizin sitenizi
açıp bakıyorum ne yazdınız
ne yazdınız yeni yepyeni o öpülesi elleriniz, saygı duyulası düşüncelerinizle
kim bilir siz nasıl seversiniz dostlarınızı siz hiç sırf hoşlanın diye alkışlarla dolandırıldınız mı
veya uçmayacağını bildiğiniz bir kuşu en yükseklerden uçarsın diye attınız mı yoksa iyi uçtuğuna emin olduğunuz da dadi uç artık mı dediniz
velhasıl sizi çok merak ediyorum
kimsiniz
kimsiniz siz
size saygı duyuyorum
aziz bayan belki eskilerden bir dost
Siz benim en sadık okurumsunuz... Ben de ilk sizin yorumlarınızı okuyorum her sabah:)
YanıtlaSilbu kadını 3-4 yıl önce blog'uyla keşfetmiştim. bu arada kitabı çıkmış ve türkçe'ye bile çevrilmiş, harika! ilginizi çektiyse blog'una da uğrayabilirsiniz. tabi şimdi blog değil site olmuştur orası. hatta aradım, buldum: http://www.happiness-project.com/
YanıtlaSilEvet sitesine bir link koymustum hatta buradan da kaldirdim sonra, yine de tesekkurler:) bu arada kitap da oldukca ilham vericiydi ama insan uygulama kisminda takiliyor iste:)
YanıtlaSilevet yazmışsınız, ben de sağ tarafta bakındım, göremedim. bence çok ilham verici bir şey, keşke devam etseniz. benim haftalık zen alıştırmaları hem zen olmak hem de blog yazmak konusunda sağlam birer ilham kaynağı oluyor. ama doğrusu mutluluk projesi daha bile çekici geliyor kulağa!
YanıtlaSilEvet aslinda somut uygulamalardi bu nedenle de oldukca pratikti ama ornegin 'uzun suredir giymediginiz giysilerinizden kurtulun'u bile uygulayamadim..:)) eh n'apalim en azindan iyi bir okurum..:) sizin zen deneylerini de takip ediyorum azminizden dolayi da tebrik ederim:)
YanıtlaSilteşekkürler :) bence siz de iyi bir okurdan çok daha fazlasısınız.
YanıtlaSilbu bırakmak meselesi dallı budaklı bir şey. sadece giysilerle değil, alışkanlıklar, düşünceler, insanlarla da zor. önce o ağırlığı hissetmekten bıkmak, yorulmak ve bırakmaya hazır olmak gerekiyor sanırım. zorla bırakmak olmuyor! takip ettiğim simple living blog'larından birinde şöyle bir şey vardı: kullanmadığınız giysileri atmayın ama bir hurca koyup kaldırın. 6 ay veya 1 yıl sonra hala aklınıza gelmiyorsa, o giysilerden kurtulmaya hazırsınız demektir. belki de böyle daha az radikal bir şekilde deneyebilirsiniz aynı şeyi.
Cok tesekkur ederim:) guzel bir fikir gercekten bunu deneyebilirim, cunku yillardir giymedigim seyleri bile elden cikarmaya kiyamiyorum bazen... Sadece giysi de degil, evet bu uygulama benim icin cok yararli olur tesekkurler:)
YanıtlaSilEvi boşaltmak her daim müthiş bir mutluluk verdiği için bana, kitap bu yönüyle çok ilgimi çekti. Çoksatar olmasına karşı önyargımı da bu blogda yer alması kırdı diyebilirim, alıp okuyacağım. Tam da yeni bir düzenleme dönemine girmek üzereyken :) Teşekkürler Eren'cim.
YanıtlaSilBiblio'cum, çoksatar olmasına aldırma, gerçekten çok güzel bir kitap, verilen tavsiyeler son derece net olduğu için sonuç odaklı bir kitap yani, işe yarayacağını düşünüyorum, sevgiler:)
Sil