21 Şubat 2017 Salı
Kuşlar - Tarjei Vesaas
Timaş Yayınları'ndan Ekim 2015'de çıkan 236 sayfalık kitap İskandinav Edebiyat Ödülü almış. Genelde değişik yabancı dillerdeki kitaplar İngilizce çevirilerinden çevrilirler ancak bu romanın diğer bir güzelliği Norveççe aslından Deniz Canefe tarafından çevrilmiş olması, böylece olabildiğince kayıpsız bir çeviri okuyabiliyoruz.
Yazarı tanıyalım, 1897 Norveç doğumlu, yazmaya 1923 yılında başalmış, hem şair hem romancı. Özellikle 2. dünya savaşı sonrasında 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında kabul edilmiş ve tam 30 kez Nobel'e aday gösterilmiş, kazanamamış olması çok üzücü... 1970'de hayatını kaybetmiş. Kuşlar isimli romanı 1957'de yayınlanmış.
Romanımızın kahramanları 37 yaşındaki, "yavaş düşünen" Mattis ile 40 yaşındaki ablası Hege. İki kardeş küçük bir köyde birlikte yaşamaktadırlar. Son derece sakin bir hayatları vardır. Mattis durumundan dolayı çalışamamaktadır, Hege evi ördüğü hırkalarla geçindirmektedirler. Hege hırkalara altı köşeli yıldız örer, buradan da anlıyoruz ki olaylar 1940-1945 Alman işgali sırasında geçmektedir. Mattis ablasıyla olan hayatından memnundur, sadece ablasının bazen ona sert davranması onu üzer, Hege ise kardeşini sever ama onun yüzünden hayatın güzelliklerinden uzak kaldığını düşünür. Okurun ana odağı ise Mattis'tir. Bir gün Jörgen isimli bir oduncunun gelmesiyle Mattis'in hayatı değişir...
Kitabı çok sevdim, hüzünlü ama insanın zihninde tat bırakan, bitirdikten sonra düşünmeye devam edeceğiniz bir kitaptı, sevgili Deep Tona'a beni bu kitapla tanıştırdığı için çok teşekkür ederim. Kitapta doğaya büyük yer veriliyor, romana ve karakterlere etkisi büyük, bu açıdan roman bende daha önce okuduğum ve yine Norveç edebiyatına dahil olan ve Görülmeyenler'e benzettim. İki kitap da çok etkileyiciydi. Keyifli okumalar dilerim:)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yazarın 'Buz Sarayı'kitabını okumuştum. Hatta filmini de izledim.
YanıtlaSilPaylaşımın için teşekkür ederim canım.
Keyifli ve verimli okumaların olsun.
Sevgilerimle ^-^
Buz Sarayı'nı duymuştum ama filmi olduğunu bilmiyordum, onu da okumak isterim Ayşim'cim tavsiyen için teşekkür ederim, keyifli okumalar, sevgiler:)
SilBu yazarı şimdi sayende duydum Eren'ciğim, 2. Dünya Savaşı hem de işgal altında en ilgimi çeken konular ve filmler, mutlaka okumak isterim. Çok teşekkürler. Sevgiler:)
YanıtlaSilAslında sadece küçük bir bilgiden çıkarıyoruz bunu, o dönemki koşullara pek yer vermemiş ama kitap gerçekten çok ilginç, umarım siz de seversiniz, çok teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)
Silbu kitap kesin listeme girdi. hatta bu ay sonra yapacağım alışverişte okuyacaklarım arasında ilk safı çektiğini bile söyleyebilirim Eren. (um, evet biraz benim İskandinav ülkeleri ve dahası Norveç'e olan hayranlığım var) bu sebeple yazını ilgiyle okudum. deep'e de ayrıyettten teşekkürler ki, seninde listene girmiş. tanıştırmış seni bu hoş kitapla. umarım bende de seninki kadar derin bir etki bırakır. doğrusu yazıyı okurken ne denli heveslendiğimi tahmin edemezsin, şuraya aynı heyecanla yazmaya çalıştım sıcağı sıcağına, fakat galiba fazla duygularını yazıya dökenlerden olamadım hiç bir zaman. ^^
YanıtlaSilKısaca çok ama çok teşekkür ederim Eren. :)
Bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim sevgili River. Gerçekten etkileyici bir romandı, doğayı anlatışını da çok sevdim. Deep gerçekten orijinal kitapları bulup çıkarıyor:) Çok sevindim yazımın seni heveslendirmesine, umarım sen de kitabı seversin, şimdiden keyifli okumalar dilerim, çok teşekkür ederim ben de, sevgiler:)
Silbu arada Eren bilemiyorum bu mimi yaptın mı, yapmadın mı diye ama seni de mimledim. ^^
Silgönlünden geçerse yaparsın bir ara. :)
Çok teşekkür ederim sevgili River, geldim, gördüm bile, sevgiler:)
SilBu kitabı Deep'ten ben de not almıştım ama unutmuşum:) şimdi yeniden not ettim teşekkürler, sevgiler:)
YanıtlaSilBen de yazarken acaba sizin blogunuzda da var mıydı diye düşündüm doğrusu Gül Hanım:) Norveç edebiyatı güzelmiş gerçekten, onu tanımam da sizin de payınız var:)) keyifli okumalar, sevgiler:)
Silya evet buz sarayı okuycam ben de filmini bilmiyodumdu amağ :)
YanıtlaSilokuyalım evet merak ettim ben de, yazar çok iyi:)
SilKUŞLAR
YanıtlaSilTarjei Vesaas
Norveç edebiyatından bir başyapıt. Roman da mükemmel çevirisi de.
