19 Mart 2017 Pazar
Venüs - Şebnem İşigüzel
Yazar wikipedia'da şöyle tanıtılmış;
İlk ve orta öğrenimini Yalova'da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Antropoloji bölümüne girdi. Pek çok dergi, gazete ve televizyon kuruluşunda muhabirlik ve editörlük yaptı. 1993 yılında ilk kitabı olan Hanene Ay Doğacak ile Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü kazandı. Bu kitabı Öykümü Kim Anlatacak (1994) ve ilk romanı olan Eski Dostum Kertenkele (1996) takip etti...
Venüs yazarın 11. kitabı ve 6. romanı. Yazarın internet sitesinde Venüs ile ilgili şu duyuru yapılmış;
"Şebnem İşigüzel en şeker şurup, en iyimser romanını kaleme alarak okurunu yine şaşırtıyor.Aşk, evlilik,aile hayatı,cinnet halleri,kadınlık,annelik,arzular,insanın ta kendisi...Venüs, kahramanlarının kafasına göre çalıp oynadıkları,coşku dolu,müzikal bir roman."
İletişim Yayınları'ndan 2013 yılında çıkan roman, 240 sayfa. İsmini hiç öğrenemediğimiz anlatıcımız 1908 yılında Boğazın ortasındaki doğumundan başlayıp, 1945 yılındaki ölümüne kadar geçen olayları anlatıyor bize. Bu arada Venüs tam bir kadın romanı, tüm kahramanları kadın, yani hem Venüs gezegeninin dişiliği temsil etmesinden, hem de asıl adı Zühre (Venüs'ün diğer adı) olan kahramanından dolayı bu isim verilmiş romana. Kahramanımız önce annesi ile babasının tanışmasından başlıyor, sonra halası Şekina ve Arap kalfa Nergis'in de hikayelerini işin içine katarak, kendi hikayesi ile harmanlıyor, bu arada dönemin gelişmelerine de satır aralarında yer veriyor.
Kitap bana Acı Çikolata gibi büyülü gerçekçiliğin tadını verdi, gerçi bu kitapta öyle çok fantastik olay yok ama kesinlikle masalımsı bir tadı var. Genel olarak kitabı beğendim ama beğenmediğim noktalar da oldu. Öncelikle kitap bana "fazla cüretkâr" geldi. Kitapta "kızlar manifestosu" isimli bir bölüm var, burada kızların erkeklerle eşit olması, istediklerini yapabilecek özgürlüğe sahip olmasının önemi vurgulanıyor, cinsellik de kadınların "özgürce yaşayamadıkları" listesinde yer alıyor, yazar herhalde bu cüretkâr sahnelerle buna vurgu yapmak istemiş. Ama bana göre bu abartılar kitabın değerinden götürmüş biraz. Ben kitabın bir kadın kitabı olmasından, birbirine her durumda destek olan kadınların hikayesinden keyif aldım, ama bu sahneler biraz ayıklansaydı bence daha sıcak bir kitap olurdu.Diğer hoşuma gitmeyen nokta, çok gereksiz ve saçma bir Atatürk göndermesi, hiç yakıştıramadım. Neyse, yazarın 2016 yılında çıkan Gözyaşı Konağı'nı da okumak istiyorum. Gül Hanım'ın Venüs ile ilgili yazısını okumak için buraya tıklayınız. Keyifli okumalar dilerim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
temams , hem gül hanım hem sen , piki :D
YanıtlaSilSeveceğine inanıyorum Eylem'cim, keyifli okumalar:)
Sililgi çekici gözüküyor. Kadın bayağı gençmiş ama bu kçtü yazacağ ı anlamına gelmez. paylaşım için teşekkürler :)
YanıtlaSilBen de şimdi merak edip baktım, 1973 doğumluymuş:) ben teşekkür ederim, keyifli okumalar, sevgiler:)
Silhımmm okurum bunu, şu öykümü kim anlatacak, okumuştum, sempatim var yazara, ay bir de varlık yayınlarının genel yayın yönetmeni o yaaa, eğer bırakmadıysa öyleydi yanii, romanı tamams :)
YanıtlaSilAa ciddi misin? öyleyse "vaaay" diyorum, varlık yayınları süper, evet seversin Deepcim, güzel kitap:)
SilBeni de yazınıza dahil ettiğiniz için çok teşekkür ederim Eren Hanım, Sevgiler:)
YanıtlaSilBeni bu güzel kitapla tanıştırdığınız için ben teşekkür ederim Gül Hanım, sevgiler:)
SilArşiv karıştırmadan, roman tanıtmamak gerek:) Çok güzel bir yazı olmuş, görüşlerinize katılıyorum. "Sarmaşık" adlı romanı bundan iyidir.
YanıtlaSilÇok naziksiniz, güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim Süleyman Bey:) Sarmaşık'a bakayım o zaman:)
Sil