6 Mart 2012 Salı
Vampirle Görüşme- Anne Rice
Anne Rice’ı meşhur eden romanı, aynı zamanda Vampir Günlükleri serisinin ilk kitabı olan Vampirle Görüşme 1973 yılında yazılmış. 1994 yılında da hepimizin bildiği gibi Tom Cruise, Brad Pitt, Antonio Banderas gibi oyuncularla da filme çekilmiş. Henüz filmini seyretmedim ama en kısa zamanda izlemeyi düşünüyorum.
Fransız asıllı Louis, Amerika’da New Orleans da annesi, biri kız bir erkek iki kardeşiyle birlikte (sanıyorum 1800’lerin sonunda veya 1900’lerin başında) yaşamaktadır. Babalarından kalan mirasın ve plantasyonlarının yönetimiyle ilgilenmektedir. Bir gün erkek kardeşiyle aralarında bir tartışma geçer, bu tartışmanın hemen ardından erkek kardeşi verandadaki basamaklarda takılıp düşer ve ölür. Bu olay Louis’e çok ağır gelir, olaydan kendini sorumlu tutar, bunalıma girer. Bu sıralarda vampir Lestat ile karşılaşır, Lestat Louis’i vampir yapar. Çünkü Louis’in parasına ve evine ihtiyacı vardır, kendisi gezip tozma ve vampirlikle ilgili derin bilgiye sahiptir ancak para işlerinden anlamaz. Louis ile iyi bir ikili oluştururlar. Lestat, kör babasını Louis’in evine yerleştirir. Ancak Louis onun bencilliğinden ve kendisini kullanmasından rahatsız olmaktadır. Üstelik henüz içindeki insan tamamen ölmemiştir, vampir yaşam tarzı, insanları öldürmek ona çok zor gelir, bu nedenle Lestat onunla sürekli alay eder. Bu arada çevrelerindeki insanlar onlardaki garipliği anlamaya ve vampir olduklarından şüphelenmeye başlar. Bunun üzerine oradan ayrılırlar ancak aralarında sürekli bir gerilim vardır. Bir gün Louis yeni gittikleri yerde dolaşırken, virane bir evde günlerce önce ölmüş annesinin yanında ağlayan 5 yaşlarında güzel bir kız çocuğu görür, o an içindeki vampirin çağrısına uyar, küçük kızın kanını içer ancak bu öyle müthiş bir duygudur ki, oradan ayrıldıktan sonra bile aklından çıkaramaz, bir anda Lestat çıka gelir ve henüz ölmemiş olan küçük kıza kendi kanından içirir ve onu da vampir yapar. Küçük Claudia onların kızı oluverir, onu giydirip kuşandırırlar en güzel oyuncakları alırlar. Ancak geçen yıllar küçük Claudia’nın bedenini olmasa da ruhunu olgunlaştırır, onu genç bir kadın yapar. Buna alışmak hem Lestat hem de Louis için zordur. Claudia bu güçsüz ve muhtaç beden, onu huzursuz eden kadın duyguları için onları suçlar, daha çok ona benzediğine inandığı Lestat’ten nefret ederken Louis’i sever. Bu üçlünün maceraları hiç beklenmedik bir şekilde gelişir. Hiç umulmadık zamanlarda yollarını kesiştirir.
1900'lerin başında New Orleans
Roman 360 sayfa, romandaki olaylar gerçekten çok yoğun, zaman zaman sindirmekte, romana ayak uydurmakta zorlandığımı itiraf edeyim, duyguların açıklanışında tekrarlara rastlamak da mümkün, bir de bazı diyalogları anlamlandırmakta da zorlandım, bazı felsefi yaklaşımlar bana pek de çekici gelmedi, örneğin Louis ile Armand arasında geçen vampirlerin kötülüğü üzerine olan felsefi diyalog. Kitapta en beğendiğim sahne Vampirler Tiyatrosu’nda kadın kurbanın ele geçiriliş sahnesiydi. Bununla birlikte Claudia’nin çocuk bedenindeki kadın olma hali çok ilginçti. Sonra vampirler için aşk nasıl bir duygu, bunun hakkında da az buçuk fikrimiz oluyor. Kısacası romanın daha az yoğun olmasını tercih ederdim ama yine de oldukça ilginç bir kitap, okunabilir, iyi okumalar:)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu kitap ve film konusunda master bile yapabilirim :)
YanıtlaSilEren inan hatırlamıyorum sayısız kez izledim ancak bir kez okudum. Bence kült bir filmdir, bence ilk filmi izlenmelidir.
Ve en iyi filme alınmıştır kitaplardan biridir.
ASlıcım senin bu güzel yorumunun da ardından biran önce izlemek istiyorum filmini:), teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilAaaa ben nasıl olur da bu filmi izlemem?Bu arada Anne Rice'ın elimde 2 kitabı var ama okumak nasip olmadı daha:)
YanıtlaSilSevgili Kitap cumhuriyetim, Anne Rice'a vampir edebiyatinin kralicesi demek yanlis olmaz bence, benim de elimde kendisinin bir kac kitabi daha mevcut, bakalim ne zaman sira gelecek.:)
YanıtlaSilhımm filmi de kitabı da çok merak ettim:)
YanıtlaSilSevgili kitap eylemcisi, gerçekten farklı bir kitap, filmi ise ben de hala merak etmekteyim, sevgiler:)
YanıtlaSilHımm, filmi izlemişliğim var da kaynağının bu kadar eski olduğunu bilmiyordum,kitabı yani...Filmde küçük kızın şirretlik sebebini anlayamamıştım,senin yazınla açığa çıktı şimdi. Yaz tatili için köşeye A.Cristie filan biriktirmek istiyordum, belki bu kitap da araya karışabilir, ya da bu türün diğer iyi örnekleri. Hani hayal gücümün gelişmesi adına,yoksa kan filan bana göre değil:)))
YanıtlaSilFazla kanli sayilmaz Nardacim, surukleyici ve hos bir kitap, tavsiye ederim, umarim sen de begenirsin:)
YanıtlaSil