25 Ekim 2015 Pazar

Düşünce Balonları - David Lodge

David Lodge'u Kitap Not Blogu sayesinde keşfettiğim bir yazar. Gerçi o İyi İş ve Küçük Dünya romanlarını önermiş ama olsun:) Ayrıntı Yayınları'ndan 2005 yılında çıkmış olan kitabımız 318 sayfa. Yazarımız 1935 doğumlu bir İngiliz Edebiyat profesörü ve 1987 yılında tam zamanlı yazarlık yapabilmek için işinden ayrılmış. Romanlarıyla ödüller almış olan Lodge aynı zamanda eleştiri kitapları ile yazma üzerine de kitap yazmış.

Düşünce Balonları'na gelirsek, yine bir üniversite kampüsünde geçiyor, kahramanımız Gloucester Üniversitesi'nde -sanırım- yapay zeka üzerine çalışmakta olan ve bu konuda son derece medyatik olan Ralph Messenger, kendisi zeki, karizmatik, çekici ve aynı zamanda da tam bir kadın düşkünü. Güzel Carrie ile evli ve üç çocuk babası olmasına rağmen çapkınlıktan geri durmuyor. Karısı da az çok kocasını bilidiğinden buna biraz göz yumuyor, kendisinden uzakta olması şartıyla tabi. İşi gereği sık sık yurtdışına, şehir dışına çıkan Ralph bunu güzel idare ediyor. Ama bir gün yaratıcı yazralık dersi vermek üzere eşini yeni kaybetmiş çekici yazar Helen Reed bir sömesterliğine kampüse geliyor ve hemen Ralph'in radarına giriyor. Hoş ama aynı zamanda son derece entellektüel olan Helen de bu adamı çekici buluyor ama ahlakı onu bir ilişkiye girmekten alıkoyuyor. Sonra işler karışıyor ve olanlar oluyor...

Kitap aslında şekil itibariyle oldukça ilginç. Bir Ralph'in günlük niyetine doldurduğu ses kayıtları, bir Helen'in günlükleri, bir de yazarın üçüncü kişi olarak anlattıkları ile ilerliyor kitap. Bu arada sık sık Ralph ile Helen'in özellikle zihin veya ahlak gibi bir takım konulardaki konuşmaları yer tutuyor. Açıkçası bu kısımlar beni biraz sıktı. Ama Ralph'in Helen'e olan ilgisinin büyük kısmı da bu konularda son derece başarılı bir şekilde kendisiyle konuşabilmesi. Bir de Helen'in yaratıcı yazralık sınıfı öğrencilerine verdiği ilginç ödevlerden bazıları da sayfalarda kendisine yer buluyor, mesela doğduğundan beri siyah, beyaz ve gri dışında hiç bir renk görmemiş olan 33 yaşındaki Mary'nin ilk defa kırmızı bir gül gördüğü anı anlatan ödevler veya farklı yazarların üslübuyla "sivrisinek olmak" gibi.

Sonuç olarak yazar gerçekten ilginç bir kitap ortaya çıkarmış, ama Helen beni biraz hayal kırıklığına uğrattı, bazı yerlerde onu biraz duyarsız buldum açıkçası. Bir de Ralph'le olan bazı felsefi tartışmalarında da sıkıldım dediğim gibi. Biraz daha kısaltılmış olsa daha çok beğenirdim sanırım. Yine de geçer not aldı. Keyifli okumalar:)

Kapak ilüstrasyonu: Sevinç Altan

5 yorum:

  1. ilginçmiş. yazarı duymuştum ama okumadım. ama ayrıntı en sevdiğim yayınevi yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel kitap, ayrıntı en sevdiğin yayın evi mii, bilmiyordum bunu, evet ben de seviyorum:)

      Sil
  2. lodge duyduğum ama okuma fırsatı bulamadığım yazarlardan , edinilir.:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geç cevap yazdım kusura bakma:) ben de ilk defa okudum ama sevdim yazarı, senin de seveceğini umarım, sevgiler:)

      Sil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...