12 Temmuz 2016 Salı

Damga - Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri Güntekin çok sevdiğim bir yazar, özellikle biraz huzur, sakinlik peşinde olduğum zamanlar ondan bir şeyler okumak beni rahatlatıyor. Daha önce onun Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Kavak Yelleri, Eski Hastalık, Kızılcık Dalları, Yaprak Dökümü ve Akşam Güneşi (çok güzeldi) isimli eserlerini okumuştum. Damga yazarın en bilindik eserlerinden, 1924 yılında, 35 yaşında iken yazdığı ilk romanlarından biri. Benim okuduğum, İnkilap ve Aka Kitabevleri'nden 1974'te çıkan 8. baskı. 144 sayfalık eser İffet isimli iyi bir aileden gelen bir gencin, sevdiği kadını bir namus lekesinden korumak adına büyük bir fedakarlık yaparak kendisini hırsız gibi göstermesi, bunun üzerine 6 ay hapis yatıp çıkması nedeniyle toplum içinde damgalı biri olarak yaşadığı zorlukları anlatır. İffet taşıdığı damgaya rağmen doğru yoldan ayrılmamaya çalışsa da insanların yaptıkları haysiyetsizliklere rağmen umursamazca yaşayışlarına hayret eder, romanın sonu ise tek cümleyle her şeyi özetler... Yazardan yine keyifli bir roman, ancak favorilerimden biri değil.

Bu arada wikipedia'da yazarla ilgili başlığı okurken, yazarın çalışma şeklini anlattığı şu paragrafa rastladım, çok hoşuma gittiği için buraya aktardım;

"Roman ve hikâye yazarken konunun evvela asıl canlı noktası, amudi fıkarisi (belkemiği) gelir. Bu amudi fıkaridir ki bana yazmak arzusunu verir. Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi yazayım) derim. Bu suretle eserin iki adımı atılmış olur. Mevzuu pek iptidai bir şekilde fikrime gelir. Hiçbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senelerin geçtiği de vakidir. Bu müddet zarfında mevzua bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını tayyederim, atarım, çıkarırım. Vakaları retuş ederim. Tipleri develope ederim (geliştiririm).. Yazma işine başladığım zaman da çok muntazam çalışırım. Romanın sonunu nasıl bitireceğimi tayin etmeden yazıya başlamam. Evvela umumi bir şema yaparım. Fakat eser henüz definitif (kesin, belirli) olmamıştır. Ortada şahıslar vardır, vakalar vardır, eserin ana hatları vardır. Fakat yazmaya başladıktan sonra şahıslar ekseriyetle hüviyetlerini değiştirirler, evvelce hiç düşünmediğim vak'alar, yeni şahıslar gelir. (Muhit dergisi, 1933; anan: Muzaffer Uyguner, Reşat Nuri Güntekin, Ağustos 1967)

—  Reşat Nuri Güntekin

Keyifli okumalar:)

18 yorum:

  1. reşat nuri. çok seviyom ben de. çalıkuşu ve akşam güneşi okudum. ama okuycam.. bu konu da güzel. francala hamuru da :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. francala hamuru evet, ne kadar hoş bir insandır kim bilir, ne güzel anlatmış di mi?:)

      Sil
  2. reşat nuri nin bu açıklaması sanırım bir deneme sınavında paragraftı. Unutmadığıma göre ben de çok beğenmişim :))
    Gülücüklü kal...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya evet hem hoş hem bilgilendirici bir anlatım, işte deneme sınavlarının faydaları:)) teşekkür ederim, sen de gülücüklü kal:)

      Sil
  3. En son Acımak'la bir kere daha hayran kalmıştım yazım tarzına ama maalesef Damga eksiklerimden. Reşat Nuri'nin cümleleri su gibi akıyor, başka hiçbir Türk yazarda görmediğim şekilde insanın içine işliyor sanki. Yazı için teşekkürler Eren'cim, inşallah kısa zamanda hepsini okumak nasip olur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asla eskimeyecek bir klasik gerçekten, benim için de çok özel, vazgeçilmez bir yazar:) ben teşekkür ederim Biblio'cum, keyifli okumalar:)

      Sil
  4. Reşat Nuri benim en sevdiğim yazarlardan biri. Birçok kitabını okudum, Damga'yı da yıllar önce okumuştum ama detayları unutmuşum. Akşam Güneşi'ni okumadım. Önce onu okuyayım o zaman :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Akşam Güneşi ve Dudaktan Kalbe yazarın beni en çok etkileyen eserlerindendir, sizin de seveceğiniz umarım, keyifli okumalar, sevgiler:)

      Sil
  5. Ben de artık Türk Klasiklerine yönelsem çok iyi olacak:) bende bir tek Çalıkuşu var:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çalıkuşu tam bir klasik zaten:) özellikle biraz huzur aradığınız zamanlarda Türk klasiklerini tercih edebilirsiniz mesela, sevgiler..:)

      Sil
  6. çok hoş bir esere benziyor gerçekten. Okumaya değer görüyorum. Çalıkuşunu iki kere okumuş ve etkilenmiştim. Reşat Nuri'nin tarzını seviyorum. Ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de en az iki kere okumuştum evet..:) Reşat Nuri gerçekten harika bir yazar, teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler:)

      Sil
  7. Reşat Nuri havasındayım ne zamandır. Ne iyi oldu burayı bulduğum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz:) Ben de biraz nostalji yaşamak, huzur bulmak istediğimde aklıma ilk Reşat Nuri geliyor... sevgiler:)

      Sil
  8. Soslubadem sayesinde tanıdım sizi. G+dan takibe aldım. Ancak ne oluyorsa GFCden takibe alamadım. Umarım geçici bir sorundur. Sevgiler.

    www.nilgunozenaydin.com

    YanıtlaSil
  9. Hoş geldiniz Nilgün Hanım, çok teşekkür ederim, ben de en kısa zamanda ziyaretinize geliyorum, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  10. akşam güneşi ve Çalıkuşu en sevdiğim eserlerinden, Türk Edebiyatı'nın önemlilerinden Reşat Nuri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim de favorilerim sizinkinkilerle aynı,bir de tabi Dudaktan Kalbe, ah ah:))

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...