13 Şubat 2014 Perşembe

Dokunma Dersleri – Yalçın Tosun

Bildiğiniz üzere Hikmet Hükümenoğlu sevdiğim ve takip ettiğim bir yazar, kendisinin blogunu zevkle okuyorum ve sayesinde yeni yazarlar, yeni kitaplar keşfediyorum. Yalçın Tosun da onun sayesinde tanıştığım bir yazar oldu, Hükümenoğlu’nun Dokunma Dersleri kitabı hakkındaki yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Öncelikle Yalçın Tosun’dan bahsetmek istiyorum, yazarımız 1977 Ankara doğumlu ve Galatasaray Üniversitesi hukuk bölümü mezunu, aynı okulda doktorasını da tamamladıktan sonra şu an Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktaymış. Dokunma Dersleri yazarın üçüncü kitabı; bundan önceki “Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler” (2009-öykü) ile “Peruk Gibi Hüzünlü” (2011-şiir) isimli kitapları ödüller kazanmış, “Peruk Gibi Hüzünlü” isimli şiiri ise Mabel Matiz tarafından bestelenmiş.

Dokunma Dersleri 2013 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından basılmış, 121 sayfa ve 4 bölümden oluşuyor; Arzuyu Örtüsünden, Tanıdık Yabancılar Makamı, Bilindik Sırlar Makamı, Küçük Kesikler. 121 sayfaya 20 öykü sığdırmış yazar, öyküler genelde 4-5 sayfa. Kitabı okumaya başlamadan önce öykülerin kısa oluşu bende bir önyargı oluşturmuştu, ama okumaya başladıktan sonra çok hoşuma gitti. Bu öyküler adeta şarkı sözü gibi, yani hem şiirsel hem de şarkı sözünde olduğu gibi başını ve sonunu bilmediğimiz ama birkaç cümlede olayın içine girebildiğimiz kesitler, bu yorumu yazarın bir şiirinin bestelendiğini okumadan önce yapmıştım:)

Öykülerin hepsini beğendim ama bir kısmı çok çok hoşuma gitti, sanırım en çok Sıcak Sandalye ve Saklı oldu. Sıcak Sandalye’de Mert gibi uzak bir karakterin yaşadığı duygusal patlama okuru etkiliyor, Saklı’da ise henüz kendini keşfetmemiş ‘saklı’ kahramanın yaşadığı olayın bir çok kişinin gözünden yorumunu okuyoruz.

Kitabın arka kapağındaki yazı da öyküler konusunda güzel bir fikir veriyor bize;
“Tutku, keder, utanç, pişmanlık, nefret, dostluk ve dile gelmeyen sevgiden mürekkep öykülerde Yalçın Tosun kalemini bir sihirbaz değneği gibi kullanıyor. Kaşla göz arasında rengarenk duyguları ortaya döküverdiğinde adeta neye uğradığımızı şaşırıyoruz… Dönüp tekrar okuma isteği uyanınca da bir sonraki öyküye hemen geçilemiyor.”

Kitabın ismi de güzel seçilmiş çünkü bunlar içe dokunan öyküler. Kapağı da çok beğendim; Leyla Gediz’e ait “Olmayan” isimli tablodaki gibi yazarın öykülerinde de az sayıda fırça darbesiyle yoğun duygular aktarılmış karşı tarafa. Kısacası alışık olmadığım bir türde olmasına rağmen çok severek okuduğum ve tavsiye edeceğim bir kitap oldu Dokunma Dersleri. Keyifli okumalar.


4 yorum:

  1. Eren Deep ve sende bilmediğim tanımadığım yazarları öğrenmek hoşuma gidiyor. Hemen peşine düşüyorum tanımak için :) ilgi çekici bir kitaba benziyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu iltifatın için teşekkür ederim Aslıcım:) gerçekten çok başarılı bir yazar bence, zaten neredeyse her kitabıyla da ödül almış, tavsiye ederim, keyifli okumalar:)

      Sil
  2. hımm hatırlamadım. kariyeri de iyiymiş. öykü ha. ne güzel. en sevdiğim tür yaaa. hımmm galatasaray'dan gidip bakarım. yol üstü. :) yky başında büyük yazarlarımızdan güven turan var yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kesinlikle tavsiye ederim deep, guven turan da okumali tesekkurler:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...