Doğanın içinde bir kulübe. Çevrede orman, göl ve tarlalar. Kulübede iki insan. Abla kardeş. Abla, Hege, örgü örerek evi geçindiriyor. Ev işleri ile ilgileniyor, sade, düz bir insan. Mattis, erkek kardeşi, o biraz yavaş düşünüyor, sıradan insanlar gibi normal bir düşünce akışı yok onda, biraz saf.
Mattis, çalışamıyor, tarlada çalışıp para kazanmak istiyor, olmuyor, odunculuk yapamıyor, bir kayığı var, kayıkçılık yapmak istiyor gölde, ama gelen giden yok. O da Hege ile sohbet ediyor. Hege istemezse de kuşlarla arkadaş oluyor. Kuşlar, rüyalar, hayaller ve yemek. Dünyası bu. Dünyayı, insanları, kuşları hep yanlış algılıyor. Fırtına ise en korktuğu.
Bu sakin, ikili kır yaşantısına bir gün bir oduncu dahil oluyor. Oduncu eve geliyor. Ve Mattis için yeni bir hayat başlıyor. O huzurlu hayat bitiyor Mattis için.
Roman tam saf edebiyat. Hiçbir olay yok, konu sade, anlatım sade ve dümdüz, hikaye bir doğa resmi gibi sanki. Sade anlatı ancak bir bütün halinde sanki bir şiir gibi. Saf oğlanın gözünden doğa, yaşam, insanlar sıradan ama aynı zamanda büyülü ve gizemli. Hiçbir aksiyon olmadan heyecanlı ve sürükleyici. Bu da yazarın ustalığı işte.
Onca durağanlık içinde insan sıcaklığı ve yaşamın süregelişi.
Not:4/4
3 nisan 2016 da kitabı okuyup yazmışım. geçenlerde feride's violet arkadaşımız rica etti artık maalesef yazılarımı silemiycem, eski yazılarıma bakıp kitap seçiyormuş :) kitapları filmleri dergileri dizileri silme dediler. silmeyim barik. öykü deneme şiirler bak onlar bir işe yaramaz onları silebilirim. dur belki mimleri silerim bak bu olabiler :)
YanıtlaSilKitabı çok güzel anlatmışsın ya hele son cümleye bayıldım "onca durağanlık içinde insan sıcaklığı ve yaşamın süregelişi", süpersin:) yaa bence hiç birini silme, mim cevaplarına bayılıyorum, öykülerin de süper, nasıl kıyacaksın onlara?:))
YanıtlaSilonca durağanlık içinde.... hıım bunu bir öykümde kullanayım kikiki şaka şaka bak bi kitap var seven sen "onca yoksulluk varken" hımm biliyon mu bi yazar var ve iki ismiyle de meşhur, emile ajar ve romain rolland. tımıms, mim de öyküler de hiçbişi silmicem :)
YanıtlaSil:)) Gördüm gördüm concorde ödülünü kazanmış, ama çok dram olmasın ya sonra benim aklımdan çıkmıyor?:)) olley olley olleyy :))
SilUppps, çok pis kıskandım mı ne , hiç duymamıştım ki, deepte de görmemişim hayret:((
YanıtlaSilatlamışsın ama olsun bak şimdi yakaladın:)) tavsiye ederim Eylem'cim çok kolay okunuyor, sürükleyici ve gayet edebi, sevgiler:)
Silhiç rastlamadığım bir yazar, nasıl böyle güzel bir kitabı kaçırdım acaba ya? hüzünlü ama güzel tat bırakan eserlerin ayrı bir yeri oluyor. Deep de çneridyse vardır bir bildiği zaten üüsttte de yorumlamış bir güzel. sevgiyle kkalın :)
YanıtlaSilevet ben de Deep Tone sayesinde tanıdım, yalın ama etkileyici bir kitap, belki de etkileyiciliği yalınlığından geliyor, teşekkür ederim yorumunuza, umarım siz de seversiniz, keyifli okumalar, sevgiler:)
SilBu aralar değişik yazarları tanımak istiyorum. Bir kenara not alıyorum bakalım almaya fırsatım olur mu?
YanıtlaSilTavsiye ederim gerçekten, arada farklı şeyler okumak iyi oluyor, keyifli okumalar, sevgiler:)
SilSayenizde kitabı çok merak ettim :)) Deep'le ikiniz çok güzel yorumlamışsınız :))
YanıtlaSilGüzel bir kitaptı gerçekten, ben çok beğendim, tavsiye ederim, teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)
Sil