"Kuzenim Rachel"i bitirmiş bulunuyorum. Bundan sonraki satırlarda kitabın sürpriz sonunu yazacağım, eğer kitabı okumaya niyetliyseniz yazının devamını okumayın! Philip kör kütük aşık olmuştur ve gözü Rachel'den başkasını görmez, doğum gününden bir gece önce artık iyice delirmiştir ve aile yadigarı bütün mücevherleri kadının önüne yığar ve evlenme teklifi imasında bulunur, aralarında bir yanlış anlaşılma olur ve Philip teklifinin kabul edildiğini zanneder. Daha sonra bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu anlayan delikanlı yıkılır ve haftalarca hasta yatar, bu durumda Floransa2ya dönmeye niyetli Rachel de o iyileşinceye kalmaya karar verir. Bu umutsuz günlerde Philip amcası Ambroise'in kendisine yazıp yollamamış olduğu bir mektubu bulur, burada amcası Rachel'in yetiştirdiği bir takım bitkilerle kendisini zehirlediğinden kuşkulandığını söylemektedir. Philip kendisini de zehirlediğinden şüphelenmeye başlar. Artık Rachel'e duyduğu duygular nefrete dönüşmüştür. Bu arada bahçe düzenlemesi devam etmektedir, bir gün işçilerden biri onu bahçede yeni inşa edilmekte olan köprüyü kullanmaması için uyarır, köprü sağlam gibi gözükmekte ancak kuvvet taşıyamaz durumdadır. O gün Philip, manevi babasının kızı ve en yakın arkadaşı Loise'i eve davet eder, Rcahel da onlara katılır ve üçü sohbet eder, daha sonra Rachel bahçede yürüyüş yapacağını söyleyerek çıkar, o yokken Philip Loise'e korkularından bahseder ve bir delil bulmak için Rachel'in odasını karıştırırlar ancak hiç bir şey bulamazlar, Rachel'in sakladığı hiç bir şey yoktur. Philip birden vicdan azabı duyar ve bahçeye koşar, bahçede korktuğu manzarayla karşılaşır...
Bugün kütüphaneden Thomas Mann'dan "Venedikte Ölüm"ü ve Philip K. Dick'den "Yüksek Şatodaki Adam"ı aldım..
0 kalem yazmış:
Yorum Gönder