23 Mayıs 2016 Pazartesi

Tepedeki Ev - Shirley Jackson

Siren Yayınları'ndan Ocak 2011'de çıkmış olan 228 sayfalık kitabımızı (kapağı ne kadar orijinal, değil mi?), korku- gerilim romanlarının sevilen çevirmeni Dost Körpe çevirmiş. Yazarımızı tanıyalım önce, Shirley Jackson 1916 Kaliforniya doğumlu, kitabın başında yazarı tanıtan bölümden şu cümleyi aktarmak istiyorum;

"Psikolojik gerilimin ustalarından sayılan Jackson, dehşet ve korkuyu sıradan insanların gündelik hayatlarından kesitlerle sofistike biçimlerde aktarması ve okurun zihnini ele geçirmedeki yetkinliğiyle tanınmıştır. Yaşamı boyunca eserleri hakkında konuşmayan ve basınla görüşmeyi reddeden Jackson, 48 yaşında kalp yetmezliğinden öldükten sonra cadılık ile uğraştığına dair sçylentiler çıkmış ve böylelikle yazar, ona tfedilen karanlık personayla da efsaneleşmiştir. Jackson'un çeşitli psikolojik rahatsızlıklardan mustarip olduğu ve ani ölümüne aldığı ilaçların sebep olduğu söylenir."

Yazıda yazarın Neil Gaiman, Joyce Carol Oates, Stephen King gibi yazarlara ilham vermiş olduğu da belirtilmiş. Yazar 6 roman ve pek çok kısa öyke yazmış. Tepedeki Ev ile Ulusal Kitap Ödülü'ne aday göstermiş, The Possibility of Evil isimli romanıyla da Edgar Ödülü'ne layık bulunmuş.

Romanımızın konusuna gelirsek, Doktor Montague doğaüstü olaylara büyük ilgi duyan ve bunlar üzerinde araştırmalar yapan biridir. Tepedeki Ev ise içinde geçmiş tuhaf olaylar nedeniyle hakkında pek çok söylenti yapılmış eski bir evdir. Doktor bu araştırmalarını yapmak için bu evin çok uygun olduğunu düşünmüş ve burayı bir süreliğine kiralamıştır. Ancak bu araştırmalarına yardımcı olmaları için başka insanlara ihtiyaç duyar, sıradan insanlar değil tabi bir takım özel yetenekleri olan kişiler. Doktor özel yeteneği olan veya bir takım doğaüstü olaylara karışmış sayısız kişiye mektup yazar ve onları eve davet eder, ancak çok azından cevap alır, cevap verenlerinse sadece 2si; Eleanor Vance ile Theodora eve gelmeyi kabul ederler. Tepedeki Ev'in son konuğu ise ev sahibesinin misafirlere eşlik etmesini şart koştuğu yeğeni Luke'dur. Evin kasvetli havası daha ilk dakikalardan bu dörtlüyü yakınlaştırmıştır, küçük şirin bir arkadaş grubu olurlar hemen. Bir yandan aşçının güzel yemekleri, bir yandan evin ve çevresinin kendine has güzellikleri onları güzel bir tatilde olduklarını hissettirir. Bu arada olayları Eleanor'un gözünden izleriz. Yazar Eleanor'un piskolojisini o kadar güzel yansıtmış ki, onun duygularını çok iyi anlıyoruz. Herşey iyi güzelken birden Eleanor'la ilgili garip olaylar başlar...

Kitaba bayıldım, "keşke ben yazmış olsaydım" dedim hatta:) Gotik diyebileceğim bu romanda evin tekinsiz havasıyla insanların psikolojileri çok güzel bir şekilde aktarılmış. Kitap beni çok etkiledi ve okuyup bitirdikten sonra da uzun süre hakkında düşündüm. Hatta bir süre sonra tekrar okumak istediğim nadir kitaplardan biri. Kitabın bir de "The Haunting" isimli 1963 yapımı sinema uyarlaması bulunuyor, siyah beyaz olan bu filme şöyle bir baktım ama karakter seçimini çok uygun bulmadım, 32 yaşında olması gereken Eleanor 45 yaşında gösteriyordu çünkü..:) Bir de 1999 yapımı olan ve Niam Neeson, Catherine Zeta Jones ve Owen Wilson'un oynadığı bir verisyonu var ama imdb puanı 4,9. Keyifli okumalar, iyi seyirler:)

16 yorum:

  1. Çok eğlenceli ve faydalı bir yazı kaleme almışsınız, merak ettim.
    Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumunuza, gerçekten ilginç bir kitap:)

      Sil
  2. Kapağı çok güzel ve konusuna da meraklandım çok, seveceğimden emin olarak alışveriş listeme ekledim, teşekkürler Eren'cim ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biblio'cum psikolojik yönü ağır basan bu kitap tam senlik, seveceğine eminim, teşekkür ederim yorumuna, sevgiler:)

      Sil
  3. filmini biliyoom :) haftasonu bir kitap daha yazmıştım onu gördün müü, doktor jivagoo, okumuşsundur herhaldeee :)

    YanıtlaSil
  4. böyle ev filmleri ne korkunç oluyo yaaaa :)

    YanıtlaSil
  5. baksana, bi önceki "duyurular" yazımı okudun muuuu. orda bi kitap blogu adresi verdim. son, otuz yaş, bir de john berger'i ordan okudum. ya inanılmaz blog. binlerce kitap var ve iki tıkla okuyosun yaa. ve kitaplar o kadar iyi ki. bulamadıklarını ordan oku. ayrıca, john berger öğütlerim. müthiş yazarlardan :) o blogu bi gez bak neler var. bir düş gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gördüm gördüm, süper 3000'e yakın e-kitap var, hatta girer girmez bir tane bulup indirdim, harika, filmli olanı da çok güzel, sağ ol paylaştığın için, hazine sandığı gibi ikisi de:))

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. ben çok beğendim, olaylardan ziyade karakterin psikolojisi ön planda, sevgiler:)

      Sil
  7. Bu kitabı okumuşmuydum, yoksa filmini mi izlemiştim hatırlayamadım iyi mi:( Sevgiler canım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmi de kitabı da güzeldi, sizi de etkilemiş demek ki, ben bazen okuduğum veya izlediğim şeyin konusunu hatırlayamıyorum:)) yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...