13 Mart 2012 Salı
Ne Kadarı Yeterli? Tüketim toplumu ve dünyanın geleceği - Alan Durning
Tübitak ve Tema'nın ortaklaşa çıkardığı bu kitap adından da anlaşıldığı üzere tüketim toplumu ve bunun çevre üzerindeki etkilerinden bahsediyor. Ülkelerin tüketime odakı ekonomik stratejileri malesef sonuçlarına aldırmadan bireyleri tüketime zorluyor, bize reklamlar, filmler ve diğer bütün yollarla daha fazla tüketimin daha fazla mutluluk getirdiği fikri aşılanıyor, oysa yapılan araştırmalar bunun tam tersini söylüyor, daha fazla tüketim bize sadece daha fazla tatminsizlik hissi veriyor. "Yaşamdaki mutluluğun başlıca belirleyicileri tüketimle hiç bağlantılı değildir. Bunlar arasında en önemlileri aile yaşamında tatmin, ardından işte tatmin, becerileri geliştiren boş zaman uğraşları ve arkadaşlıklardır."
Kitapta özellikle reklam şirketlerinin itiraflarını içeren bölüm çok çarpıcı, örneğin pek çok reklam şirketinin "kadınların sahip oldukları şeylerden memnun olmamalarını sağlamak bizim işimizdir," itirafında bulunması çarpıcı verilerden bir tanesi. Basılı reklamların doğaya verdiği zarar da inanılmaz, başta kağıt üretimi için feda edilen hekarlarca orman, milyonlarca litre su, elektrik; bunların hepsi neredeyse bakmadan çöpe attığımız kağıt reklam ilanları için.
Bir de ambalajlar var, tüketim toplumunun promosyonu olan ambalaj çılgınlığı gerçekten inanılmaz boyutlarda ve malesef bu ambalajların çok büyük bir kısmında geri dönüşüm yapılmıyor. Ben en azından seri üretim sonucu olmayan, yanımda yapılan paketlemelerde mümkün olduğunca fazla kullanımdan kaçınmaya veya paketlemeyi yapan kişileri uyarmaya çalışıyorum, gereksiz poşet almamaya çalışıyorum; seri üretimlerde bile fark yaratabiliriz, kaynaklarımız boşa harcanıyor, lütfen duyarlı olalım, "ben bir kişiyim, nasıl olsa bir fark yaratamam" diye düşünmeyelim, bir kaç kişinin uyarısı bile üreticide bir farkındalık yaratabilir.
Tüketimin dünya üzerindeki etkileri çok korkunç, kaynaklar hızla tükeniyor, konforuna alıştığımız bu tüketici yaşam tarzı malesef sürdürülebilir değil! Ne yazık ki biz "Bu dünyayı çocuklarımızdan miras aldık," diyen Kızılderililer kadar duyarlı değiliz. Kitapta verilen sayısal verileri okuyunca şok olmamak elde değil. İşin daha vahim kısmı kitabın 1994 yılında yazılmış olması, yani neredeyse 20 yıl önce, o günden bu güne en azından ülkemizde tüketim çılgınlığıyla ilgili neredeyse hiç farkındalık oluşturulamamış olması!
Evet toplum olarak israfa, aşırı tüketime karşı bilinçli değiliz,"paramı istediğim gibi harcarım, param oldukça israf etmekte özgürüm" gibi bir yanılgıya sahibiz oysa paramız bize ait olsa da dünya kaynakları hepimize ait, bu yüzden dikkatli olmalıyız, en az kendimizi düşündüğümüz kadar bizden sonra gelecek olan çocuklarımızı düşünmeliyiz, onlar da en az bizimki kadar güzel ve verimli bir dünyada yaşamayı hak ediyor, bunun için kaynaklarımızı verimli kullanmalıyız, aşırı ambalaj tüketiminden kaçınmalıyız, yapabildiğimiz kadar geri dönüşüme katkı sağlamalıyız, örneğin ben kendimden örnek verecek olursam evdeki atıklarımızın en az %80'i ambalajlardan oluşuyor, sadece camları ve bir de çöp torbası olarak kullanmak üzere poşetleri ayırıyorum, açıkçası bu kitabı okuduktan sonra plastikleri ve kağıtları da ayırmaya karar verdim. Bir kişi bile olsanız yine de katkınız olur, üşenmeyin, inanın bunu yapmanın külfeti size getireceği manevi tatminin yanında çok küçük kalacaktır. Gerçi malesef ne cam, ne kağıt ne de plastikleri koyacağımız ayrı çöp konteynırlarının sayısı çok az, ama onu da belediyelerimizden talep edebiliriz.
