Gotikromantik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gotikromantik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1 Ekim 2013 Salı
Otranto Şatosu - Horace Walpole
Kasvetli bir şatoda geçiyor oluşu ve karakterler arasındaki aşk ilişkileri bana gotik-romantik serisinin bir diğer romanı olan Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi isimli romanı hatırlattı.
129 sayfadan oluşan romanın konusuna bakacak olursak; Otranto Şatosu'nun prensinin oğlu Conrad, Isabelle isminde bir genç kızla evlendirileceği gün üzerine devasa bir şövalye miğferinin düşmesi sonucu ölür, bu durum herkesi şok eder. Bir taraftan bu devasa miğferin nereye ait olduğunun araştırılması, diğer taraftan kaybettiği erkek varisin yerine yenisini yapma derdinde olan Otranto Şatosu prensi Manfred'in göz koyduğu gelini Isabelle'in peşine düşmesi derken şatoda işler karışır. Şatonun rahibi, Manfred'in eşi Hippolita ve kızı Matilda, tesadüfen olaylara karışan yakışıklı köylü Theodore romanın diğer öne çıkan kişileridir. Bu arada tabi şatoda ortaya çıkan dev ve bir takım hayaletler de romanda boy gösterir.
Roman herhalde yazıldığı zaman oldukça ilgi çekiciydi, ama olayların hızlı gelişimi ve karakterlerin şiirsel diyalogları tiyatrovari, hatta neredeyse operavari diyeceğim. Bir de tabi herkesin birbirinin babası çıkması gibi Türk filmi tadında gelişmeler var. Değişik ve türünün ilk örneği olması açısından önemli bir kitap, ilginizi çekebilir.
Etiketler:
Gotikromantik,
Horace Walpole,
Otranto Şatosu,
Sicilyada Bir Aşk Hikayesi
23 Nisan 2013 Salı
Hayaletgören – Friedrich Schiller
Yazarın 1789’da 30 yaşındayken yazdığı Hayaletgören, Can Yayınlarının Gotikromantik serisine ait bir roman. 142 sayfadan oluşan kitap iki bölümden oluşuyor. Yazar ikinci bölümden sonrasını yazmayarak kitabı yarım bırakmış.
Konuya gelecek olursak, kahramanımız prens Venedik’te bir gezide bulunmaktadır. Kendisi doğa üstü konulara meraklı bir adamdır ve bir gün (Ermeni Kilisesi mensuplarının giydiği cüppeye benzer bir cüppe giydiği için) Ermeni diye bahsedilen bir adamla karşılaşır, bu gizemli adam roman boyunca pek çok kez karşımıza çıkacaktır. Okuyucu prens ve Ermeninin ilişkisini merak eder. Ermeni gerçekten doğa üstü güçlere sahip gizemli bir adam mıdır yoksa bir şarlatan mıdır? Kitabın ikinci bölümünde prens aşık olur ancak Ermeni bir şekilde yine olaylara dahil olur.
Kitap benim pek ilgimi çekmedi, sürükleyici ve ilginç bulmadım. Yine de sizin ilginizi çekebilir.
Etiketler:
Friedrich Schiller,
Gotikromantik,
Hayaletgören
24 Ocak 2012 Salı
Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi - Ann Radcliffe
Ann Radcliffe ismiyle en iyi gotik romanları ararken karşılaştım. Goodreads sitesini de bu sayede keşfettim, buraya tıklayarak 1764- 1937 yılları arasında yazılmış en iyi gotik romanlar listesine ulaşabilirsiniz, gerçekten çok güzel kitaplar var. Bu listede Ann Radcliffe adını görüp kitap sitelerini aratınca Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi'nin Can Yayınlarından "Gotikromantik" serisinden çıktığını gördüm. Yalnız kitabın arkasında bu seriye ait diğer kitapların isimleri de olsaydı veya yayına hazırlananlar tarzında bir iki reklam olsaydı güzel olurdu.
Ann Radcliffe 1764 doğumlu bir yazar. 1790 yılında başka bir isimle yayınlamış Sicilya'da Bir Aşk Hikayesini, bu kitap ilk kitaplarından birisi. Daha sonraki eserleri gotik tarzında ününü arttıran kitaplar olmuş.
Kitabın kapağını çok beğendiğimi belirteyim, yalnız kapak içerikten daha fazlasını vaadediyor bana kalırsa. Kitabın konusuna gelirsek, Marki Mazzini eşinin ölümünden güzel Maria de Vellorno ile evlenir, iki kızını onların eğitiminden sorumlu Madam Menon ve diğer hizmetkarlarıyla Mazzini Şatosunda bırakarak oğlu Ferdinand'la ve yeni eşiyle Napoli'ye gider. Uzun yıllar sonra bir şölen vesilesiyle başka soylularla birlikte şatoa geri gelirler, burada kızlardan küçük olan Julia Kont Vereza'ya aşık olur, bu aşkın karşılıklı olduğu ortaya çıkar. Ancak kıskanç Markiz'in (yani Marki Mazzini'nin yeni eşi) kalbi buna dayanmaz, bu aşkı anlayınca Julia'nin yaşlı bir Dük ile evlendirilmesi için elinden geleni yapar. Bu evlilik baskısı Julia, Kont Vereza ve Ferdinand'ın hayatlarını alt üst edecektir.
Kitapın hızı öyle yüksekki, sürekli bir olay oluyor, ancak karakterlerin duygularına çok kısaca yer verilmiş. Kitapta yer alan tesadüfler ise Türk filmlerini aratmıyor. Olayların fazlalığı, sürekli gitmeler gelmeler açıkçası kafamı karıştırdı. Beklentim de yüksekti açıkçası.
Bu arada kitabı, belki Mina Urgan'ın kitabında bahsettiği "kibar aşk" sınıfına sokulabilir. Zira Kont Vereza sadece kitabın başında ilanı aşk ettiği Julia için her türlü fedakarlığa katlanıyor.
Yazarın, "daha gotik" bir kitabını okumak isterdim, yine de okunabilir bir kitap. Yazıldığı yıllar düşünülürse çok başarılı.
Resim 2: http://www.gregology.net/library/images/Gregsguidetochivalry/index.1.jpg
Etiketler:
Ann Radcliffe,
Gotik,
Gotikromantik,
Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)