Son olarak size bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum, buna benzeri kitapların sayısı hiç az değil, ayrıca bu kitap sadece tüketimin dünya üzerindeki yıkıcı etkilerinden bahseden istatistiki bir kitap değil aynı zamanda basit yaşam tarzının kişisel etkilerini de içeren, yaşayışımıza ayna tutan çok güzel bir kitap. Keyifli okumalar.
Resim 2:http://farm4.static.flickr.com/3015/2988209695_845a7f794d.jpg
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kitap bir gerçeği anlatıyor. Özellikle son yüz yılda, tüketim çılgınlığı yaşanıyor. Ama benim gözlemlediğim bir şey daha var Eren, insanlar yavaş yavaş bilinçleniyor artık.
YanıtlaSilAslıcım haklısın gerçekten de yavaş da olsa bir bilinçlenme var, inşallah daha da artar, umudumuz, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilGeri dönüşüme çöp ayırmak kimilerine göre o kadar angarya geliyor ki inanamıyorum. Sakız kağıdına kadar ayırıyorum ve çöpe giden her dönüşebilir şey için o kadar üzülüyorum ki...Gerçekten tüketim çılgınlğını ve kadınların algılarını bozmaya hedefli kişilerin yarattığı etkiyi görmemek elde değil.
YanıtlaSilSevgili kitana, ne kadar duyarlısın, ben de senin gibi titiz olmaya çalışıyorum bu konuda, Çok haklısın resmen manipülasyon yapılıyor, bunlara kanmamak lazım, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilTübitak yayınları beğenenlerdenim.
YanıtlaSilGitgide tüketim toplumu olma yolunda hızlı bir şekilde ilerliyoruz.
Bende geri dönüşüm için ayırım yapanlardanım ve bu ayrımı yaptığım için içim bir nezbe kendi adıma rahat. Elimden geldiğince anlatıyorum çevremdekilere ama bir çoğuna zor geliyor. Oysa haftada birgün belediyemiz kapının önünden poşeti alıyor ve yerine yeni poşet bırakıyor. Neymiş efendim evde yer kaplıyormuş diyenleride duydum. .... yılmıyorum ama elimden geldiğince ben alıyorum ve poşetime atıyorum.
Sevgili Gülşah, geri dönüşüme destek olanların tahmin ettiğim kadar az olmadığını görmek beni mutlu etti, eminim zamanla bu uygulama yaygınlaşacaktır, yılmayalım, sevgiler:)
YanıtlaSilharika bir yazı olmuş Eren, ellerine sağlık ve teşekkürler.
YanıtlaSilönemli uyarılar, önemli öneriler ve okunması gereken bir kitap.listeme aldıııım :)
sevgiler...
Naneşekercim çok teşekkür ederim, beğenmene sevindim, çoğunlukla bir mesele rutin yaşantımıza devam etmemize engel değilse önemsemiyoruz ama bu konu gerçekten ciddi, yorumun için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilGeri dönüşüm olayı bir bilgilendirme , bir kültür işi aslında , çevremizde herkes duyarlı olabilse keşke.. paylaşımın için teşekkürler Eren , bu arada mim cevaplamayı sever misin bilmem ama mimledim seni bilesin :)
YanıtlaSilSana aynen katılıyorum Gonca, yorumun için teşekkür ederim, mimini gördüm, en kısa zamanda cevaplayacağım, sevgiler:)
YanıtlaSil